- 668 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
BİR TOPLANTIYI DAHA GERİDE BIRAKTIK…DENGE (Makalelerim)
SANIRIM, TEŞHİS (TANI) YAPILDI DA, TEDAVİ GEREK. BİR DE, ONU BAŞARABİLSEK…
Biz “Sökeliyiz..” diyenler; sanırım, hala hastalığımızı tedavi edecek bir uzman hekim bulamadık.. Doktorlarımız var, sağlıkçılarımız var.. Araç-gereçlerimiz de var sayılır. Amma gelin görün ki; yıllar yılı, bir uzman hekime kavuşamadık. Ne demek şimdi bu, demeyin.. Az sabredin anlatıyorum.
Önceki gün; Aydın Gazeteciler Cemiyeti Söke Şubesi yöneticilerimizin ev sahip-liği yaptığı, “SÖKE SORUNLARI” nın görüşme, tartışma toplantısı bir kez daha ya-pıldı. Merhum; Marangozlar Odası eski başkanı Mehmet Ali AKKAR’ ın yaptırdığı Esnaf odaları binasının lokanta bölümünde bir araya gelinerek, bir sabah kahvaltısı oturumunda, Söke Sorunları toplantısı başlığı ile bir kez daha ele alınıp, sıralanarak konuşuldu. Hemen sonucu sormayın canım.. Sabırlı olun da sözümü bitirmemi bek-leyin. Bunca yıl gıkınızı çıkarmadan bekleyen sizler, biraz daha niye beklemiyorsu-nuz? Milletin elinde sihirli değneği mi var ki, dokunur dokunmaz bir anda gerçekleş-sin. O kadar kolay mı o… Öyle olsa, bugüne kalmaz zaten çözülürdü ki.
Yıllar yılı yaptığımız; çeşitli kurum ve sivil Toplum örgütlerince düzenlenmiş olan bu tür deki ve de konulu kaçıncı toplantıdır bu yapılan, inanın unuttum. Bunlar orada dile geldi zaten. Elbette bir faydası oluyor… Boşa değil harcanan emek ve zaman.Olumsuz değil… Ancak; sonuç alınamadığı için, artık kanıksanır hale geldi. İnsanlara bir bıkkınlık ve umutsuzluk getirdi..Haksız da değiller ama; her ne kadar umudumuzu yitirmeyelim desek, moral versek de, bir karamsarlık var.. Sanki; boşuna zaman harcanıyormuş düşüncesi, uyanmaya başladı bizde. İnsanlar bu noktaya gelmiş durumdalar… Çünkü her zaman; yapılan her toplantıda, hep aynı bildik sorular, önümüze geliyor. Neredeyse beşikteki çocuklarımız bile, bunu bilerek doğu-yor diyeceğiz… Konuşuluyor, tartışılıyor, kararlar alınıyor.. Ancak; salondan ayrılınca tüm konuşulanlar oradaki, dört duvarın arasında sıkışıp kalıyor, dışarıya taşınamıyor ve de icraata geçilip, bir sonuca varılamıyor.
Neredeyse tüm insanlarımız, kendilerine karşı özgüvenlerini yitirecek hale geldiler… Tüm bu toplantılardan benim çıkardığım bir sonuç var. Bizler; Sökeliler ola-rak bir öncü bekliyoruz.. MÜTEŞEBBİS BİR KİŞİYE yada, BİR MÜTEŞEBBİS GU-RUBA ihtiyacımız var… İşte, tek eksiğimiz bu. Her zaman olduğu gibi yine Denizli, Maraş, Gaziantep örneklerine değinildi.. Onlar da bizim örnek kentlerimiz. Gurur duyarız. Onların başarısından söz edildi. Saygılıyız… Haklıydılar ama, Sökeli olarak karamsarlığa düşmeye ne gerek var!!!?
Bence; bizler de, bunu başarabiliriz. Elbette bazı şartları ve katı kuralları var.Olmalı da.Başarmak için onlar gerekli… Olmazsa, olmazları olacak. Müsaade edin de, o kadar da zahmeti oluversin artık.. Nedir onlar? Şöyle sıralayabiliriz. Size göre sırası değişebilir. Ben rast gele sıraladım.Tabii ki kendimce. Değiştirebilirsiniz o sırayı:
a)- Başta hangi şart ve durum karşısında olursak olalım, Söke sevgisinden taviz vermemek,
b)- Sonra da karşılıksız olarak birbirimizi sevmek,
c)- Birbirimize inanıp, güvenmek, şüpheye düşmemek, asla buna izin vermemek,
d)- Liderlik sevdasından, şahsi çıkar düşüncesinden vazgeçmek, Söke’yi öne çıkarmak,
e)- “Benim ondan neyim eksik..” düşüncesini unutmak,
f)- Ekonomisi (parası, malı, mülkü) olan ekonomisini, kültür ve eğitimi, deneyimi olan onu ortaya koyarak, bedeni gücü çalışacak olan o gücüyle meydana çıkıp, riski ve riskleri göze alarak, (BİZ VARIZ…”) demesi ve yumrukların, tek yumruk olarak masaya vurulması (Yani; Milli Birlik Ruhunun olması, güç birliğinin sağlanması) , Kurtuluş Savaşı’nın o ruhunun yeniden doğması,
g)- O, örnek verilen şehirlerde görülen iki-üç kişinin bir araya gelip, riski ve riskleri göze alarak birlikte, müteşebbis bir ruhla iş ve istihdamı sağlaması, arttırması, ortaya birlikler, şirketler, fabrikalar, holdingler koyma, kurma cesaretini göstermesi,
ğ)- En önemlisi; önce ben değil, önce biz değil, (ÖNCE SÖKE ) diyebilen bir çemberin etrafında toplanabilmesi, kararlı, azimli atılımlar yapılabilmesi… gereklidir.
Bu maddeleri daha da çoğaltabilmek mümkündür.. Ama; yalnızca bu kadarını bile başarmamız, bizim işi kotarmamıza, başarmamıza yetecektir…
Toplantıda gördüğüm kadarıyla; Mülki ve belde yetkililerimiz, Esnaf ve Sanatkar-lar gurubumuz, Sivil Toplum örgütlerimiz, Ticaret Odası, Ziraat Odası, Borsamız ve diğer kuruluşlarımız buna hazır durumdalar… Bir işaret ve bir hareket beklemekteler..
O nedenle; tek ihtiyacımız, yalnızca müteşebbis ekiplerin oluşması ile alt yapıla-rının hazırlanması eksik görülüyor… O eksikliği de Kaymakamlık ve Belediye Başka-nımızın önderliğinde oluşabilecek ekiple sağlayacağımıza inanıyorum…Yer almasalar bile, teşvik edip, desteklemeleri, önlerine çıkıcak herhangi bir bürokratik engelleri aşmalarında, dışarıdan bile yardımcı olsalar bence yeterli olacaktır. Ne dersiniz? Tabii bu da benim fikrim. Üst tarafını bilmem… Büyüklerimiz bilirler.
Sözün özü, görülen sonuç şu; Helva pişirmek için yağ, un ve şeker hazır.. Pişirecek, dağıtacak kişiler ve de yiyecek toplum da hazır. Geriye ne kaldı ki; yalnızca helvanın karılıp pişirilmesi… Öyle mi? Pekiyi, ne duruyoruz öyleyse?!
Gelin şu helvayı el birliği ile pişiriverelim.. Ne yani; o kadar zor değil… Elimizde mi kalacak? Hayır, sanmıyorum. Yalnızca, biraz cesaret… Haydi kolay gelsin. Bana sorarsanız( pek soran olmaz ya, ben kimim ki…) dünden hazırım… 60 yaşından sonra Söke’m için, sırtımda taş bile taşırım. Çünkü, param yok.( Gereksiz adam olmadığımı göstermek için…) Elimden, yalnızca o gelir. Gelin işte… Birlikte; şu müzminleşen yaraları temizleyip, sarıverelim. Korkmayın, ( BİZ…) olursak başarırız.
( BEN…) olursak, YOK oluruz. Karar sizlerin. Ben, dünden hazırım. Her türlü emeği veririm. Geleceğimiz için…
06. 11. 2007
Suat TUTAK-SÖKE
BİR TOPLANTIYI DAHA GERİDE BIRAKTIK…DENGE (Makalelerim) Yazısına Yorum Yap
"BİR TOPLANTIYI DAHA GERİDE BIRAKTIK…DENGE (Makalelerim)" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
17 Mart 2009 Salı 15:54:29
bildiğim duyduğum kadarıyla söke çok güzel bir ilçedir.neden buralara doktor gelmez anlamadım..hayat şartları pahalı bir ilçemi...ben trabzonluyum.karadenizi dünyaya değişmem ama memleketimin her köşesinin derdi beni üzer...inşallah sesinizi bir müteşebbis duyar ne diyelim...selamlar