- 871 Okunma
- 14 Yorum
- 0 Beğeni
TÜRK KANI TAŞIYAN KİŞİLER GENÇLER, SÖZÜM SİZE…( HAYDİ, GÖREV BAŞINA… ) Makalelerim
/kalin ]
HAYDİ, GÖREV BAŞINA…
Hepimiz artık apaçık görüyor, hissediyor, duyuyor ve TV, Gazete ve de diğer yayınlardan okuyup, izliyoruz ki; gerçekten artık ülkemiz için zor, düşünülecek, ne olabilir diye kaygılanacak günleri yaşıyoruz. Yaşar olduk… Bu durumu daha yakından duyup, hissedip yüreğinden yanan duygusal yazarlarımızın feryat eden, uyaran, tehlikeleri haber veren hassas yazıları da her geçen gün artıyor. Bize, ulusumuza, ülkemize, yöneticilerimize, bilim adamlarımıza, vatansever insanlarımıza neler oluyor diye telaş edip, üzülecek, kaygıyla düşünecek hallere geldik. Sanki çok yakında İkinci bir Kurtuluş Savaşı yaşayacakmış gibi bir telaş, Türk insanımızda yaşanır, gözle görülür hale geldi… Birçok yayın organlarında yayınlanan yazılar, umutsuzluk içinde, korku saçan ifadelerle uyarılarla yüklenmiş… Oysa böyle bir tehlike var mıdır, yok mudur, telaş etmekte bir doğruluk endişesi var mıdır? Gerçekten Atatürk’ün Gençliğe Hitabesindeki gibi ulusumuzun kaderiyle oynayan; “DÂHİLİ VE HARİCİ BEDHAHLAR …” içimizde var mıdır? Orada sözü edilen tehlike ulusumuzda mevcut mudur? Bunun tahlil ve yorumunu ulusumuzun halkına ve Atatürk’ün güvenerek emanet ettiği TÜRK GENÇLİĞİMİZİN değerlendirmesine bırakıyorum. Ama her türlü olasılıklara karşıda uyanık olup, birlik ve beraberlik halinde olayları kontrol ve gözetim altında tutmalarında yarar var diyorum. Sevgili gençler, eğer gelecek sizinse ve o gelecek sizseniz, iyi ve kötü oluşacak yaşam da size ait olacaktır. Öyle ise o yaşamı yaşanabilir yapmak, ya da yaşanabilir olmasını sağlamak, kontrol etmek de sizin görevinizdir. İyi bilmelisiniz ki; ( ki ben, buna inanıyorum. Çok iyi biliyorsunuz…) Ata-türk Cumhuriyet’i sizlere emanet ederek, hitabesinin sonunda da, onu korumanız gerekirse gücünüzü nereden alacağınızı da çok isabetli bir şekilde belirtmiştir. Ne demiştir Atatürk; o güç topta, tüfekte, silah ve kavgada dememiştir. Ya ne demiştir; “ MUHTAÇ OLDUĞUNUZ KUDRET DAMARINIZDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.) Öyle ise; Türk olma, Türk doğma ayrıcalığınızı bilip, o kanın gücüne sahip çıkmalısınız. Bu sözleri neden yazma gereği duydum? Internet sitelerinden Facebook com’da tanıdığım sayın Ebru Gürsoy’un bir yazısı ve çağrısı üzerine gerek duydum. Düşüncelerimi yazarak, sizlerle paylaşmak istedim. Bu yazımı tüm sitelerde yayınlayacağım. Daha geniş kitlelere ulaşmamız gerek. Siz de arkadaşlarınıza gönderebilirsiniz. Birlikten kuvvet doğdu-ğunu unutmayın arkadaşlar.
Ebru Gürsoy arkadaşıma katılıyor, bütün kalbimle destekliyor, kutluyor ve alkışlıyorum. Elbette bir dönemin nabzını tutan, kültürü ile buram buram Türk kokan bu klasikleşmiş romanlarımız son noktasına kadar değerlendirilmeli, hatta İlköğretimden, Üniversitelerimizin tüm bölümlerine zorunlu ders olarak konulmalıdır. Biz o kitapları okuyarak, o tadı alarak gençlik çağımızı yaşadık. Bugün Kemalettin TUĞCU’nun Hikâyelerinin yerini alacak öyküler arıyoruz. Amma maalesef bulamıyoruz. Dilimiz bile günden güne yozlaşıp heba olup gidiyor. Kimsenin taktığı, düşündüğü, üzüldüğü yok. Çok acı...Bazen Cadde ve sokaklarda gelip geçerken başımı kaldırıp işyeri levhalarına bakıyorum.Hepsi yabancı olmuş.Aralarında tek tük kıvranıp, can çekişen, varlık göstermeye çalışan Türkçe levhalar görüyorum.Acıma biraz su serpilir gibi oluyor.Yarın gelecek yeni nesil bunları bile görme şansında değil.Türkçemiz heba olmuş, her gün yozlaşıp erozyona, asimile ediliyor.Bizler yalnızca seyrediyoruz.Ne yazık.Yorum sizin... Ben Türklüğümden utanır oldum. Ebru Gürsoy gibi düşünüyorum. Bizim gibi düşünen Türk kanı taşıyan kişileri bu konuda göreve davet ediyorum. Selamlar.
Suat TUTAK
24. 10. 2008[
YORUMLAR
Efendim,
Yazınızı çok beğedim. Güzel bir yazı. Zihninize ve ellerinize
sağlık.
Efendim, yazılan cevaplardan bir tanesinde "halklar" lafı
geçiyor. Biz şöyle öğrendik: Lozan Anlaşması'nda, Ülkemiz'de
üç grup azınlık vardır:
1. Ermeniler,
2. Rumlar,
3. Yahudiler.
Bunların haricinde kalan Büyük Türk Milleti'nin birer
fertleridirler.
Bize böyle öğretildi.
Ülkenin bilmem kaç bin yıllık adını "ionia" yapanları kınıyorum. Sonra bunu devrimcilik ve sol maskeli ağızla yapanları iki kere kınıyorum! Nerde ekonomik ve siyasi görüşleri uymayan tuhaf "faşolar" varsa kınıyorum!
Bu ülke asla "Anadolu Federe", yok olmadı "Ilımlı İslam", hadi oda olmadı "demokratik" bilmem "kaçıncı cumhuriyet " olmayacaktır !..
Sizsiniz "kısa pantolonlu", sizsiniz "at gözlüğü" olan, sizsiniz "cahil" !
:)
Yaşasın Türk aydınlanma devrimi 1923, Yaşasın bilakydüşart istiklal-i tam Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve ulus toplumsalı..
Yaşasın Atatürk yolu.
Kahrolsun işbirlikçi ve mandacı ve riyakar maskeliler.
Göktürkmen tarafından 2/19/2009 8:32:17 AM zamanında düzenlenmiştir.
Pardon Beyler; burası savaş arenasının veya Roma Glatyatörlerinin kanlı dövüş gösterisi sunduğu yer, mekan değil. Hıristiyan alemi, Musevi alemi, veya diğer aslını kaybetmiş semavi din mensupları kanlı savaş gösterilerini seyretmeyi sevebilir.Ağzının suyunu akıta akıta seyredebilir, ondan da kin, nefret, düşmanlık feryatları atarak duygu doyumuna varabilir. Size ne oluyor da bir ulusun ayrı görüşüne sahip insanları olarak kavga ediyorsunuz? Yahudiler; Hitlerin verdiği insanlık ayıbı olan insan ve soy kırımını Filistinde yaparken, birbirinize olan bu kin ve düşmanlığın zamanı mı? Siz kendinizi Atatürk ilke ve Inkilaplarını benimseyen, savunan uygar nesillerine bu kavganızı yakıştırıyor musunz? Nedir alıp veremediğiniz. Atatürk'e o kadar sadakatiniz, bağlılığnız, sevginiz olsaydı elleriyle yapıp bıraktığı 1924 Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na sahip çıkar, bunca yara alıp değiştirilmesine izin vermezdiniz. Atatürk antları, marşları, yeminleri söylemek, hutbeleri okumak, Onuncu yıl marşını ezberleyip okumak, Atatürk'ün posterlerinin altına ya da arkasına sığınmak ve onun gölgesinde siyonizm veya diğer izm'lerin savunuculuğunu yapmak, sizce ATATÜRKÇÜLÜK MÜ? Atatürk öğretmenlere; " MUALLİMLER, GELECEK NESİL SİZİN ESERİNİZ OLACAKTIR..." demedi mi? Ve Atatürk Cumhuriyet; AKLI HÜR, VİCDANI HÜR İNSANLAR İSTER diyerek, gelecek nesillerin çizgisini de belirtmedi mi? Peki siz neyin, nesini tartışıyorsunuz. Hani Nerde o öğretmenler, Yetiştirdiniz mi öyle nesiller? Siz misiniz uygar nesil? Siz misiniz aklı hür, vicdanı hür olan nesil. Ve bizler o öğretmenlerin eseri değil miyiz? Şimdi de oturmuş neyin kavgasını yapıyoruz. Bana lütfen anlatır mısınız. Benim üç amcamdan ikisi Çanakkalede şehir kalmış. Babam 1313 tevellütlü Aydınlı Davut Kurtuluş Savaşına 18 yaşında kendi silahı ve atı ile gönüllü olarak katılmış, Afyon Kütahya da İlk Kursun denilen Yunanlılarla yapılam Meydan Muharebesinde sol ayak diz altından süngü yarası almış bir Gazi...Ben 64 yaşında bir Cumhuriyet adamıyım. Lütfen ne olur artık bana IRKÇILIK KAVGASI yapmayın. Sizlere ve bizlere yakıştıramıyorum. Her iki görüşü de sevgi ile kucaklıyorum.Bu vatan bizim.Kendi kanımızı akıtmak bizlere haramdır.
Suat Tutak tarafından 2/18/2009 3:47:14 PM zamanında düzenlenmiştir.
bu ülkede bir azınlık olmayı utanılacak bir şeymiş gibi gören sensin. yazdığından bu anlaşılıyor. hayır ben türküm! bunu nasıl rahatlıkla söylüyorsam, bir ermeni, rum, ya da süryani de olsaydım, bunu da göğsümü gere gere söylerdim. sizin gibi faşistlerden gençliğimde bile korkmadım, şimdi de korkmam!
kimlerin milliyetçilik maskesi altında emperyalizmin uşaklığını yaptığını bilenler bilir bu ülkede. ama senin bunları hatırlamaya yaşın yetmez ev ancak "ağabey"lerinin sana ezberlettiklerini bilirsin.
herneyse...
sizler gibi okuduğunu bile anlayamayacak, at gözlüğü takmış zavallı cahillerle anlamsız polemiklere girerek vaktimi harcayamam. siz burada zikir ayini yapar gibi ezberlediklerinizi tekrarlamaya devam edin. yalnız atatürkün adını ağzınıza almadan önce de iki kez düşünün. siz kendi başbuğlarınızdan bahsedin, O sizin ağzınıza yakışmıyor!
"anadolu halkları... türk, laz, kürt, ermeni, süryani, yahudi, rum, çerkez.... ne bunların herhangi birinden, ne de dünyadaki başka bir milletten üstün görmüyoruz kendimizi. türkologun dediği gibi "kelaynaklar" kadar az bile kalsak, onurluca olan, azınlıktayken de sesini yükseltebilmektir!"
Birtengri sizi bu azınlık psikozu, aşağılık kompleksi ve bunların icmali olan Türk sevmezlik kininden kurtasın.
Allah Allah (amin)
Siz bu kafa ile/ve öğretmen olarak, öğrencilerinize Türk Milli Eğitimi amaçlarına muhaliflik ve 1923 Türk aydınlanma devrimi karşıtılığınızla neler öğrettiniz, hakikaten çok merak ediyorum?
Göktürkmen tarafından 2/18/2009 10:23:08 AM zamanında düzenlenmiştir.
"ben anti-emperyalizmin de, anti-faşizmin de, hatta "işbirlikçiliğin" de ne olduğunu gayet iyi bilirim. işbirlikçilerin kimler olduğunu da! kusura bakma ama, sen daha kısa pantolonla oynarken, biz bunların mücadelesini veriyor"
:) Maskemi çıkardım; levanten Türküm ya da nüfus kağıdı Türküyüm. olarak anladım yazdıklarınızı..
Atatürk'ün dediği gibi; Bu memleket tarihte Türktü, şimdi Türktür. Hep de Türk kalacaktır.
Kendilerine dinsel, etnik, mezhep, cemaat ve humanizma maskesi takarak alalayanları artık tanıyoruz.
Ab ve Abd ayılarına arkalarını dayayarak, bu ülkede bazı şeyleri değiştireceklerini sanan "işbirlikçi" ve "mandacı" zihniyetteki tuhaflara gülüyorum sadece..
İnsan utanmadan her ne ise mezhebi, meşrebi, soyu, sopu anlamında yani "o" olduğunu söyler. İnsansa tabi !
Bakın Türk insanı demiyorum ! Anlamışsınızdır umarım :)
Göktürkmen tarafından 2/18/2009 9:05:28 PM zamanında düzenlenmiştir.
anadolu halkları... türk, laz, kürt, ermeni, süryani, yahudi, rum, çerkez.... ne bunların herhangi birinden, ne de dünyadaki başka bir milletten üstün görmüyoruz kendimizi. türkologun dediği gibi "kelaynaklar" kadar az bile kalsak, onurluca olan, azınlıktayken de sesini yükseltebilmektir!
biz bu topraklarda ortak bir kültür yarattık.
başbuğunuz istediği kadar tepinsin, "mozaik değil mermer!" diye...
türkolog, satgısızca ifadelerine hiç değinmeyeceğim(o senin seviyendir sonuçta) .
peki benim türk tarihinden habersiz olduğumu nereden biliyorsun? benim yaşımı, işimi, tarihle ilgili araştırmalarımı, yayınlanan yazılarımı biliyor musun, okudun mu hiç? hayır.
sadece anlamını bile bilmediğin takma bir isim görüyorsun orada.
türkler bu topraklara 11. yüzyılda geldiler (yani 900 yıl önce), o da her bölgeye değil. bazı yerlerin ele geçmesi 13. yüzyılı bulur. oysa burada binlerce yıldır yaşayan (örneğin izmir 5000 yıllık bir şehirdir)kültürler vardı. insanlar kılıçla doğranabilir, ama kültürleri yokedemezsin. ancak onlarla bütünleşebilirsin -ki türkler de bunu yaptılar zaten.
siz, istediğiniz kadar inkar edebilirsiniz, ama artık orta asya'nın göçebe insanları değiliz, hepimiz ANADOLU insanıyız. sen çok istiyorsan, bozkırlarına dönebilirsin elbette, ama ben ülkemi ve topraklarımı, HERŞEYİYLE seviyorum.
Aslında IONIA zurnanın son deliği.
O kadar çok var ki kendisi olamamış bu son deliklerden.
Türküğün tarihinden bihaber BATI'nin Türk kompleksleriyle ve yalan tarihiyle eğitilip kendisi olamayanlar,
Türkün Türk adına ne değeri varsa saldırmayı kendisine görev bilmiştir.
Türk tarihinin hiç bir safhasında IRKÇILIK yoktur.
Türk Milleti ırkçılığı değil elinin tersiyle itmeyi ayağının altinda çiğnemiş ve itibar etmemiştir.
Türklük ve kast ediliyorsa bu yazıda "Türkçülük" Milleti olup; şeref duymaktan başka bir ayrıcalık taşımaz elbet.
IONIA ve gibilerine cevap vermek için yazmadım bu yorumu.
Biliyorum ki nesli tükenmekte olan kelayna kuşları gibi kendi çizdikleri çerçevede oyalanıp duracaklar.
Türk Milliyetçiliği düşüncesine gelince, kıyamet Türk düşmanlaının başına patlayıncaya kadar devam edecektir.
ionia, benim yaşadığım yerin, bir bölge olarak, yüzyıllarca kullanılmış adıdır. çıktığı kabuğu beğenmemek falan dediniz de, ben bu topraklardan -izmir'den- ve bu kültürden çıktım. homeros da, şeyh bedreddin de benim atamdır. onlar da benim kadar bu topraklara aittirler çünkü...
sen sanıyor musun ki, yaşadığın yerin , türklerden önceki binlerce yıllık tarihinden, kültüründen hiç etkilenmedin? öyle olsa, hala ataların gibi kıl çadırlarda göçebe yaşıyor olurdun. istersen, bir toplum için "kültür" nedir ve "nasıl oluşur?" bunu bir araştır önce sevgili göktürkmen.
ben anti-emperyalizmin de, anti-faşizmin de, hatta "işbirlikçiliğin" de ne olduğunu gayet iyi bilirim. işbirlikçilerin kimler olduğunu da! kusura bakma ama, sen daha kısa pantolonla oynarken, biz bunların mücadelesini veriyorduk.
"ionia" olunca bu "kafatasçılık" olmuyor değil mi?
Türk olabiliniyor aynı anda evrensel de olunabiliyor elbette...
Ama sıralamayı sağlıklı yapamayıp ve de çalıştıramadığınız zaman, mesela ülkenizin gittiği fekaleti görmeyip, yazı içindeki bir bölümü alıntıladığınız zaman, diğer yazılanlara değinmediğniz zaman hani; en azından aydın kirlenmesi yaşıyorsunuz. "Nomos ve Aydın"laşmak belki?
Ülkenin bir bölümüne, "iyonya", "kapadokya", "pontus" demeye başlamak, komiktir, o insanın en azından "çıktığı yumurtanın kabuğunu beğenmemesi"ni akla getirebilir.
Değerli Suat bey, hiç de öyle öjenik, genetik ırk ögeleri taşımayan yazınızı haklı bularak okudum.
Bu ülke Atatürk çizgisinde emperyalizme ve işbirlikçilerine direnecek ve onları eni sonu yenecektir. Zulum, sömürü asla kalıcı değildir. İşbirlikçilik edenlerde yaptıklarının bedelini bir şekilde ödeyeceklerdir.
Tıpkı Türklerin ulus toplumsal bilinçleri, bağımsızlık ve sömürgeleşme karşısında tepkisiz kalarak ve şu anda ki hallleriye ödedikleri bedel gibi !..
Esenlikler dilerim.
Göktürkmen tarafından 2/17/2009 8:00:56 PM zamanında düzenlenmiştir.
"Türk olma, Türk doğma ayrıcalığınızı bilip, o kanın gücüne sahip çıkmalısınız..."
türk kanı falan deyince, bana, bir zamanlar kafatası ölçümleri yapan, türk "bilim adamları"nı (!) anımsattınız?
sahi nedir, türk olmanın ayrıcalığı sizce? ben de türküm, ama diğer insanlardan ne gibi ayrıcalıklarım olduğunu bilmiyorum... mesela kanımın rengi mavi değil, dünyadaki tüm insanlar gibi kırmızı. benim de tüm insanlar gibi, duygularım, benzer davranışlarım, doğrularım, yanlışlarım var. nasıl bir üstünlük ve ayrıcalıktır bu? beni aydınlatır mısınız?