Aşk cennetin dilinden bize kalan yegane hatıradır. -- bulor
Tu
Turan Yalçın
@turanyalcin

Çocuk ve Keloğlan

7 Şubat 2009 Cumartesi
Yorum

Çocuk ve Keloğlan

0

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

7554

Okunma

Çocuk ve Keloğlan

Merhaba Sevgili oğlum,
Okumaya olan hevesin çok erken yaşta başladı. Okuma aşkın bak şöyle oldu. Sen Keloğlan masalları dinlemiştin. Keloğlanın maceraları senin daha 3 yaşında kafana yer etmiş.Bir gün işten gelince gazetemi okumaktayken yanıma gelerek “ Baba bana Keloğlan masalları okusana” dedin.Ben bu hevesin üzerine şaşırmış ve sana “ Bizim evde Keloğlan masalı yok ki” demiştim.Ama sen yılmamış ve okuma yazma bilmemene rağmen, kitaplığımdan kocaman bir kitabı getirerek “ Bak baba bu Keloğlan masalları değil mi ? “ demiştin.Bunun üzerine ben ve evdekiler hem şaşırmış hem de sevinmişlerdi.
Canım oğlum,
Daha o yaşta senin gönlünde Kahraman olarak Keloğlan yer etmişti. Nerede bir başı kel insan görsen onlar ile Keloğlan’ı özleştirmekteydin. Televizyonda seyrettiğin Keloğlan ile hayatta gördüğün kel olanların bir masal ile gerçek hayatta farklı şeyler olduğunu da zamanla sende anladın.
Canım oğlum,
O kitabı getirince bende kafadan bir masal anlatmaya başladım. Şöyle masal “ Keloğlan padişahın kızına aşık olmuş. Peri kızı Cankız’ ı babasından istemeye gitmiş. Padişah Keloğlan’a demiş ‘Git saçını berber Hasan’a kestir gel, ben uzun saçlı oğlana kız vermem’ demiş.” Ben bunu okuyunca sen hemen itiraz ederek “ Olur mu baba Keloğlan nasıl saçını kestirir? Zaten O’nun saçı yok ki” demiştin .Ben bunun üzerine gülmekten ve senin zekana şaşmaktan başka şey yapamamıştım.
Canım oğlum, İşte böyle.Sen Keloğlan masalları dinleye dinleye böyle zeki insan olunacağını öğrendin daha 3 yaşında. İnsanlar masal dinleye dinleye masal ile gerçek arasındaki farkı düşüne düşüne daha mantıklı olmanın , daha güzel şeyler yapmanın sevincini yaşarlar her zaman.
Canım oğlum,
Baktım sen atmasyon, yani kafadan atılarak konuşulan Keloğlan masallarına pek inanmamaktasın bende ertesi gün hemen kırtasiyeden bir “ Keloğlan Masalları” kitabı alarak sana okumaya başladım. Böylece sen Keloğlan masallarını yazılı kaynaklarından duyarak daha çok dinlemeye ve daha çok bilgi sahibi olmaya başladın ve bu baba olarak beni son derece mutlu etti.Her akşam yatarken sana Keloğlan masalları okumaya başladım.
Canım oğlum,
Ben sana Keloğlan Masalları” okurken aynı zamanda da masalların olduğu kitaptaki resimleri sana göstererek masalları kafanda canlandırarak düşünce gücün geliştirmeye yardımcı olmaya baktım. Böylece uzmanların “ Çocuğunuzu kitapla okul öncesi tanıştırın” önerisini de yerine getirmiş oldum. Bende okumaya babamın eve aldığı gazetelerdeki resimlere bakarak başladım.Sonra okuma yazma öğrenince bunları okuyarak kendimi geliştirmeye baktım. Bir hayli de kendimi geliştirdim zamanla işte .
Canım oğlum,
Ben her ne kadar sana masal okusam da , okuduklarımın seni tatmin etmediğini, senin illa da kendin okumak isteğini de fark ettim. Zamanla bizlere harfleri sora sora , onları akılında tuta tuta okumayı kendi kendine öğrenmeye başladın ve hayatın okumaktan geçtiğini fark etmenin mutluluğunu yaşadın.
Canım oğlum,
Masallar siz çocukları sadece eğlendirmek ve hoşça vakit geçirmeniz için yazılmış değiller. Sizler masalları okurken aynı zamanda düşünmek ve onlar üzerine kafa yormak ve onların yaşantısında , insanlara verdikleri dersleri iyi anlamak ve anladıklarınızı yaşamanız lazım.
Canım oğlum,
Keloğlan kadar kurnaz ve akıllı olmaya , kendi haklarını savunmaya bak.Nasrettin Hoca gibi bilgi ile dol ki , anlattıkların fıkralar ve konuşmalarda hep nükte ve ders verici duygular olsun.İnsanlar senin hayatından, anlattıklarından sevgini ve bilgini alsınlar ve faydalansınlar. Başkalarına faydalı olmayan insanlarda hayır olmaz bunu sakın unutma.
Canım oğlum,
Sen hiç Keloğlan’ın ve Nasrettin Hoca’nın halkımız tarafından neden bu kadar çok sevildiğini düşündün mü ? Bunların sevilmesinin sebebi hem halkımızın içinden çıkması hem de kendileri gibi kurnaz, akıllı olayları kendi lehlerine döndürmesini bilen , bilge, konuşunca nüktedan olan ve çevresine bilgi saçan insanlar olmalarından kaynaklanmaktadırlar. Eğer insanlarımız onlardaki bu özellikleri dikkatle inceler ve düşünürlerse Nasrettin Hoca ve Keloğlan’ın neden bu kadar sevildiğini hemen anlayacaklardır. Tıpkı senin anladığın gibi.
Canım oğlum,
Hayat bir aynadır. Bizler hayata ne verirsek hayatta bize aynısı ile karşılık verecektir.Biz bilgi ile doldukça , sevgi ile doldukça çevremizde belki bilgi ve sevginin önemini anlamayan insanlar çok olsa da uzaklarda bizlerin sevgisine sevgi ile , bilgisine de bilgi ile cevap veren çok olacaktır. Senin hayran olduğun Keloğlan bile sevdiğine kavuşmak , bilgi edinmek için dereler tepeler aşar , kılıktan kılığa girer “İlim Çin’de Bile olsa gidip alınız “ düsturuna uyar ve bunu yaparken de çevresine neşe saçar.Zorluklardan asla yılmaz, her zorluktan sonra bir kolaylık olacağına inanır ve hayata bu gözle bakar mutluluğa da , sevgiye de , bilgiye de , sevdiği kıza da her zaman bu zorluklardan sonra ulaşır. Keloğlanın bize hayatta verdiği dersleri iyi almak lazım.
Canım oğlum,
İnsanların çoğu , çocuklarımız rahat etsin diye onlara ev , araba alırlar.Onlarda buna şükredecek yerde, “Nasıl olsa sevimiz, arabamız ve annemiz var , çalışmadan da rahat yaşıyoruz” diyerek sıkıntıya fazla girmeden mala güvenerek, anne ve babaya güvenerek rahat yaşamaya bakarlar. Halbuki anne ve baba çocuklarına Keloğlan masalları anlatarak okumayı seven akrabalarını sık sık ziyaret ederek, onların okumasına ne kadar hayran kaldıklarını anlatsalar, çocukları da okuyarak zorlukları kendileri aşabilirler.
Canım oğlum,
İşte bu aşamada Keloğlanın verdiği dersler, Nasrettin Hocanın espri ile süslenmiş nüktedanlıkları her zaman bizlere örnek teşkil etmeli ve hayata o gözle bakmayı da öğrenmeliyiz.
Canım oğlum,
Keloğlan Kitapları okuyunca, bir süre sonra hayatta Keloğlan dışında da kahramanlarımız olduğunu ve Keloğlan’ın aslında olmadığını insanların çocukları eğitmek için masallar türettiklerini, bunu da çocukların zekasının gelişmesi için birer araç olarak gördüklerini anlamış olmalısın
Canım oğlum,
Hayatta sana Keloğlan kadar akıllı olman, Nasrettin Hoca kadar bilge olman ile sevgi ile bilgi ile insanlara vereceğin değer ile aslında kendi değerini bulacağını ve zamanla insanlara vereceğin bilgi ve sevginin sana tekrar sevgi ilgi ve mutluluk olarak döneceğini göreceksin
Hayatta her şeyin gönlüne göre olmasını temenni ederim
Selam ve sevgilerimle

TURAN YALÇIN

Paylaş
Beğenenler
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Çocuk ve keloğlan Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Çocuk ve keloğlan yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Çocuk ve Keloğlan yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.