- 905 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
yine seni düşüneceğim
YİNE SENİ DÜŞÜNECEĞİM ( DENEME )
Yine seni düşüneceğim …
Senin beni duymayacağını ,senin beni hiçbir zaman görmeyeceğini bilerek,seni hiç tanımadan,seni hiç unutmayacağımı ve yüreğimin sahibi olduğunu bilerek seni düşüneceğim.
Bir karabuluttan tepe taklak yere düşen yağmur tanelerine ,yıldırım hızıyla delip geçen bakışlarına, bir tayfun ihanetinde yaprakları savrulan ve affetse bile kırılmış dallarını kor ateşlere veren badem ağaçlarına sırdaş olacağım.Kızıl bir rüya içerisinde kıvrıla kıvrıla seni düşüneceğim.Bakışlarımda oluşan ışıkların süzmesinden akan aydınlıkları değil,bilmem kaç kat bodrum altlarında yüreklerine nemli hayaller dolan ,öksürdükçe karalar kusan aşk tutkunu kölelerle birlikte seni düşüneceğim .Ben seni ;seni yetiştirmek için tohum olup topraklara gömdüğüm ve kendi kendimi çürüterek seni oluşturduğum melankolik duygular gibi sevdim.Bu sevginin savrulan külleri arasında ,bir çığlığın gönüllerde yansıması , unutulmuşlara inat,mermi gibi saplanışı ve bir yerimden akan kan damlasının yerlere gömülüşünü seyrederek seni düşüneceğim.. Çirkin kız ; Ben seni , Anadolu’nun tam ortasında ;Çirkinliğini nakış nakış körpe duygulara serpiştirişindeki nazlı bakışlarında sevdim ve bu sevgiyle hep seni düşüneceğim..
Bir kuşun rüzgara karşı kanat çırpınışı , kayaların arasından yırtınarak çıkan bir karanfilin acısı,bilmem kaç ton ağırlığında demire karşı elinde ki sapanıyla fırlattığı taşın verdiği acı neyse , benim de seni düşünmem ve seni sevmem odur Çirkin kız…Ben seni ,Bilal’in siyahi derisindeki lekeler gibi,ben seni Süleyman’ın bahçesinde yavuklusuna aşk ilan eden serçe ,Nemrut’un mancınıklarıyla fırlatılışında yere düşerken bile gülümseyen İbrahim’in tebessümü kadar ,velhasıl ;ben seni ben gibi sevdim..Ben gibi yine seni düşüneceğim..
Yine seni düşüneceğim..
Senin beni duymayacağını,senin beni avuçlarına almayacağını bilerek seni düşüneceğim.Ben seni yavru ceylanın pınara su içmeye inerken , hayalinde acaba kurt var mıdır korkusuna benzer korkuyla , ben seni ellerimde ki nasırların çiziklerinde oluşan çirkinliğin silueti gibi sevdim.
Yine seni düşüneceğim..
Yedi rengin solduğu akşamlarda,eylüllerin darağaçlarında,yeşil boyalı postal altında,sırtımda nodullar,kamçılar altında seni düşüneceğim.
Yine seni düşüneceğim.
Bunları okurken,senin anlayamayacağın dilde,yüreğim benden kopup sana yapıştığı ve avuçlarıma düşmeden, senin uzaklaşan hayalinde bile seni düşüneceğim.
Yine ,yeniden sana inat seni düşüneceğim….
YİNE SENİ DÜŞÜNECEĞİM-2-
Yine seni düşüneceğim …
Sana yazdığım ve düşüncelerimin sana ulaştığını bildiğim her kelimede seni anlatacağım.Usanmadan ,yılmadan,sana arkamı dönmeden sesleneceğim.Biliyorum .Belki bu sana sitem veriyordur ,belki bu kelimeler seni benden daha da uzaklara atıyordur,ama; bütün bunları bilerek,bütün bunların acısı ne ise,kader; senin kabulünde veya reddinde oluşacaksa ,sana seslenmekten ve seni düşünmekten vazgeçmeyeceğim.
Yine seni düşüneceğim.Yine, yeniden seni yazacağım.Kerpetenlerle etlerim çekilse de ,gözlerime miller,ayaklarıma prangalar vurulsa da ,yüreğim lime lime edilse de seni düşünmekten vazgeçmeyeceğim.Çirkinliğin üzerimde bir elbise,senli var olan benliğimde ben yokum.Hep sen varsın,hep çirkinliğin var ve bu var olan gerçeklerde hep seni düşüneceğim.Yine sana yazacağım,yine yazmalıyım,çünkü ; gözlerim uyanınca gördüğüm sensin,tutunca dokunduğum,yürüdüğümde adımlar sana,yediğimde,içtiğimde,sindirebildiğimde sen ,yürek ve nabız atışlarım senin ismini sayar,saatlerim yok,zaman yok, bu yoklarda senin varlığın bir güneş gibi doğar,beni hapseder kendine gülüm. Yine sana koşacağım.Yine sana sesleneceğim.Bu şehir sen olacaksın,bu şehrin göğü,bu şehrin kaldırımları,bu şehrin her sokağı,bu şehrin çocukları,yitikleri,mezarları,bu şehrin ağacı,dalı,yaprağı sen olacaksın.Öyle ki ;Baktığım zaman,dokunduğum zaman,konuştuğum zaman,öldüğüm zaman beni değil seni yazacak tarih,çirkinliğin duyulacak doğan her bebeğin beşiğinde.Analar sana ninniler söyleyecek,kalemler seni yazacak,kılıçlar seni görünce utanacak keskinliğinden , körelecek tarih ve geçmiş ,geleceği senle koşacak çirkin kız…
Yine seni düşüneceğim..
Senin, beni yine duymayacağını bilerek sana sesleneceğim…Böyle bir sevgi var mıdır ? Böyle sesleniş olmaz soluklarına inat,seni sende yaşayıp seni düşüneceğim.
Yine seni düşüneceğim…Yaşanmış yılları silerek,yaşanmış bütün aşk hikayelerini eritip,çürütüp seni yaşatacağım…Senin,bende ki hayalinde ; Ne Leyla’sı ne Arzu’su ne Şirin’i nede gözünü Ak Denize dikmiş Sibirya soğuklarının sevdası vardır Çirkin kız.
Yine seni bekleyeceğim.Sabır ve bekleyiş Murad’dır .Murad’dır bana; seni beklemek Çirkin Kız…
Yine seni düşüneceğim…Senin tasavvur edemeyeceğin kadar seni düşüneceğim…
YİNE SENİ DÜŞÜNECEĞİM – 4 -
Umut yüklü kervanlara
Rehberdir duygularım,
Bana düşen senli an-lara
Koşar adımlarım…
Kızıl bir gecede düşse de hayalin,
Yine sana yazacağım .
Karanlıklara gömülsen,tükense de halin
Güneşi,sabahı ve beni yanıma aldım
Bekle beni !
Yine sana koşacağım.
Yine seni düşüneceğim…
Kör –topal,yalın ayak sürünerek sana geleceğim.Kalemimden dökülen mavi duygularla,kağıtlara aktarılan ve dört nala koşan “senli” kelimelerle sana geleceğim.boşalırcasına yağan yağmurların her bir tanesine ismini yazıp,seni kucaklayacak her toprağa,her taşa seni emanet edeceğim.yine sana sesleneceğim…Kısık ve cılız kalan haykırışlarımla,anasından yem bekleyen yavru kuşların gagasıyla ,ölüm döşeğinde bir hastanın son nefesinde,uçurum kenarında,denize ulaşıp kendini ummana atan nehirlerin şırıltısında,Dede Korkut’un Kopuzunda ,Sultan Süleyman’ın libasında,
Bilge Tonyukuk’un ölçülmez zekasında,Sinan’ın şerefesinde sana sesleneceğim…
Yine sana sesleneceğim..
Anadolu delikanlısının nasırlı ellerinde,nazlı gelinlerin duvaklarında,çocukların dünyayı dönderdiği çemberlerinde,papatyalar,leylaklar,bilmem kaç renkte demet demet fışkıran kır çiçeklerinin kokularında sana sesleneceğim. Yine seni düşüneceğim Çirkin kız.Çirkinliğinin kaybolduğu,çirkinliğinin hep düştüğü şafaklarda,karanlığın oturduğu gecelerde ve bu karanlıkta ışık ışık bakan çirkinliğinde,merhamette,adalette,güvende,bütün vicdanlarda seni düşüneceğim.
Yine seni düşüneceğim.
Kılıçların kestiği her yarada,leke leke sevgi açan her tende,görünce parlayan her gözde,
Senin için dökülen her kanda bir damla da ben olsaydım.
Yine seni düşüneceğim.Sensiz hissettiğim ağırlığımda,sensiz göçüp uçmağa gittiğim diyarlarda ve sensiz son duam okunurken İmam’ın “ey cemaat nasıl bilirdiniz” cümlesinde ,Cemaat’ ın “ bir çirkine çirkinliğiyle gitti” cevabın da ve yine son fatiha”larla seni düşüneceğim.
Mustafa ŞİMŞEK
YİNE SANA YAZACAĞIM
Yine sana yazacağım.
Senin, beni yine duymayacağını,gözlerine beni saklamayacağını,zamanlardan alıp çakılı kalan takvim yapraklarına asmayacağını bilerek yine sana sesleneceğim.
Sen çok şeysin;ama her şey değilsin cümlesini bile senden uzak tutarak,sana reva görmeden,tam bir okun saplanması gibi kelimelerimi yayımın kirişinden sana yollayacağım.Bir hışımla , bin bir öfkeyle dudağımdan çıkan ve seni haykıracak senli duygularımı-senli kelimeleri senin için o kadar yumuşatacağım ki,bir ana şefkatiyle gelip bütün bedenine konacaklar.Çirkinim, yeter ki sen acıma,sana paslı-puslu ve seni bir zerre kadar da olsa titretecek benden sana ne gelirse gelsin onun önünde menzil olur, siyahlara bedenimi örtü ederim.Sen iste yeter ki; sana gelirim.Kuşlar kanadıyla,bulutların gözyaşlarıyla,semaların ağıtlarıyla,anaların türküleriyle sana gelirim.Sevgi çemberinde çarmığa gerildim,senin için zindanları yol eyler hapsederim ve hasret ateşin yakar beni,bu ateşi köz eyledim ve çirkinim senin yolunda kendimi toz eyledim.Sabahın ilk vakitlerinde sana gelirim.Geceleri gözlerinde parlayan ışığın huzmesinde bir tüy gibi akıp sana gelirim.Toprakları yırta yırta,ne varsa önüme kata kata,bulanık suları yuta yuta sana gelirim.Çirkin Kız, ayaklarım,benden kopan yüreğim,sana boyun büken sızılarım sana koşarken, neden kendini benden uzaklara atarsın?
Yine sana sesleneceğim.Sana varmadan kesilse de ömrüm, tükense de kurusa da pınarlarım,bir damlacık aksa da kanım,Çirkin sayıklar,Çirkin söyler gönlüm.
Sana gelirim.sana yazarım.sana seslenirim.Baharda açan ağaçların tomurcuklarında,bebeklerin minicik avuçlarında,bir gül için nağmeler sunan bülbülün dilinde,her zaman,gerçekte ,rüyada beklemediğin bir anda karlı dağlarda,çorak topraklarda açar açar yine sana gelirim…
Çirkin yazar,susmaz ki gönlüm çağlar
Çirkin söyler,türkülerim hep ağlar
Mustafa ŞİMŞEK
YİNE SENİ DÜŞÜNECEĞİM – 3 -
Çok eskiden vuruldum yollara senin için ,hayallerin varamayacağı kadar eski.Yine seni yazacağım,yine seni düşüneceğim.Sen yarımlığımdan sonra bütünlük,sen yüreğimin maviliği,sen duygularımı dört nala koşturduğum amaç,sen güzelliğin kıskandığı çirkinlik,sen cellat’ın son dakikada ayaklarımdan dünyayı çektiği ansın.Sen vazgeçilmez sevdamsın.
Bulutlar üzerinde gezer gibi, kuşlar kanadında uçar gibi,mavzerlerden çıkan dom dom kurşunu gibi,ateşten gömlek olan bedenim gibi,çıkmaz sokaklarda seni haykıran sesler gibi,
Bir aşığın sazının telindeki türküler gibi sana geleceğim.bu gelişlerimde hep seni yazacağım..Sen benim düşlerimde var olan çirkinsin,sen benim ulaşamadığım,dokunamadığım yarsın.Anaların şefkatinde,karlı dağlarda,ıslak ovalarda,Musa’nın asasında Nil üzerinde sana gelirim.
Hep seni düşüneceğim..
Senin engellerine,senin arkası dönük gölgene,kapanmış bakmayan gözlerine,tutmayan; kendini benden çekmiş ellerine inat seni düşünürüm.Çirkinliğini bütün bedenime kazıdım.Çirkinliğin düşen kaldırımlara,aşk kusan aşıklara,bulanık akan sulara,çocukların gözbebeklerine,beşik uçlarına,yedi Tuğ’un başına seni yazacağım.Çirkin Kız ,şu an sana seslenmeye bir nefesim olsa; yüreğimi anlatırdım sana.Yerinden çıkarır,karanfillerle bezerdim-süslerdim, üzerine bir heyecanla adını kazardım,en güzel tepsilerde sana ikram eder, gözlerinle ona dokunmanı isterdim.Yine seni anlatacağım.Yanıma koymadığım siyah duygularımdan uzak ,sana beyaz beyaz sesleneceğim…Yine seni düşüneceğim.Bu beyaz duyguları üzerine yorgan yapar mısın ? Ben gözlerime yağmur yağdırabilirim,acaba sen, güneş gibi bana doğabilir misin ?...
Yine seni düşüneceğim…
Karanfiller,papatyalar,leylaklarla çevrili gönlümde sarhoşluğu yaşarken ve senin bardağından melankolik şurubunu içip ayak uçlarına düşerken,Çirkin sen ! Tutup ellerimden beni kaldırır mısın ?
Yine seni düşüneceğim
Senden uzak olan benle,benden kaçan çirkinliğinle hep seni düşüneceğim….
Mustafa ŞİMŞEK
YİNE SENİ DÜŞÜNECEĞİM-2-
Yine seni düşüneceğim …
Sana yazdığım ve düşüncelerimin sana ulaştığını bildiğim her kelimede seni anlatacağım.Usanmadan ,yılmadan,sana arkamı dönmeden sesleneceğim.Biliyorum .Belki bu sana sitem veriyordur ,belki bu kelimeler seni benden daha da uzaklara atıyordur,ama; bütün bunları bilerek,bütün bunların acısı ne ise,kader; senin kabulünde veya reddinde oluşacaksa ,sana seslenmekten ve seni düşünmekten vazgeçmeyeceğim.
Yine seni düşüneceğim.Yine, yeniden seni yazacağım.Kerpetenlerle etlerim çekilse de ,gözlerime miller,ayaklarıma prangalar vurulsa da ,yüreğim lime lime edilse de seni düşünmekten vazgeçmeyeceğim.Çirkinliğin üzerimde bir elbise,senli var olan benliğimde ben yokum.Hep sen varsın,hep çirkinliğin var ve bu var olan gerçeklerde hep seni düşüneceğim.Yine sana yazacağım,yine yazmalıyım,çünkü ; gözlerim uyanınca gördüğüm sensin,tutunca dokunduğum,yürüdüğümde adımlar sana,yediğimde,içtiğimde,sindirebildiğimde sen ,yürek ve nabız atışlarım senin ismini sayar,saatlerim yok,zaman yok, bu yoklarda senin varlığın bir güneş gibi doğar,beni hapseder kendine gülüm. Yine sana koşacağım.Yine sana sesleneceğim.Bu şehir sen olacaksın,bu şehrin göğü,bu şehrin kaldırımları,bu şehrin her sokağı,bu şehrin çocukları,yitikleri,mezarları,bu şehrin ağacı,dalı,yaprağı sen olacaksın.Öyle ki ;Baktığım zaman,dokunduğum zaman,konuştuğum zaman,öldüğüm zaman beni değil seni yazacak tarih,çirkinliğin duyulacak doğan her bebeğin beşiğinde.Analar sana ninniler söyleyecek,kalemler seni yazacak,kılıçlar seni görünce utanacak keskinliğinden , körelecek tarih ve geçmiş ,geleceği senle koşacak çirkin kız…
Yine seni düşüneceğim..
Senin, beni yine duymayacağını bilerek sana sesleneceğim…Böyle bir sevgi var mıdır ? Böyle sesleniş olmaz soluklarına inat,seni sende yaşayıp seni düşüneceğim.
Yine seni düşüneceğim…Yaşanmış yılları silerek,yaşanmış bütün aşk hikayelerini eritip,çürütüp seni yaşatacağım…Senin,bende ki hayalinde ; Ne Leyla’sı ne Arzu’su ne Şirin’i nede gözünü Ak Denize dikmiş Sibirya soğuklarının sevdası vardır Çirkin kız.
Yine seni bekleyeceğim.Sabır ve bekleyiş Murad’dır .Murad’dır bana; seni beklemek Çirkin Kız…
Yine seni düşüneceğim…Senin tasavvur edemeyeceğin kadar düşüneceğim…