HALİD EBU HALİD 'LE SÖYLEŞİ

• 14 Mart 2009 Cumartesi 18:19:47

Halid Ebu Halid’ le Röpörtaj

--------------------------------------------------------------------------------

S.1- Bize özgeçmişiniz hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz?

C.1-Halit Ebu Halit Filistin’ li bir Arap şairiyim.1937 yılında Filistin’de doğdum. Şehit olan babam Ebu Halit in terbiyesinde ve görüşleri doğrultusunda büyüdüm.1935 ‘ teki devrimde şehit Şeh İzzettin Kassem in emri altında bulunan kumandanlardan biriydi. Babam şehit olduğunda ben 1 yaşındaydım…
Kuveyt ve Suriye de bir sürü alanda çalıştım. Mekanik aksesuarlar satışıyla ilgilendim. Radyo televizyon kurumlarında çalıştım…
Vietnam savaşı esnasında Vietnam Askeri Akademisinden mezun olduktan sonra üzerime askeri ve siyasi sorumluluklar aldım. Benimle beraber savaşıp Filistin davası için şehit düşen birçok Türkiyeli arkadaşımı hatırlamaktayım…
Yarım yüzyıldan daha az bir sürede 14 şiir kitabı yazdım ve bir sürü fuara iştirak ettim. Uluslararası yöresel, siyasi, kültürel ve edebi toplantılarda bulundum. Bazı kasidelerim İngilizce, Fransız’ca, İspanyolca ve Rusçaya çevrildi ve şuanda Türkiye de Antakya 4. uluslar arası sanat ve edebiyat festivalinde yazarlar ve gazeteciler birliğinin bir temsilcisi olarak Türkiye deki yazarlar ile buluşup fikir alış verişinde bulunmaktayım. Mehmet Karasu’nun başkanlığında toplanan Edebiyatçılar ve Yazarlar birliği toplantısında 2 kurum arasında bir ittifak sağlanabilmesi için bu yılın Temmuz ayında İstanbul’da yeniden toplanacağız.

S.2- Suriye, Filistin ve Arap sanat alanları hakkındaki bilgileriniz nedir?

C.2-Arap yazarları ve edebiyatçıları birlikteliği kurulmadan önce genellikle Filistin davası ve ümmetinin birliği; hürriyet, demokrasi ve sosyalizm esas alınarak üzerinde duruyorlardı. Daha sonra bu edebiyatçı ve yazarlar kendilerini edebiyatın farklı dalarına verdiler. Bunlar rivayet, kısa hikayeler, şiir, tiyatro v.b. alanlar üzerinde çalıştılar.Yazılarından dolayı bir çoğu hapse tıkanıp idam ettirildiler. Aralarında idam edilen, öldürülen ve sürgüne gönderilen Türkiye den çok sevdiğim dostlarım vardı ( Denizler ve diğerleri…) özelliklede Filistinliler…
Bunlar Arap vatanının hürriyeti için çaba sarf eden değişik ve çok sayıda organize gruplar içerisindeki kültürlü üyelerdir. Bunlar edebiyat alanlarında büyük yeniliklere imza attılar. Bazıları ( özellikle şairler ) mülteci kamplarında, köylerde ve şehirlerde tüm Arap vatanında normal ve fakir insanlar tarafından bilinmiyorlardı. Daha sonra bütün Dünya edebiyatçıları tarafından tanınmaya başladılar. Yaşar Kemal, Aziz Nesin, Nazım Hikmet, M. Gorki, Tolstoy gibi bir sürü Dünya edebiyatçının eserlerini Arapçaya tercüme etmeye çalıştılar. İnsan edebiyatının farklı ümmetlerini birbirine bağlayan bir köprünün olduğuna inandılar.

S.3-Çağdaş Arap edebiyatçıları ( şiir, öykü, roman ve diğerleri ) hakkındaki bilgileriniz, bir bakıma Arap edebiyatında yazar-okur ilişkisi ne durumdadır.

C.3-Edebiyatçılar ve okurlar arasındaki ilişki ortak sorunlar teorik bir sorun değildir. Yazı ve yazarlar arasındaki ilişkinin biçimlenmesinde büyük rol oynayan milletlerin ve bu milletlerin geniş alanlara yayılması durumudur. Bizim toplumumuzun % 60 ‘ı okumamış ve % 30‘ dan fazlası geçimini sağlamak için çalışmaktadır. Geriye kalan % 5 ‘ten fazlası okumaya önem verenler oluşturmaktadır. Bu sebeple yazar ile okuyucuyu birbiriyle kıyaslayamayız. Bu alakadan bahsedebilmek için demokrasinin ve hürriyetin kapılarının açılmasıyla mümkündür. Bu iki durum yaşadığımız zamanda kayıttır. Lenin, ‘sosyalist ütopyasını gerçekleştirmek için elimde edebiyatçı ve savaşçı ordusunun olmasından bahseder’. Bunu da gerçekleştirmek için komünizm ve sosyalizmden bahsetmek gerekir ve buda pratikte gerçekleşti. Hatta bir sürü yazar büyük Sovyetler birliği devriminde şehit düşmüştür. Bunların sayıları 20 bine ulaşmıştır. Vatanları uğruna 2. Dünya savaşında şehit düşmüşlerdir.
Bu ilişkinin bundan sonra daha yüksek derecelere gelmesinden söz edilebilir. Bunlar ki mümkün olan bütün koşullarda ellerinde ne varsa; kalem, silah v.b. vatanlarını savunmak için savaşırlar. Halkın ve savaşın durumuna göre tavır belirlemektedirler. İşte o zaman yazar ile okuyucu birleşip tek vücut olabilirler. Bu birlikteliği bütün sanat alanları için söyleyebiliriz. Örneğin tiyatro, sinema, televizyon v.b.

S.4-Arap halkları ( Filistin, Suriye, Lübnan, Irak, Mısır v.d. ) bu ülkelerde yaşayan ya da batıda ürün veren Arap edebiyatçılarını ne ölçüde okuyup değerlendiriyorsunuz, okur-yazar arasındaki ortak görüş var mıdır; Varsa bunun derecesi nedir?

C.4-Orta doğuda ve dünyada insan haklarından bahsettiğimiz zaman bu haklara kimse nin önem vermediğini görüyoruz. Lakin batılılarda bu daha da önemsiz… Çünkü; batılılar çıkarları için tehdit ve kuvvet kullanmaktadırlar (Batı kapitalizmi) .
Batıda orta doğudaki insan haklarından çok bahsederler. Ancak bunlar bizi daha da karıştırmak ve gelişmemize ket vurmaktadır. Buda insan haklarını körüklemektedir. Bize olan düşmanlıklarını Afganistan da, Irak ta ve Filistin de göstermektedirler. Bu sebeple de onlar yalancı ve münafıktırlar. İcat ettikleri teknolojik silahları İsrail e vermektedirler. İsrail ve askerlerinin Filistin ve çevre halkına yönelik yaptıkları ırkçılıktan bahsetmiyorlar. Batı kapitalizmi çok kötüdür ve bunu; Amerika desteklemektedir. Kendi topraklarımızda insan hakları hakkında çıkan kararları dinlediğimiz zaman, insan haklarına tecavüz eden bir sürü maddeyle karşılaşmaktayız. Batı alemi ve Filistin de yaşayan insan hakları ihlallerinin çok azı zikredilmektedir. Bunlar bizim Avrupa ve Amerika medya ve iletişim araçlarından görüp bildiklerimizdir.

S.5-Filistin halkının bağımsız bir devlet ve özgür bir toplum düzenine kavuşması sorunu başta olmak üzere ABD’nin ve Batının takındığı tavır nedir, ABD ‘ nin Irak’ ı işgal etmesi, Suriye’nin ve İran’ın tehdit edilmesi, büyük Orta Doğu projesine yönelik politikalar, Arap edebiyatçılarının konumlanışı nasıl? ABD‘ nin terörle mücadele ediyorum demesi inandırıcımıdır. Sizin görüşünüzde terör nedir?

C.5-Filistin davası şuanda bile en önemli davalardan biridir ve bu dava yazarlar, Arap Edebiyatçıları ve şeref sahibi olan dünya yazarları için en temel sorun olarak kalacaktır ve bu onların eserlerine yansıyacaktır.
Batı kapitalizmi tehlikelidir. Kitle imha silahlarına ve teknolojiye sahiptir. Milletleri tehdit etmektedir. Şu anda Filistin, Irak ve Afganistan’ da gördüğümüz gibi askerleri topraklarımızı işgal etmekte ve 3. Dünya ülkelerinin güzel topraklarını da tehdit etmektedir.
Nasıl oluyor ki Avrupa’nın eski sömürge yerlerini şu an Amerika istila etmektedir. Bu dikkat edilmesi gereken bir konudur. Güney ve Orta Afrika’dan Cezair ve Mısıra kadar…ve aynı zamanda Suriye’yi ve İran’ı ihtilal yapmakla tehdit etmektedir.Eğer ki Türkiye Amerika’nın isteklerine boyun eğmezse bu tehdit onun içinde geçerlidir. Batı ülkelerinin temel amacı Arap’ların ekonomik, kültürel değerlerini asimile etmektir. Batı gençlerinin bir kısmı emperyalist yayılmacılığa ve Ortadoğu üzerinde oynanan oyunlara cılızda olsa bir direniş söz konusudur.
Bizim üzerimize düşen bu gençler arasında köprüler kurmaktır. Bizim adalet davalarımızın tüm batılı milletlerin davası haline dönüşmesi içindir. Herkesin hedefi aynı olmalıdır ki yeni emperyalist düşünceyi engelleyebilmek içindir. 1960 ‘lı yıllarda yaşandığı gibi… Amerikan emperyalizm in hezimete uğratılmasında aydın Batılı gençlerin pay sahibi olduğunu unutmamak gerekir. Filipinlerde ve Vietnam’daki olduğu gibi…

S.6-Son olarak Türk halkına özelliklede Türk edebiyatçılarına söylemek istedikleriniz nedir?

C.6-Diyorum ki;
Ey Türk Edebiyatçıları! Ey Türk Ümmeti! Bizi birbirimize bağlayan tarihi kültürel ve derin kökler vardır. Biz aynı coğrafyanın insanları olarak hedefimiz aynıdır. Bizim birbirimizden ayrılmamız imkansızdır. Aradaki irtibatı kaybetmiyelim…
Batı sizi kendinden bir parça olarak görmüyor. Batı tarihi çok iyi okuyor. Çünkü o sizden korktuğu için böyle yapıyor. Ne kadar onlara yaklaşıp öz değerlerinizden onlara taviz verseniz bile sizi Avrupa birliğinin bir parçası olarak görmeyecektir. Çünkü onlar batılıdır, tek hedefleri çıkardır,amaçları sizin kültürünüz değildir…
Siz kendi topraklarınızda güçlü bir devletsiniz. Lakin onlar sizi kendi çıkarları için batının bir parçası olarak gördüklerini söylüyorlar. Halbuki yalan söylüyorlar. Sizi doğudan uzaklaştırmak istiyorlar. Sizi Ortadoğu’daki emellerine ulaşabilmek için araç olarak kullanmak istiyorlar ki düşmanımız olan İsrail ile yapılan anlaşma bunu göstermektedir. Ayrıca İsrail sizinde düşmanınızdır. Nasıl ki tüm dünyanın düşmanı olduğu gibi… Filistin ‘i işgal eden en büyük düşmandır. Onlar dünya emperyalizm ‘inin kötü, ırkçı ve askeri güçleridir. Amerika’nın başını çektiği tüm milletleri ezmek, uygulamak istediği bir politikadır.
Batı emperyalizm’i ile sizi denemektedir. Sizin yol göstericiniz doğulu emperyalizm’in karşıtı ile mücadele edenlerle iyi ilişkiler geliştirmeniz gerekmektedir. Hepimizin ortak sorunu doğudur. İsrail’in amacı Ortadoğu’ya hükmetmek ve büyük İsrail Devleti’ni kurmaktır. Bu emperyalizm’in hizmeti ve çıkarları içindir. Buna da ABD başkanlık etmektedir. Doğudaki bu büyük sorunlar içerisinde Türkiye’nin komşularından başka müttefiki yoktur. Bu sorunlar Filistin’den Afganistan’a kadar uzanmaktadır.
Hepimize düşen şey tek yürek ve tek el olmamızdır. Böylelikle emperyalizm bizi yutamaz ve kimliğimizi silemez…
Kendi toprağımızda hizmetçisi ve ham maddesinin kaynağı olarak kullanmak istiyor. Amaç insanlarımızın ortak pazara geçmesini engellemektir.
Ben sesimi yükseltiyorum; kalemim ve elimle diyorum ki,
Evet, Türkiye Sosyal demokrat bir ülkedir. Evet, Arap Vatanı sosyalizm’in ve demokrasinin ihtilallerinden hürdür.
Bu bir gerçektir ki
BİZ KAZANANLARDANIZ!..

BEDRAN CEBİROĞLU