- 1419 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Yalnızca Jale YÜREĞİNDEN KELEBEKLER UÇURDU
"Anlayamazsam
Üzersem seni
Duymazsam sesini,
Ne olur; yeniden
Yak beni.
Şem (mum) modern zamanlardan önce hayatın merkezi olurken, diğer yandan şairlerin ilham kaynağı, hatta pervanelerin (gece kelebeği) ilgi odağı oluvermiştir. Buna göre pervane, mum alevinin çevresinde mıknatisi bir güç ile döner durur. Tıpkı sevgilisinin mahallesinden ayrılmayan aşık gibi. O kadar ki gittikçe daha fazla cesaretlenerek daha yakın takip etmeye, dönerken çizdiği çemberin yarıçapını daraltmaya başlar. Böylece cesareti şevkini arttırır, şevki arttıkçada cesaret bulur. Tıpkı sevgilisine yaklaştıkça daha fazla yaklaşmak için bahaneler arayan aşık gibi. Öyle ki pervane bir birkaç zaman sonra muma iyice yaklaşmış olur.Bu seferde onun gerçeğini anlamak ister ve kendisiyle onu aynileştirmek için dönüş çemberini iyice daraltır. Bu da sevgilisine yaklaşınca ona dokunmak, onunla konuşmak, onun sıcaklığını duymak isteyen aşığın haline benzer. Ve nihayet pervane mumun alevine kanadını uzatır ve aşk ateşi pervanenin narin vücudunu küle döndürür.
Siz yanmak deyince benimde aklıma Kitab_ı Aşktan Kanadını Aşk Mumuna Yandıran Pervane geliverdi Hocam..
Sevgim Saygım Baki..Kutluyorum şiirinizi!.."
XXX
"Hocam harikasınız:)
Tuvalinizden sonra şiire katmaya başladınız renklerinizi..
ki renklerden öte, içinde sevgi barındıran bütün mısralar sıcak renkleri içerir tıpkı gönüller gibi..
Ve insan ne kadar büyürse büyüsün o duru çocuk kalbiyle yazabiliyormuş..
tıpkı şu an sizin yaptığınız gibi..
Sevgim Saygım Hürmetimle!.. "
XXX
"Bilmez ki Amcam
Bu artık sonbahar.
Hayat tek bir fotoğraf karesi burada, ve harika bir yorum Hocam mısralarınız..
Bir an haykırasım geldi, söyleyemediğim ve hakeden kim varsa içimde sevgimi
susacam ve bir daha hiç konuşamıycam, bir varmış bir yokmuşum, vakit sonbaharmış ve zaman tükenmiş gibi hissettim kendimi
çünkü biliyorum ki şu dünyada belki de en çokta sevgi yaşatıyor herkesi!.."
XXX
"Selâm..Ata’ya!..
yollara, dağlara, dalgalanan Bayrağa Selâm..
yazan ellere, çalışan kollara,işleyen bileğe, işlenen bilgiye..
yüreklerde; yüreklerce, yüreklice "Atam!" diye dillenen Ülküye Selâm!.."
XXX
"Atölyenize adım attığımız da..
Renkleri sizden öğrenirdik Hocam..
Özellikle benim, hep geceye dairdi çizimlerim..siyah ise giyinip kuşandığım tek rengim..
siz bize bıkmadan anlatırdınız
ufkun gerisinde doğacak bir güneş varmış, gökyüzü maviymiş, çimenler yeşil..
ve ağaçlar ve çiçekler ve başaklar yönünü hep güneşe dönermiş açmadan önce..
Hocam renkleri sizden öğrendim..
Sizin biz çocuklara derlediğiniz gibi..
en çok..çoktanda çok.. çocuklar için tebessümümde derledim..
Üstada Allahtan Rahmet..
Size..Sevgi Saygı Hürmetimle..
Sizin hitabınızla..1380 Jale.."
XXX
Yukarı aldığım yorumlar Jale’nin benim şiirlerime yazdığı yorumlardandır. Size ancak bunları aktarabiliyorum. Elmden bundan başka birşey gelmiyor.
Çünkü aylardır ondan haber alamamıştım. Hatta edebiyat defterindeki sayfalarını da tümüyle silmişti. Jale, Ankara Hasanoğlan Atatürk Öğretmen Lisesi’nden öğrencimdi.
İki gün önce İstanbul’dan arayan bir öğrencimin telefondaki sesi çok tuhaftı ve de titrekti. Merakla sordum: Bir şey mi var? dedim. Üzülerek ve ağlamaklı bir sesle "Duymadınız mı hocam Jale’yi kaybettik." dedi. Hani derler ya, "Başımdan kaynar sular döküldü." diye... Aynen öyle oldum. Bir süre konuşamadım sustum. Boğazımda düğümlendi, kaldı sözcükler...
Oysa Jale çok gençti. Duygu yüklüydü. Sevecendi. Tüm bu niteliklerini yazıya ve şiire dökerdi. Heyecanla okurdu bana telefonla yaptığımız görüşmelerimizde. Yaz derdim, sırala sözcüklerini, dök sayfalara diye eklerdim. Sonra edebiyet defteri sayfalarına yazmaya başladı.Çok olumlu eleştiriler aldı, olumsuzlara kızdığı da oldu. Çünkü o duygu yüklüydü ve de kırılgan bir yapısı vardı.
Ayrıca konuşmalarımızda sık sık resimden de söz ederdik. Resmi çok seviyor ancak uygulama fırsatı bulamıyordu. Bir gün bana telefonda; "YÜREĞİMDEN KELEBEKLER UÇACAK" konulu resmini yapmamı istemişti. Yıllar oldu yapamadım, yerine getiremedim isteğini..
Ne var ki, o yaptı. "YÜREĞİNDEN KELEBEKLER UÇURDU".
Tanrıdan rahmet diliyorum.
Mehmet ERBİL