- 913 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
KULAKTAN ÇIKAN SESLER
KULAKTAN ÇIKAN SESLER
Sonucu fotofiniş ile belli olan bir çok müsabaka var artık günümüzde. Burun, el, ayak, parmak farkıyla yarışmacılar teknolojinin hassasiyetine binaen ve itiraza mahal vermeden kazanıyor veya kaybediyorlar. Kimi altın kimi gümüş kimi de bronz madalya alıyor. Kimileri ise burun, el, ayak, parmak farkıyla kaçırıyorlar madalyayı.
Hadi bu müsabakalarda teknolojinin geldiği son noktanın nimetlerinden faydalanarak, sonuca tesir edecek çok küçük farkları dahi tespit edebiliyorlar. Hiçbir itiraza, şaibeye mahal vermeden tüm yarışmacıları sıralayabiliyorlar. Başarılı olanları bir tarafa, olmayanları da bir tarafa kolayca ayırabiliyorlar.Elektronik ortamlarda yapılan akademik imtihanların sonuçları da aynı teknoloji ile tespit ediliyor, insanları işe yerleştirirken de aynı.. Hak hukuk geçmiyor. Hız limitlerini aşan araçları tespit eden hassas radarlara itiraz bile edemiyor sürücüler. Etseler bile söyledikleri gerekçelere kendileri bile inanmıyorlar. Mesela “ Memur bey tam araba sollarken olmuştur, makasta kaldım ne yapayım, tabelayı görmedim v.b.”
Etrafımızda bizi ikaz eden, yönlendiren o kadar çok eğitici levha, yazı ve resim var ki ; bunları fark etmemek ve sözlü uyarıları duymamak mümkün değil. Bu kadar uyarıya rağmen insanlar niçin ısrarla hata üstüne hata yapıyorlar, suç üstüne suç işliyorlar. İşte tam burada teknoloji aciz kalıyor. Zira insanlara yapılan ikazların kontrolü, çıkan sonuçların kontrolü, cezaların kontrolü, şampiyonun tespiti teknolojik açıdan mümkün hattâ çok basit.
Bir sözün, bir uyarının insanın kulağına girdiği andan itibaren kişinin beyni ile başlayan iletişim süreci ve gerekli değerlendirme bazen uzun, bazen de kısa olabilir. Sese dönüşmüş bu uyarılar kişinin özelliklerine göre, aldığı eğitim ve telkinlere göre ya beyinden uzuvlara talimat olarak gönderilir, ya da ses olarak girdiği bir kulaktan diğerine doğru süren kısa bir yolculuktan sonra ses olarak çıkar. Çünkü kişi onu bir talimat değil sadece herhangi bir ses olarak algılamıştır.
Teknolojinin ulaştığı son nokta bu süreci izleme, müdahale etme konusunda şüphesiz kifayetsizdir. Zira bu süreçte devreye, akıl, eğitim, zeka gibi kişinin davranışlarını geliştirmede kullandığı araçlar girer. Bu araçları iyi ve faydalı kullananlar bir çok olumlu farkları olan insanlar gurubuna dahil olacaktır başlangıçta. Daha sonra kulağından çıkmayan seslerin oranına göre karşılığını alacaktır bir bir.
Adama bir şey söylüyorsun “bir kulağından girip diğer kulağından çıkıyor” sözüyle muhatap olmamak için sesleri iyi değerlendirip, onları olumlu ve faydalı talimatlara çevirmek hiç de zor değil.
Etrafımızda bizi ikaz eden, yönlendiren o kadar çok eğitici levha, yazı ve resim var ki ; bunları fark etmemek ve sözlü uyarıları duymamak mümkün değil.
İsteseniz de, istemeseniz de sesler gelecektir, engel olamazsınız.
Tek yapmamız gereken kulaklarımızı açmak. Haydi açın kulaklarınızı!.. açın ama ikisini de değil. Sadece birini açın diğeri kapalı kalsın ki kulağınızdan ses çıkmasın…