ARDA MI ÇIPLAK, MEDYA MI?

• 5 Şubat 2009 Perşembe 11:15:07

Bilirsiniz hepiniz, "Yurdum İnsanı" başlığı altında ülkemiz insanlarının çeşitli hoşlukları fotograflanır, eşe dosta maillenir, çeşitli sitelerde eğlencelik köşelerinde yayınlanır.
Hepimizi gülümseten bu hoşluklar aslında sadece bize özgü şeyler değildir. Her ne kadar bazen "Biz Türkler var ya, adam olmayız valla" vurgusunu yapmak için maksatlı yayılsa bile, dünyanın birçok ülkesinde birbirinden ilginç benzerleri milyonlarca yayınlanıyor.
Sadece "Yurdum İnsanı" mı peki bu hoşluklara imza atıyor dersiniz?
Medya dünyasında da benzeri hoşluklar (!) dikkatimi çekmiştir hep amma velakin...

Kaç kere okudum hatırlamıyorum.
Hani yaşı küçük çocuklarla ilgili haberlerde açık adı ve soyadı yayınlanması yasak ya.Çocukları korumak için falan hani.?
"Küçük A.K. sapığın tacizine uğradı" benzeri onlarca haber okumuşuzdur. Haberin başka bir satırında ise bu sefer "Küçük kızın babası Kazım Keskin sapığın cezalandırılmasını istedi" türünden, madur çocuğun soyadındaki -K- kısaltmasının ne olduğunu cascavlak ortaya koyan, hatta başka bir satırda da "Küçük Ayşe K. nın annesi sinir krizleri geçirdi" türü "şirinlikle" devam eden yayınlar bahsettiğim..
Bazen, gözlerine konan küçücük siyah bantların, neredeyse gözbebeği boyutunda olup madurun açık kimliğini ortaya dökmesinin farkına varılamadığı gibi.

Dün de irice gazetelerimizin birisinde GS li futbolcu Arda Turanın "Gizli resimleri facebooka düştü" başlığı altında Web portalında bir haber yayınlandı örneğin.
Gizli olduğu belirtilen fotografların hepsi , albüm halinde haber ekinde sıralanmıştı ama:)
Arda Turan da bir köşesinde fotografları yayınlayanları mahkemeye vereceğinden bahsediyordu.
O amiral gazetenin web portalından başka diğer gazeteler de benzeri haberleri, tabii ki yine resimleri yayınlayarak okuyucularına duyuruyorlardı...
Gizli, sahibinden habersiz yayınlandığı Arda tarafından da belirtilen fotograflar sereserpe medya organlarında "haber veriyoz yahu" mantığı ile yayınlanmaya devam ediyordu...
Daha da tuhaf olanı, aynı medya kuruluşları çok kısa süre önce bu seferde "Telekulak Skandalı" başlıklarıyla, gizli telefon konuşmalarının kaydedilmesinden, yayınlanmasından
"Özel hayatın masumiyeti" avazeleriyle ehemmiyetle bahsediyorlardı:)
Gizli resimler serbest, gizli konuşmalar yasaktı:)
Emekli bazı paşaların gizli bant kayıtlarını yayınlamak ahlaksızlık, kişisel haklara tecavüz, gizli fotografları sahibinin rızası dışında yayınlamak ise "haber atlatmak" oluyordu herhalde:)
"Halkın haber alma hakkı engellenemez. Gazetecilik yapmamız sansürlenmek isteniyor.Toplum önündeki önemli kişilerin özel hayatı olmaz.Özel hayatlarına dikkat etmeliler.Batıda da böyle önemli kişilerin özel hayatları didik didik didiklenir."
mazeretleri, Arda Turan için farklı, başka önemli şahsiyetlerin gizli kayıtları için farklı olmalıydı:)

Bir başka şirinliği de bugün okudum.
Yine aynı "hassas" medya organımızda, İsrail halkının Başbakanın Davos çıkışına karşı düşünceleri neydi acaba amaçlı haberine rastladım internet sayfasında.
Haber bitmiş, biz İsrail vatandaşlarının Başbakanın Davos çıkışına tepkilerini öğrenmiştik. Ancak, Peresin Başbakana parmağını sallayarak, bağırarak tavır koyması sorulmamıştı İsrail vatandaşlarına:)
Acaba İsrail vatandaşları Peresin davranışını nasıl buluyordu kendi adıma merak ettim.
Türk medyasından bu araştırmayı yapan önemli bir kuruluşun aklına , Türklerin Peresin davranışına İsrailde nasıl bakıldığını merak edecekleri gelmemişti:)

"Yurdum İnsanı" gibi demek ki "Yurdum Medyası " da bir alemdi.
Biz bir alemdik...