- 722 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
SICACIKTI ELİ ve SEVGİYLE GÜLÜMSÜYORDU 3
SICACIKTI ELİ VE SEVGİYLE GÜLÜMSÜYORDU 3
Daha fazla bekletmek istemedim... ’Anlamışsa anlamıştır... Daha kolay ya benim’ için diye düşünüp iyice rahatlattım kendimi:
"Şeyyy," dedim.
"..."
’Of be ya! Ne zormuş. Hani rahatlamıştım?..’
Son bir gayret topladım kendimi. Merakla bakan gözlerinin içine bakmaya çalışarak; ’’Benim bir kız arkadaşım var!’’ diye söyledim bir çırpıda. Oh be rahatladım... Yüzünde şaşkınlık yerine tatlı bir gülümseme belirdiğini gördüm. Şaşkınlık sırası bana gelmişti... Az önce ne rahattım. Yüzüm yanmaya başladı. eminim kıpkırmızı olmuşumdur... Gözlerimi babamdan kaçırdım.... Çok utandım çoook... Bir el yüzüme değip okşayınca başımı kaldırabildim.. Sıcacıktı eli ve babam sevgiyle gülümsüyordu...
Boğazım düğümlendi, konuşmak, bir şeyler söylemek istedim, olmadı...
Kızı ilk gördüğümde karnımda kelebeklerin uçuşmasının heyecanıyla, babamla konuşmak, farklı hem de çok farklı.. Ne düşünüyor acaba..? Gülümsemesinin derinliğinde de bir derinlik var..! Yok yok içinden kızıyor... ’Senin yaşın başın ne’ diyordur eminim... ’İyi de baba! dedem daha on sekizini doldurmadan evlenmiş...’ ’Ne evliliği! Ben senin kız arkadaşını normal gördüm de bir de evlenmekten bahsediyorsun, daha lise üçtesin, birde dedesinden bahsediyor utanmaza bak! Kem küm...’
Yok yok kızmıyordur... Ben uyduruyorum herhalde... Kızmıyorsa niye öyle gülüyor ki. Gülmüyor. Gülümsüyor. Gülümsemesi bile tuhaf... Kesin dalga geçiyor benle...
’Demek kız arkadaşın var ha! Senin kız arkadaşın ha! Afferin oğlum! sana da bu yakışır... Bırak okulu gitsin... Evlendiririz hemen... İşe de, çalışmana da gerek yok... Nasıl olsa ben de annen de çalışıyoruz... İkinize de bakarız... İkiniz ne kelime torunlara da bakarız... Aslan oğlum, koç oğlum!’
Hala yüzündeki gülümseme aynı. Ne gülümsemesi bence sırıtıyor. Yahu be adam bir şey söyle de... Of baba! Ooofff be ooofff!!! Benim içim zaten yanmış iyice yakma..! Söylediğime bin pişman ettirme..! Yooo! yooo! bilirim ben babamı, gardını almış tonlarca felsefi laflar etmek için kafasında bir şeyler kurup duruyordur... Nasihat etmeyi de oldum olası sevmediğini bilirim ama... Baba değil mi? Eminim bu sefer uzun uzun nasihat hazırlığı var bu suskunluğun arkasında.
Oğlum, hata sende, ne diye acele ettin de söyledin kız arkadaşım var diye! varsa var! Sanki marifetmiş gibi pat diye söyledin, yüreğine indirdin adamın...
Bildiğim kadarıyla kalbi tansiyonuda yok ama... Şokamı girdi ne..?
Hadi be baba bir şeyler söyle... Söyle de kötü bir şeyler söyle... ona da razıyım. Yeter ki söyle... Daha fazla bakamayacağım yüzüne... Ama biliyorum konuşurken yüzüne bakmamı istersin hep. Şimdi bir de ‘yüzüme bak’ diye uyarır bilirim huyunu... iyi de bu durum daha ne kadar sürecek..?
Ah akılsız kafam ah ne diye söyledim. Adamın dengesini bozdum...
Bir an yüzünde ki gülümsemenin durduğunu, yanağımdaki elini çekerken derin bir iç çektiğini gördüm babamın... Önce gözlerini kaçırdı benden. O bir kaç saniyede uzaklara gidip geldiğine eminim... Hiç bir zaman sorup öğrenemeyeceğim nerelere gitti acaba?. Karaladığı notalarından biri aklıma geldi...’ Karalanmış sayfalar, yaşanmamış...’ diye başlıyordu notaya almaya çalıştığı şiiri... Belki de kendi gençliğine döndü... Yalnız kaldığında başka yerlerde dolaşan haliyle aynıydı şu an ki hali babamın...
’Kız arkadaşım var’ dediğimde yüzünde beliren o gülümsemede ki farklılığı şimdi daha iyi anlıyorum. Acı, hüzün, özlem her şey ama her şey vardı, bundan eminim... Deminden beri günahını aldım galiba adamcağızın.
Başını yana kaçırdı, gözlerimden çok uzaklara baktı gözleri. Kaşıdığım derinlerde ki yaranın kanadığını yanağıma koyduğu elin sıcaklığı da gülümsemesi de saklayamıyordu artık. Ve...
2009
YORUMLAR
1.bölümü 4 şbt da yazmıştım E. Defterine...
bugün 2. bölüm.... gönderdim.
Yaşadıklarımı birazda kurgulayarak anlattığım öykü idi.
Elbette devamı gelecek..
Umarım beğeneceğiniz düzeyde yazarım devamını da
İlginize ve desteğinize teşekkürederim.
ARSLAN TUĞRUL ÖZER tarafından 2/9/2009 10:25:39 AM zamanında düzenlenmiştir.