- 507 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
NEDİR DAR GELİRLİNİN ÇİLESİ, BU ÇİLELERE “ DUR” DİYEN YOK MU?(DENGE/MAKALE)
DENGE/MAKALE
08.06.2008
Suat TUTAK
Kırmızı etin çok yükselen fiyatıyla halk birkaç senedir, beyaz ete yöneldi. Hem ucuz, hem de daha sağlıklı diye, az da olsa evine öncelikli olarak beyaz et götürmeye başladı. Gelin görün ki, uyanık perakendeciler bu seferde, ona el atmışlardır.
Ülkemizde ihtiyaçtan fazla üretilen tavuk fiyatlarını 2 YTL’ye düşürüldüğü halde, bazı uyanık perakende satıcıları tavuk etine tezgâhlarında 8 YTL etiket koymaya başlamışlardır. Bu haksız kazanç sağlayan uygulamaları dar gelirli vatandaşı da kötü etkilediği ancak, açıkgöz perakende satıcıların vatandaşa ucuz beyaz et yedirmediği günlük medya haberlerinden tespit edilmiştir. Bu haberler kamuoyu önünde boy boy sergilendiği halde bir çözüm yoluna gidilmemesi, daha da üzücüdür. Medya patronlarının kılını kıpırdatmadan, belki zevkle gazetelerinde büyük puntolarla yayınladıkları bu “ TAVUK KAZIĞI” diye adlandırdıkları bu haber, bir çeşit halkın, dar gelirlinin zor yaşam şartlarıyla eğlenmekten, alay etmekten başka bir şey değildir bana göre… Bazı çevrelere olumlu, olumsuz mesajlar verse de düpedüz vatandaşın acil haliyle alay etmektir.
Öte yandan da; Beyaz Et Toptancılar Derneği Başkanı Demir KUNTER tarafından da önerildiği gibi bu fiyatların ilgili kurum ve kuruluşlarca denetlenmesi gerekir. “ Tavuk eti bugün ekmekten bile ucuz ama vatandaşa yansıtılmıyor” diyen dernek başkanı bu sözlerle tepkisini gösterdikten sonra sözlerine şunları da ekliyor : “Tavuk etinin toptan kg fiyatının 2.40 YTL’ye kadar düştüğü, perakendecilerin 100’de üç yüze varan kar oranıyla satıldığını, bunun da tezgahlardaki tavuk etinin 8.00 YTL’ye yükselmesine neden olduğunu söylediği, tavuk kanadının kilosunun ise 10-12 YTL’ye yükseltilmiştir ” diyerek, sıkıntılarını dile getirmektedir.
Beraberinde çözüm yolunu da işaret ediyor. İlgililerce sıkı ve sürekli kontrol, yaptırım. Evet ülkemizde bunun eksikliği, boşluğu birçok konuda görülüp, yaşanıyor. “Takvim Gazetesi” nden alıntı yaparak özetlediğimiz bu önemli habere gazetece de vurgu yapılarak, özetle şu şekilde değerlendirmeler yapılmaktadır: “ Beyaz et üretimi bir önceki yıla göre yüzde 17.67 arttı ve 1 milyon 99 bin 920 ton oldu. Bunun yüzde 97’sini tavuk eti, yüzde 2.86’sını hindi eti teşkil etti. Tavuk yumurtası üretimi geçen yıl yüzde 8’lik bir artış gösterdi ve 12,7 milyar adet olduğu” belirtildi.
Hatta Faruk ERDEM’ in hazırladığı bu özel haberin sonunda şu görüşlere de yer verildi: “Piknik mevsiminin açılmasıyla satışı artan kanatta da durum aynı. Özellikle “KENE” olaylarının ortaya çıkmasıyla, pikniğe rağbetin az olması, tavukta üretim fazlası oluşturdu. Bu yüzden tavuğun kilosu toptanda 3.50 YTL’ den 2.40 YTL’ye kadar düşerken, kanadın kilosu da 7 YTL iken, 4 YTL oldu. Tavuk fiyatlarındaki bu düşüşün vatandaşa yansıması beklenirken, tam tersi yaşandı. Hatta fiyatlar sezon dolayısıyla perakendede arttı.”
“YÜZDE 300 KAR” El İNSAF…
“Tavuğun kilosunun 2.40 YTL’den alan perakendeciler, bunu 5 ila 8 YTL arasında değişen fiyatlardan satmayı sürdürdü. Aynı şekilde kanat da 10 ila 12 YTL arasında değişen fiyatlarla satılıyor. Neredeyse yüzde 300’lere varan bu kar oranı üreticileri de, toptancıları da isyan ettirdi. Beyaz et Toptancılar Derneği (BEYAZ-DER.) Başkanı Demir KUNTER; “ vatandaşın ucuz beyaz et yemeye hakkı olduğunu “ söyledi. Başkan KUNTER; “ Bu toptan fiyatlara baktığımızda tavuk etinin kilosunun KDV ile beraber 3- 3,5 YTL’den fazla olmaması gerekiyor. Oysa bunun 2 katı fiyatlarla satılıyor. Bu durumun değişmesi lazım.” Dediği belirtiliyor.
İşte biz genelde esnaf olarak bu yanlış ticari düşünce ve zihniyetin kurbanı oluyoruz sevgili okuyucularım. Hangi esnaf olursa olsun, hangi ticaret erbabı, tüccar olursa olsun yalnızca, hep kendi cebini ve ticaretini düşünüyor.
Dar gelirli, işsiz, çaresiz, geliri olmayan vatandaşı düşünen olmuyor içlerinde maalesef… Çünkü; o bilinçlenme, o kültür, o eğitim, o güzel ticari ahlak kalmamış artık. Kanaat kalmamış, hiçbir esnafın ağzında bereket kalmamış, haram helal, haklı haksız kazanç düşüncesi kalmamış… Sonuçta işte bu toplumsal ve ferdi felaketlerin ardı arkası kesilmiyor.
Lütfen kurum ve kuruluşlar toplumun dengeli, düzenli, sağlıklı ve adaletli yaşam sürdürmesi ile ilgili kişiler lütfen, bu hassasiyete biraz dikkat edelim. Bu gidişlin sonu iyi değil. Toplumsal felaketlere aracı olmayalım. Bu veballerin hesabının altından kalkamayız sonra…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.