Safiye’ye Mektuplar - 40 / ' Rabbim izin verirse hayırlısı ile mayıs ayında nikahımızı yapıyoruz'.
’Sayı doğrusunun eksi ve artı uçlarında olanlar kendilerini gerçeklik, aksi yöndekileri sanal sayarlar. Dünyada biz ahireti sanal sanırız, ahirete gidenler de burayı sanal sayarlar.’
Gizli Günah SÜVEYDA.
( Neydi kalbimdeki kara nokta )
Öncelikle teşekkür ediyorum kaldırdığım yazılarımın ardından bana destek olan yazmaya devam et diyen arkadaşlarıma. Üzüntümü sunuyorum fahişelerin üzerinden geçen ve her biri bu toplumun birer parçası olduğu halde;
- hayır, o ben değildim, neler anlatmışsın neler söylemişsin Süveyda, sus konuşma, edepsiz,
Diyenlere.
Ne anlattım ben? Olağanüstü şeylerden mi bahsettim? Olmayanı ve olması imkânsızı mı anlattım. Hadi söyleyin ne yazdım ben?
Biraz bekleyebilselerdi devamını anlatacaktım ya küstüm işte. Küstürdüler beni.
Ben küçük bir genç kızın, bir afet sonucunda bütün ailesini kaybetmesini ve tek yakını olan dedesi tarafından bir köşkün bahçe kapısının dışına bırakılmasını, aç kalmasını, korunmasız olmasını, okuyabilme mücadelesini, sahipsizliğini, kimsesizliğini anlattım, anlatacaktım.
Ben bu küçük genç kızın nasıl yabancı ellerden geçtiğini, nasıl kucaktan kucağa, yataktan yatağa savrulduğunu, nasıl bedenini kiralamak zorunda olduğunu anlatacaktım. Anlatacaktım ya daha ilk cümlelerimde susturuldum.
Sonra küçük bir çocuk gibi küstüm işte.
Neden mi?
Ne olur birileri bana yaşadığı yerleri anlatsın. Ağaçları, nehirleri, kuşları, herkesin özgürce başı göğe kadar yükselmiş bir halde nasıl yollarda koşuşturduğunu, nasıl mutlu olduğunu, insanın bedeninin ve ruhunun kendi denetiminde olmasının nasıl bir duygu olduğunu, huzuru, helali, temizliği, günahsızlığı anlatsın.
Benim geldiğim benim yaşadığım yerlerde yoktu bunlar. Suç sadece benim mi yani şimdi. Birileri bana anlatsın ki ben de duyduklarımı yazayım. Ne gördüysem ne yaşadıysam onu yazdım. Susmalıydım değil mi?
Sizin oralar benim geldiğim yerlerden ne kadar farklı, nasıl farklı? Hadi anlatın. Söz veriyorum onları yazacağım.
Gençler okur da ahlakları bozulur diye korkan arkadaşlarım...
O gençler okumalı bunları. O gençler yaşamın sadece tenden ibaret olmadığını, mutluluğun on dakikalık zevkten ibaret olmadığını, aç kalsan da, hastalıktan ölsen de asla bedenin kiralanmaması gerektiğini, sokakların çamur deryası olduğunu, keyif için parayla hiç kimsenin satın alınmaması gerektiğini, dünya hayatının kadının ve erkeğin bedeninden ve uzluvlarından ibaret olmadığını bilsinler; boşlukta olanın iyice dibe atılmaması gerektiğini, karşılıksız yardım etmeyi öğrensinler bilsinler diye yazmaya başlamıştım;
İnsanlara ve gençlere ders niteliğindeki bu yaşanmış hayat öyküsünü.
Konuyu sadece kadının ve erkeğin bedeninden ve birleşmesinden ibaret görürseniz zaten düşüncede, zihinde, kalpte kötü ve kapalı birisiniz diyeceğim. Emin olun ki ne yazdığını bilecek kadar tahsilli eğitimli biriyim. Ama ya anlayamayanlar...
Anlamak için fakülteler bitirmek, kitaplar okumak gerekmez. Anlamak için insan olmak, erdemli, onurlu bir insan olmak yeterli.
Kapınızı kapatın, pencelereri kapatın, kilitler vurun dört duvarlarınıza. Dışarıda ne olmuş, kim düşmüş, kim kime el uzanmış, kimin canı yanmış umurunuzda olmasın. Yeter ki siz iyi olun. Yeter ki ağzınızın tadı bozulmasın, siz mutlu olun. Garantisi yok yarın ne olacağımızın, yarın çocuklarımızın kardeşlerimizin ne olacağının. Evet, ben yazdım siz bunların farkına varasınız diye ve duyarsız kalmayasınız, önyargılı olmayasınız diye.
Boşuna mıydı bu çaba. Ben yaşadım, ellerimi temizledim, gördüm geçirdim, şimdi Allah ıma şükürler olsun diye susmalı mıydım? Yapamadım. İstedim ki birileri okusun sevdiklerine ve kendilerine sahip olsun, insanlara merhametle, şefkatle yaklaşsın.
Edep, ahlak, temizlik, vicdan sadece siz evinde oturup, çocuklarıyla mutlu mesut yaşayan, hiç sicili olmayan, kolunda damgası bulunmayan insanların sahip olduğu birşey mi?
Ben ve benim yazdıklarımın, ahlaktan, edepten uzak diyelim. Ya sizler, ya bir insanı bir kadını kiralayanlar ve bununla övünenler, ya evinde oturup ben namusluyum ahlaklıyım diye ahkâm kesen kadınlar... Siz benden, bizden ne kadar ahlaklısınız?
Hadi şimdi bana edebi ve ahlakı anlatın. Bana güzel insanı, temiz insanı, iyi insanı anlatın.
Rabbim hepimize Hz.Muhammed in ahlakıyla ahlaklanmayı nasip etsin.
Not: Bu yazının içindeki hiçbir sözüm bir şahıs kasdedilerek kullanılmamıştır.
( 1/17/2009 )
---------------------------------------------
İyisinizdir inşaAllah hocam...
Hocam bugün 16.00 gibi yattım, ikindiyi kılmıştım. Saati kurdum 16.30 a başım çok ağrıyordu dedim bir yarım saat uyursam geçer belki… Tabi ben saati kapatıp tekrar yatmışım. Rüya gördüm o ara. Abim oluyor. Ben bir şeylerle meşgul oluyorum, şiir yazıyordum sanırım. Abim beni kaldırmak istiyor sonra soru soruyor, sen namazlarını kılıyor musun diye… Kalk namazını kıl…
Sonra telefondan arkadaş aradı, uyandım saate bi baktım 17.46… hani biraz daha uyusam akşamı kaçırmış olacaktım hocam…
Tuhafıma giden olaysa hocam ben bu tip rüyayı birkaç kere daha gördüm. Yani uyuduğumda ve namaz kaçacak olduğunda birileri rüyamda namaz kılıyor musun, namazını kıldın mı diye bana soruyor ve ardından bir şekilde uyandırılıyorum, annem, kardeşim, arkadaş tarafından fark etmiyor…
Hocam bu rüyalar uyuduğum için kaçmak üzere olan namazlarımı kılmam için mi? ben dedim ki kendi kendime Allah kaçmasını istemiyor namazın, önce rüya gördürüyor hemen ardından da birileri tarafından uyandırıyor… Ay bir tuhaf oldu şimdi içim hocam ya… Elhamdülillah.
Ellerinizden öperim hocam.
Tarih:17 Ocak 2009 Cumartesi 22:50:40
RE: Selamenselame hocam.
Selam kızım,
Bak işte bunlar, Allah’ın varlığına birliğine, namazın şart olduğuna, bir vaktinin bile kaçırılmaması gerektiğine, mevlanın kendisine yakın kullarının bir namazlık bile kayba uğramaması için melekler vasıtasıyla uyardığına, düzenli ibadet et kulum da dileklerini yerine getireyim diye bize rahmetiyle muamele ettiğine, kullarıyla rüyalar vasıtasıyle haberleştiğine ve daha nice hakikatlara birer delildir, değil mi?
Şimdi anladın mı birkaç aylık zikir ve ibadetle nerelere gelindiğini. Allah’ın huzuruna durmaktan utandığın günlerden huzura, dostluğa nasıl ulaşılır, sevdalanılırmış.
Bu mektuplarımızı okuyan veya okuyacak olan, şeytanın kandırıp günaha soktuğu, sonrada artık allah seni neylesin, sen lanetlilerden oldun diyerek, gittikçe daha büyük günaha sokmak istediği biçarelere ibret olsun. Okuduklarını okuyan, senin gibi gerçekten temizlenmek isteyen herkese bu kapı, tövbe kapısı açık...
Tanıdıklarımız veya tanımadıklarımız vasıtasıyle gördüğümüz rüyaların tamamında meleklerdir o rolleri üstlenenler. Birçoğunun cinsiyet ve adlarında, söyledikleri cümlelerde başka ipuçları da vardır. Rüya yorumlamak çok uzmanlık, özel kabiliyet isteyen zor bir marifettir. Herkese verilmiyor. Ama bazı rüyaları cenabı hakk yorumuyla veya hiç yoruma ihtiyaç duymayacak şekilde de gösterebiliyor.
Namaza uyanmak için niyet eden abidlere bu tür yardımlar daha çok yapılır.
Seni tebrik ediyorum. Mübarek olsun. Rahata ermen çok yakın... Esasen şu anda dahi iyisin...
Selam en selame.
hacı ali ( 1/18/2009 )
---------------------------------------------
Sevgili safiye,
Selam üzerine olsun... Sanırım bana kırıldın... Öyle mi?
Yüz yüze görüşmediğimiz için zamanlamam yanlış olabilir ama babalar kızlarını her zaman onaylamaz. Bazen azarlarlar... Ama bu onları çok sevdiklerinin bir göstergesidir.
Esra’dan gelen bir mesajı okumanı istiyorum...
En kısa zamanda seni de engelleyenlerin yerini uykundan namaz için uyaranlar alır inşaallah.
Sayı doğrusunun eksi ve artı uçlarında olanlar kendilerini gerçeklik, aksi yöndekileri sanal sayarlar. Dünyada biz ahireti sanal sanırız, ahirete gidenler de burayı sanal sayarlar. Öyle ki, biz gerçekten bir ömür dünyada kalıp çocuklar yapıp öldük mü, yoksa hatırladıklarımız bir rüya ürünü mü, derler. Hani annemizi rüyada gördüğümüzde biz gerçekten gördük mü görmedik mi şüphesini yaşar, nasıl olduğunu bir türlü aklımıza kabul ettiremeyiz.
İşte dünyayı negatif yaşayanlar, acılar içinde kıvrananlar, göz göre göre pozitif yaşayanların hallerini, mutlu yaşanabileceğini kabul edemezler.
Çünkü Allah’ın her sıfatı içine düşenleri gark eder, kendi gerçekliğinde boğar da başka sıfatları anlamsız görmemize neden olur.
Değişeceksin inşaallah... Rahatlayacak, yeni hayatında eskiyi inkar edecek kadar mutlu olacaksın. Ban inanıyorum, ya sen?
Selamlarımla gözlerinden öpüyorum.
Tarih:18 Ocak 2009 Pazar 14:07:05
RE:RE:merhaba
Hayırlı günler hocam. Ellerinizden öpüyorum nasılsınız?
Hocam nasıl düşünürsünüz size kırıldığımı. Sizin üzerimdeki hakkınız babam kadar. Boşuna demedim ben bunu. Size kırılmadım şimdi yeni okudum mesajınızı. Okurken de gözlerim doldu yine. Her bir kelimesini her bir cümlesini sindire sindire okudum hocam. Tavsiyelerinizi mutlaka yapacağım. Geri dönmek istemiyorum. Az yol kat etmedim ama daha var. Biraz daha yol almam gerekiyor. İbadetlerimi eksiksiz yerine getirebilsem, namazlarımı hiç aksatmasam çok mutlu olacağım.
Ya affedilmeden göçüp gidersem bu dünyadan. Ne olur ahiretteki halim. Hocam size bir rüya anlatmıştım ya; hani ölecekmişim, ölüm hazırlığı içindeymişim. Çok korktum demiştim size. Ne olduysa o rüyadan sonra oldu zaten. O gece sanırım perşembe gecesiydi. Neredeyse en son o zaman düzenli kıldım namazlarımı. O geceden ve o rüyadan sonra bıraktım.
Ah hocam size dedim ya tartıştık diye. Barıştık. Ben üzüldüm diye üzülmüş o da. Onun için isteksiz, moreli bozuk, sesi kısık geliyormuş. Allah a şükür iyiyiz, mutluyuz.
Nikâh tarihimiz belli oldu hocam. Rabbim izin verirse hayırlısı ile mayıs ayında nikâhımızı yapıyoruz.
Hocam cuma günü size derdimi anlattıktan sonra ağladım. Dedim ki yine mi kaçırıcam mutluluğu ne olur alma elimden, bana merhamet et diyerek yalvardım. Günahlarımdan ötürü cezalandırma beni affet diye ağladım. Sonra gece oldu. Uyudum. Rüyamda uçuyor gördüm kendimi. Gökyüzünde uçuyordum. Belki bir hikmeti vardır bu rüyanın.
Hocam söz verdim; kendime, Rabbime, sevdiğime, size. Söz verdim. Dönüşü yok o batak yere. Dönüşüm yok geçmişe. Ama daha sağlam atılmalı bu temel ve adımlarım. Ondan ötürü yeni dualar yeni tespihler istedim sizden. Onun için ibadetlerimi eksiksiz yapmak ve razı olduğu bir kul olmak istiyorum.
Allah sizden razı olsun. Yardımlarınız desteğiniz babalığınız için sizden bin kere razı olsun. Devam edeceğim hocam merak etmeyin. Sizi asla üzmeyeceğim. Ben iyi bir kadın, iyi bir anne, temiz bir insan, iyi bir kul olacağım. Tamamen temizlenmeden, affedilmeden, o manevi güzellikleri ve doyumu yaşamadan Rabbim almasın canımı inşaallah.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.