- 441 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Tekamül, olgunlaşma
Tekamül, olgunlaşma
Tekamül konusu çok yazıldı.
Bazıları “evrim” konusunu dinsizliğe destek olarak sundu.
Bazıları da dine destek amaçlı karşı çıktı.
Ben farklı bir açıdan bakıyorum.
Kainatın ve unsurların yaratılışının bize göre, göreceli, tedricen olması (aşamalı) onu yaratanın olmaması veya kendiliğinden olduğu şeklinde yorumlanamaz. Yani evrim teorisi dine destek de köstek de olmaz.
İnsanın algılarının sınırlı olduğu ve maddi hayat boyutunun yetersizliği, her şeyin izafi oluşu gibi hususları göz ardı edemeyiz.
İnsan kainatın sadece kendine açık olan aralığında sınırlı bir konumdadır. Makro alemleri, mikro alemleri gözlemlemeyi henüz başaramadı. Seslerin sadece belli frekans aralığında olanları duyabiliyor. Kızılötesi ışıkları göremiyor. Bilim ise insana yardımcı. Akıl her şeyi kavraya bilir mi? O da izafi elbet. Çok büyük deha sahipleri çok şeyleri bilmediğini itiraf eder.
Konuya gireyim;
Baharda birdenbire çiçek açan badem ağaçlarını bilirsiniz. Meyvenin ilk aşaması çiçek midir? Ağaç nerden geldi? O halde her şeyin bir ilki var ve o ilkten geliyor devamı. Görünen şu tekamül var her şeyde ve her yerde.
İlk badem ağacı için ilk çekirdek nasıl oluştu? Buna evrimsel bir açıklama getirmek mümkün. Fakat bu açıklama Yaratıcı tarafından tedricen(aşamalı) bir yaratmayı anlatır sadece. Yani sadece malumu ilam olur. Denizden gelen bir hayatın aslı da Topraktır. Su toprağın üzerinde duruyor. insanın ilk aşaması zaten bir damla sudur. İnsanın toprakla ilişkisi her alanda görülür. Yaşam ihtiyaçlarının tamamı topraktan gelir.
Meyveyi çekirdek aşamasından izleyelim;
Çekirdek toprak içersinde önce çürür, sonra açılır ve incecik bir filiz ile toprağı deler, başını çıkarır. Gelişir ve meyvenin toprak üzerindeki ilk adımı olan çiçeği verir, hem de bizim gözümüzü okşar bir çiçek… Yani bizim göz zevkimizden de haberdar gibi. Sonra minnacık meyve gelir. Büyür, gelişir. Sanki görünmez bir kalıpta şeklini alır. Elma ise elma şeklini, kiraz ise kiraz şeklini alır. Bu icraatın aşamalar halinde olması, birden olmaması bizim takibimizi de kolaylaştırıyor.
İnsanın veya tüm canlıların yeryüzünde varlığı , hatta Güneş sisteminin ve Dünya’nın da tedricen yaratılmış olması daha iyi anlaşılabilir.
Dünya’nın Güneşten kopup, gaz bulutu iken zamanla sertleştiğini, bu günkü haline zaman içinde geldiğini daha ilkokulda öğrenmiştim.
Kuran’da (Diyanet Meal):
12 - Andolsun, biz insanı, çamurdan (süzülmüş) bir özden yarattık./ Müminun
7 - O ki, yarattığı her şeyi güzel yaptı. İnsanı yaratmaya da çamurdan başladı./ Secde
54 - O, sudan bir insan yaratıp ondan soy sop ve hısımlık meydana getirendir. Rabbin her şeye hakkıyla gücü yetendir. /Furkan
Sonuç olarak;
Kuranda yaratmaya başlamak deniyor (Secde-7), bu tekamüle delildir.
Kainatta her şey tekamül etme yolundadır. İnsanlık da terakki etmiş ve günümüze gelinmiştir. Hatta geçmişte çok ileri toplumların var olduğu bilinmektedir.
Hayat faaliyettir.
Saygılar.
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.