- 770 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Teşekkürler ömrüm...
Teşekkürler ömrüm;
Aslında söze nasıl başlamalı bilinmez. Biten şeylere başlamak gibi şimdilik… Ben bu yazıyı yazarken kar vardı dışarıda, mis gibi İstanbul kokuyordu, sen kokuyordun. İçime çektim seni derin derin ve sadece sana ulaşırcasına koştum bugün Sarıyer’de. Gidişinin üstünden geçen kırık dökük ayların, alınan ilaçlarla tedavisi sağlanamadı. Belki öyle ümit ettin; ama yoktu tedavim, gerçekliğime inanmandan başka…
Bana hala umut var dediğinde bile, ben seni bu kadar sevmedim. Beni öldürmene rağmen umudum olmadın, olamazdın. Çünkü çoktan başkalarının kollarını bulmuştu benliğin… Beni hala hatırlıyor olabilme ihtimaline inanmam. Çok geçmedi ama çabuk geçti doğrudur, sensizliğimi bastırabilecek bir başka gönül bulsaydım –bulmayı deneseydim- şimdi bende senden çok uzakta olurdum…
Çevir başını ve bana bak… Olmam gereken yerde, solunda, omuz hizanda, tam kalbinin üstündeyim. Her nefes alışında sarsılsam da öldürülmek için daha çok gencim. Ölsem bile senle ölmeliyim…
Nasıl başlamalı biten şeylere bilmem… Söylenmesi zor şeyler var artık, aşılması güç duvarlar… Aldatılmalarım, haykırışlarım, duymayışların var… Bir hastane kaldırımında gökle ağlamak, karla arınmak var şimdi… Ömrüm var, ölüm var, sen varsın…
Peki umut var mı hala?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.