- 750 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
İZLEMEDİYSENİZ ÇOK ŞEY KAYBETMİŞSİNİZ!
“Vali” filmi son yıllarda izlediğim en kaliteli yapımlardan biri…
En az köprü kadar başarılı çalışma…
Emeği geçenlere teşekkürler…
Ülkenin karış karış değil kilometre kilometre yabancı sermaye aymazlığı ile! satıldığı günümüzde, toprağın altına da göz diken sırtlan tabiatlı, ihtiras yüklü devletlere karşı onurlu,vatanını seven, bir karış toprağını bile feda ettirmeyen anlayışla, yerli işbirlikçilerinin mücadelesidir yaşananlar..
Tarih sahnesinde Fatih’i idealleri ile birlikte zehirleyen, Adnan Kahveci gibi düşünen beyinleri, Turgut Özal gibi değişimi ülkesi için çıkış noktası görenleri yok eden bir anlayış hiç bu kadar açık ve aleni santraç tahtası üzerine yerleştirilmemişti.
Recep Yazıcıoğlunun Denizli valiliği yaptığı dönemde bölgede İdealist, vatansever genç mühendislerin “uranyum” madenini bulduktan sonra dünya ileri teknolojileri ve enerji kaynaklarının ana maddesi uranyumu yerli gafil ve hıyanet içerisindeki hainlerle nasıl ele geçirme planları yapıldığının turnosol kağını olmuş film…
Film aslında alışık olduğumuz baş kısmında “ Bu filmdeki olaylar ve kişileri gerçek hayatta hiçbir kurum ve kişilerle ilişkisi yoktur “ türünden bir uyarı yazısıyla başlamaması artık yaşanan bu tür olayların ulaştığı korkunç boyutu da göstermesi bakımından entresan..
Türkiye’nin zengin uranyum madenlerine göz diken ABD’li güç odaklarının Denizlide bulunan bu starejik öneme sahip madenin çıktığı araziyi ele geçirmek için Ankara bakanlıktan izin bile çıkartmalarına karşılık vatansever bir valinin onayının alamamaları, hedeflerine ulaşmak için yerli ve yabancı şer odaklarının bu ülke insanı üzerine oynadıkları oyunu anlatıyor..
Filmde halkı için çalışan sıra dışı bir valinin ve onun etrafında geçen Türkiyeyi çok yakından ilgilendiren olaylar ele alınmış. Film uranyum yataklarını keşfeden ve bunu labarotuar ortamında tescil ettirip kamuoyuna duyurmak isteyen 2 mühendisin kaza süsü verilen olaylarla ortadan kaldırılması işlenmiş.
Yapımcı bunu işlerken aslında 2006 yılında Ankarada yaşanan benzer bir olaya da buradan gönderme yapmakta. Bilindiği gibi 2006 yılında Türk ordusu için özel bir savunma silahı üzerinde çalışan Aselsan da 3 mühendis arka arkaya evlerinde ölü bulunmuş. Olay stres ve intihar olarak kamuoyuna deklere edilmişti.
Filmin en çarpıcı bölümlerinden biride, bilgi ve belgelerin olduğu çanta ile Ankaraya giderken valinin arabası sıkıştırılarak kaza yapması. Ardından da çantanın yok olması . Tıpkı Susurluktaki kaza sonrası çantanın yok olması gibi…
Gidenler geri gelmiyor ama henüz hesapta kapanmadı görünüyor…
Umarım topluma bir şeyler vermekten uzak,harcanan yapım paralarına yazık olan AROG- RECEP İVEDİK filmlerinin izlenme oranlarının arkasında kalmaz..
Umarım 100 yıl önce yedi düvelle milli mücadele başlatan bu milletin çocukları Osmanlının torunlarını tarih sahnesinden silmek yada en azından bu necip milletin torunlarını ekonomik esarete düşürmeye çalışan yerli ve yabancı düşmanlarının gerçek yüzlerini görür…
Unutulmasın ki bu topraklar hesabı bir gün kapatacak valileri, mühendisleri, öğretmenleri,bakanları,askerleri,polisleri ve ecdadının mirasına sahip çıkacak nesilleri yetiştirecektir.Yeter ki biraz bir birimize güvenelim, yeter ki sevgimiz, sağ duyumuz ve hepsinden önemlisi dost ile düşmanı birbirinden ayırt edecek aklı selimimiz harekete geçsin..
YORUMLAR
filmi seyredeli üç-dört ay oluyor.bence de mükemmel bir filmdi.filmin yarısından çoğunda hıçkıra hıçkıra ağladım.'Umarım 100 yıl önce yedi düvelle milli mücadele başlatan bu milletin çocukları Osmanlının torunlarını tarih sahnesinden silmek yada en azından bu necip milletin torunlarını ekonomik esarete düşürmeye çalışan yerli ve yabancı düşmanlarının gerçek yüzlerini görür…
Unutulmasın ki bu topraklar hesabı bir gün kapatacak valileri, mühendisleri, öğretmenleri,bakanları,askerleri,polisleri ve ecdadının mirasına sahip çıkacak nesilleri yetiştirecektir.Yeter ki biraz bir birimize güvenelim, yeter ki sevgimiz, sağ duyumuz ve hepsinden önemlisi dost ile düşmanı birbirinden ayırt edecek aklı selimimiz harekete geçsin.'teşekkürler duygularımıza tercüman olduğunuz için..selamlar....
Umarım 100 yıl önce yedi düvelle milli mücadele başlatan bu milletin çocukları Osmanlının torunlarını tarih sahnesinden silmek yada en azından bu necip milletin torunlarını ekonomik esarete düşürmeye çalışan yerli ve yabancı düşmanlarının gerçek yüzlerini görür…
Unutulmasın ki bu topraklar hesabı bir gün kapatacak valileri, mühendisleri, öğretmenleri,bakanları,askerleri,polisleri ve ecdadının mirasına sahip çıkacak nesilleri yetiştirecektir.Yeter ki biraz bir birimize güvenelim, yeter ki sevgimiz, sağ duyumuz ve hepsinden önemlisi dost ile düşmanı birbirinden ayırt edecek aklı selimimiz harekete geçsin..
---
Çok güzeldi yazınız..sözlerinize katılıyorum canı gönülden ...Duyarlı yüreğinizi kutluyorum çok güzel bir konuyu işlemişsiniz...Bizim duyarlı nesiller yetiştirmemiz gerekli bunun içinde kopyacılıktan kurtulup üretken zeki insanları topluma kazandırmalıyız...sevgi dolu yürekli bir toplum olmamız ve olması için çapalarımızı göstermemiz şart..Türk milleti zekidir..Bunu dünyaya güzellikler içinde göstermeliyiz...
Saygılarımla,,