- 550 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
Dumandan Gözüm Kör Oluyordu
O kütüphaneyi toplamaz olaydım! Kitaplığıma kütüphane demeyi seviyorum. Bütün kitapları sırayla çıkarıp üstlerini üfleyip sonra peçetelerini yerleştirip kalınlık incelik sırasına göre dizmekti niyetim; ta ki raflardan birinden, eski bir kalem çıkana kadar. Çok da eski sayılmaz aslında, dört yıllık felan. Bir yarışma yapmışlardı, sonra dereceye girenlere kalem vermişlerdi. Kalem de felan gözüm yoktu ya, çok da dandik bir şeydi zaten. Atalım demiştim anneme, saklayala.......... bir dakika!anlık bir öfke nöbetine daha kapıldım. Birazdan bu bilgisayarla beraber kardeşimi balkondan aşağı atmayı düşünüyorum! Benim için özel ne kadar şey varsa yerin dibine girmek üzere kayboluyor!Sonra her nedense hangi yerin dibine girdiklerini de bir O biliyor.
-Betül!Kürk Mantolu Madonna’yı geri ver çabuk!
-Hangi?
Bende olduğunu da nereden çıkardın, bile demiyor; "hangi?"! Soru mu bu şimdi! Bal gibi onda işte.
-Betül!Hemen burada görmek istiyorum onu!
-Tamam abla, bakayım.
Tabii ki birkaç dakika sonra bulamadan gelir.
-Abla şimdi bulamadım ama, yarın mutlaka bulur yerine koyarım.
A canım, tanımasam hemen de masumiyetine tav olacağım!
Kalem demiştim en son, ben atalım demiştim işte, annem de sakla anısı olur demişti. O gün saçma bulmuştum, çünkü insanların yaşlandıkça anılarıyla kurdukları bağları kavrayamayacak kadar kavak yeli esiyordu başımda. Bugün o, kutusundan zorla çıkarılıp, hunharca katledilmiş kalemimi tozlu raflardan çıkardığımda, içimde bir şeyler öylesine acıdı ki. Bir an durup bir kalemin soyulmuş kabuğunda geçmişimi düşündüm. Ne acıydı; insanın masumiyetinden miller uzağa düşmüş olması ne acıydı. Gecenin kör bir vakti, kuytu bir sokakta tanımadığı kötü adamlarla karşılaşmış genç bir kız gibi, içim titredi. Geçmişime ne kadar uzak, saflık dediğimiz şeye ne kadar aykırıydım. Kitapları aceleyle yerlerine dizip hemen o ruh haletinden uzaklaşmaya çalıştım. Herşeyden kaçabilir insan, fakat kendi elleriyle yarattığı kirliliklerden, korkulardan, samimiyetsizlikten nereye kaçabilir ki.
Lanet olsun! Lanet olsun!
Hemen bu mazoşizme bir son vermeli. Bu yüzden, sırf bu hissi öldürmek için son günlerde herkesin suratını patlatmak istiyorum! İşime karışmayın! Bana, şahsıma ayrılmış yaşam alanıma müdahale etmeyin! Sabahlara kadar bilmediğim sokaklarda bisiklet sürmek istiyorum. Fakat zavallı mickey balkonda arka tekerleği patlak patlak duruyor. En iyisi kitap okumak. Hiç durmadan, soluk almadan kitap okumak...
-Abla neden bu kadar çok kitap okuyorsun?
-Bunu yapmayı seviyorum.
-Valla?
İnanmıyor. Kendi kanımdan bir çocuk insanın kitap okuduğunda mutlu olacağına inanmıyor. Çünkü hayatı boyunca okuduğu tek kitap Tom Sawyer; ona da Tom’u kendine benzettiği için tahammül edebildi. Ama en azından bir çocuk klasiğinin esasoğlanından haberdar, Tom ne yaptığında mutlu oluyor bunu biliyor. 20li yaşlarda birçok insan var ki etrafımda, neden salaklar gibi kitap okuduğumu merak ediyor. Çünkü kitap okuyan kimseye para verilmiyor! Eğer karşılığında bir materyal alamıyorsak neden bir şeyler yapalım ki! Salak mıyız! Ah küçüğüm, öyle zeki birer salağız ki...
Yorgun, öfkeli ve kalp ağrılıyım. Ama öyle pembe bir ağrı değil bu. Bayağı bayağı kalbim ağrıyor, arada sıkışıyor, sancıyor; ne bileyim buna benzer şeyler işte. Kalbimde bir sorun gözükmüyor ancak, her şey yerli yerinde. Bak diyor doktor, bu sağ kulakçığın, bunlar damarlar; hepsini de gösteriyor. Fakat ben yine de korkuyorum; daha görevimi tamamlayamadım. Toprak çekiyor; bilirsiniz işte, hayat gailesi felan. İnsan arkasında bırakacaklarına özlem duyuyor, yanlarındayken bile.
Neyse, fazla dramatize oldu bu, Türk dizileri gibi. En iyisi gidip biraz kitap okumak..
YORUMLAR
Kitap okumanın tadını en çok yine kitap okuyanlar anlar sanırım. Bilirim bir kitabın bir sayfasını çevirirken, sayfanın çıkardığı sesin nasıl huzur verdiğini. Anlarım insanın kitaplarının içerisinde nasıl kaybolduğunu ve çıkış kapısı bulamadığını.
Vaktiyle ne çok kaybolmuştum içlerinde. Çıkış kapısını bulmam 9 senemi aldı. 9 sene mi aldı çünkü bu sene kaybolmuyorum içlerinde. En fazla 2 hafta sürüyor, sonra çıkıyorum...
Kalbinizde bir şey olmamasını ümit ederim...