- 612 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
İstenmiyorum yaşamda ve yaşamdan sonra!
Soğuk, bedenimdeki ateşi söndürdü hani dün yakmaya çalıştığım. Ellerimle sıkıca kavradığım demirlerin ellerimi hissetmememi sağlamasını aldırmıyorum. Yüreğimi hissettirmedin. Ellerim ne ki.
Deniz ikilem arasında bırakıyor beni şiddetli sesi ve rahatlıkla tahmin edebildiğim soğukluğuyla. Acaba ölüme hangi yoldan gitsem? Deniz mi sen mi? Denizin soğuk ve hırçın dalgaları mı yoksa senin denizi aşan soğukluğun yıllarca süren ızdırap mı?
Bir muhabbettir geçiyor ay ışığının şahitliğinde yalnızlığımla.
—onu mu sevdin beni mi?
—onu sevdim mi ben?
—yaşamı mı seçtin beni mi?
—yaşam mı? Var mı bilen?
—hayat nedir senin için?
—nefes almak onun için.
—peki ya o kim. hadi çağır. Gelir mi?
-...
İhanetle dolu bir hafta. Sen, beni kollarına almamak için çabalayan deniz, şahitliği bırakıp bulutlara kafasını gömmüş ay, herkes gibi beni istemeyen hayat ve ölüm.
Hatırlar mısın? Bana bir ipten bahsetmiştin.
...
—ayrılmamız gerekirse.
—üzerinde yürüdüğümüz ip ne kadar incelirse ve keskinleşirse keskinleşsin yürüdüğümüz yol ve o yolda yürüyen kişiler değişmeyecek.
Ölümün hayata bağlılığını atladık be gülüm. Belki de sadece biz vermemişizdir o sözleri.
—istemezsen isteme beni. Gelmek zorundayım. Kenetlenmeliyim sana. Yaşama kenetlenemedim. Bari ölüme kenetleneyim. Sonsuzluğa.
Soğuktan hissetmediğim ellerimi zorlukla kaldırıyorum demirin üzerinden soğukluğu içime işlemiş bir şekilde. Yaşayacağım son ayrılık değil ama bu.
Tutunamamak bir dala
Kırık olduğunu görmeden kenetlenmek başka bir dala
İstenmemek, hayatla ölüm arasında kalmak
Yaşamın tanımını tek kelimeyle yapmak
Ayrılık.
İşte hayatım.
Ölümle hayatın aşkını imreniyorum be sevgili. Biraz olsun yaşasaydık bizde o içten gelen sevgiyi.
Aldatmasan ne olurdu be sevgili beni hayatla.
Ölüm duymasın aldatıldığını.
Yada duysun.
Belki sende gelirsin yanıma.
YORUMLAR
"Bir muhabbettir geçiyor ay ışığının şahitliğinde yalnızlığımla.
—onu mu sevdin beni mi?
—onu sevdim mi ben?
—yaşamı mı seçtin beni mi?
—yaşam mı? Var mı bilen?
—hayat nedir senin için?
—nefes almak onun için.
—peki ya o kim. hadi çağır. Gelir mi? "
....
çok güzeldi ...
begenerek okudum...
yazan yüreginiz var olsun...
saygi ve selamlarimla...
.......
Ben de diğer yorumcu dostlara katılıyorum Mertcan!
Fazla karalar giyinmişsin, için bile kararmış neredeyse, geç bu ölümle uzlaşmayı da sevdalara yelken aç be dostum...
kaleminin kalitesi sağlam, Müjdat hoca okuduğun kitapları, seyrettiğin filmleri merak ediyor, ben de katılıyorum ona.
bir gözden geçir bunları ve aşkın tuvalinden karamsarlığı def et gitsin, mutluluğu çizmeye çalış bize, haydi!
kalemin hiç susmasın sevgili Mertcan, tebrikler.
Atakan Kaynak
balaban Kent Şairleri.
Ölümü nefis soyutlamışsın da yine umutsuz düşünceler sarmış benliğini, ölümle bu kadar barışık olmanın ne anlamı var ki hayat dolu gencecik bir arkadaşımsın, daha olumlu temalar işlemeni öneririm!
Nefis yazı tekniğin var, hadi sevda türküleri okut bize!!!
tebrikler kalemine ve de emeğine sevgili arkadaşım.
Esra Seçer
balaban Kent Şairleri.
Sorular girdabından umutsuz kara tablolar çizmişsin be Mertcan arkadaşım!
Senin gibi hayat dolu gencecik bir insanın bu tip düşüncelere kapılmasına üzüldüm. Oysa, kalemin yaşına göre oldukça sağlam duruyor, şu ölümlşe arkadaşlığı bitir de sevdalara saldır, umutlara yol ver, en kötüsü özlemlerine kalem oynat!!!
Güzel yazan kaleminden sevda yazıları da okumak isterim.
Kutluyorum sewvgili Mertcan, kalemine sağlık.
Osman Erken.
Sevgili Mertcan; fazla karamsarsın gibi... ölümü düşünecek kadar neyi yaşadın ki güzel arkadaşım, güzel yazının içine umudu ktmanı dilerim, bırak ölüm uzak bir yerlerde kalsın!
Kutlarım üretken kalemini, emeğine sağlık.
Gülşah Yücel
balaban Kent Şairleri.
Sevgili Mertcan; öğrencim olduğun için söylüyorum ki çok genç yaşına karşın bu kadar duygu çeşitliliği yakalamana şaşırdım, dersem yeridir.
Felsefi dolaşmalarında yer yer nihilist bir yaklaşım, yer yer de varoluşçuluğa kaymalar sezinliyorum. Genç yaşına karşın ölümle barışık olmana etken ne olabilir, diye düşündüm...
Okuduğun kitaplara takıldım, seyrettiğin filmleri merak ettim doğrusu!
Öykü dilin sağlam, buradaki kısa yazılar, ancak öykümsü deneme olabilirdi, öyle de olmuş zaten!
Ölüme ilginç bir misyon yüklemişsin, bir yabancılaştırma efekti olarak ölüm soyutlanmış yazında, ulaşıldığında somutlanacak, ama senin yaşama nedenin de olmuş aynı güzergahta ve -duygu sarmalında- yaşama tutunan!!!
Şimdilik burada kesiyorum, tiyatroda üstünde konuşuruz!
Beni yazıya sokabildiğin için keyif aldım, kutlarım kalemini.
Dostçakal.
Müjdat Eraslan.
Ölüm yaşamı sorgulamayanlar için bir sondur. fakat diğerleri için öyle değildir.arkasında bir şeyler bırakanlar her zaman yaşarlar.hocanın dediği doğru bu kadar karamsar olma.mümkün olduğunca özlemlerini yazmanı öneririm.
fakat yazında yakaladığın soyutluk takdire değer.
sevgilerle....
Birkan BULUT
balaban Kent Şairleri