NEREDEN GELİYORUZ? NE YAPIYORUZ ?

• 7 Şubat 2009 Cumartesi 18:52:20

Ulusumuz Malazgirt zaferi ile Anadolu nun kapılarını açmış,Selçuklular dan sonra Osman Bey’in Söğüt’te Osmanlı imparatorluğunun temelini atması,yüzyıllar sonrası da Fatih’in İstanbul’u 1453 yılında fethi ile Anadolulu olmuş ve en güçlü hükümdarlık seviyesine ulaşmıştır.Osmanlı İmparatorluğunun çöküşüne, nelerin sebep olduğunun az yada çok hepimiz tarihimizden öğrendik biliyoruz.İşte bu çöküşün son dönemlerinde Ülkemiz malum ülkeler tarafından parsellenirken Atatürk’ün önderliğinde Halkımız silkelenmiş ve varlığını, Ülkemiz üzerinde emelleri olanların hayal kırıklığı ile sonuçlanacak şekilde ıspatlamıştı.Ancak bu dönemde ceddimiz(Dedelerimiz,Nenelerimizin) ne kadar sıkıntı ve yokluk içerisinde varlıklarını sürdürdüklerinin izlerini hepimiz hala görebiliyoruz.Tabiî ki hayat ve nesiller, Uluslar devam ediyor.Osmanlı imparatorluğunun yıkılmasında son derece etkili olan, ancak Halkımızın, Birlik ve beraberliği, Ülkesine sadakatinden dolayı amacına ulaşamayan, malum Devletlerin, hala Gizli gizli haçlı zihniyeti Ülkemiz ve halkımız üzerinde emellerini gerçekleştirmek için çalışıyor.Bizimde Ülke olarak AB üyeliğimizin gündemde olması nedeniyle bu yönde bir sürü çalışmalarımız, bağlantılı olarak da müreffeh ve modern bir hayat sürme çabamız var.Peki müreffeh hayat nasıl olacak !
Çalışıp örf-adetlerimiz ile kendi zekamızı kullanarakmı ?
Kendimizi geliştirmeye çalışmadan Hazır Bilgiyi, hazır teknolojiyi hayatımıza monte ederekmi ?Burada şimdi yol ayrımına geldik.Dedim ya Ceddimiz bu topraklara sahip çıkabilmek için çok sıkıntı ve yokluklar çektiler. Ne pahasına olursa olsun teslim olmadılar.
YA BİZ !
Burada şapkamızı önümüze koyup biraz düşünmemiz gerektiğini sanıyorum.Sevgili Dostlarım, bu günden itibaren tüketici toplum olmaktan arınmalı kendi ayaklarımız üzerinde durarak borçlanmaya bir nebze olsun sınır getirmeli hazır yardımlara güvenmemeliyiz.Biliyorsunuz “Dökme su ile değirmen dönmez”. Bu nedenle Ulusal değirmenimizin suyu, kendi bilgimiz,kendi kültürümüz, yani öz benliğimiz ile kendi kaynağımızdan akmalıdır.
Anadolumuzun dört bir yanında yaşayan Halkımızın, birbirine kenetlenmiş vaziyette kendi öz sermayesini, bilinçili bir şekilde değerlendirerek varlığımızı bu topraklar üzerinde minnetsiz, mağrur, başı dik sürdürmeye kudretimiz vardır.
Saygılarımla.
Sabit ÖZTAŞ