- 794 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ŞEHR-İ İSTANBUL
Güneş dalgalanırken boğazın sularında , oturmak ne güzel duygudur gülhanenin ucunda. Sanırsın bir osmanlı gemisi gelecek kimbilir hangi seferden, önce bayrağını göreceksin, AY ve YILDIZ , sonra yavaş yavaş belirecek haliçten burnu ve duyacaksın küreklerin suya vuruşlarını.
Öğleye doğru bir kayık geçecek boğazın tam ortasından, bir balıkçı teknesi ağları toplayacak, belkide boğaz turu yapan aşıklar belirecek ve huzur bulacaksın. Tam o sırada bir martı balık düşürecek denize ve çırpınışını duyacaksın bir başka balığın.
Çok uzaklardan bir sela sesi gelecek inceden ve yanık, ardından biri kanat çırparak yükselecek gökyüzüne doğru.
Galata kulesinden kurtulunca gözlerin dolaşmaya başlayacak gene boğazın serin sularında ve gemilerin çoğaldığını fark edeceksin, o anda kulaklarından günün son martı sesleride kaybolmaya başlayacak. Yavaş yavaş bir hüzün saracak etrafını sen farkında olmadan.
Sonra bir siren sesi seni uyandıracak bu hülyadan ve gürültüsünü duyacaksın şimdiki istanbulun, havanın kirliliği yakacak boğazını, öksürmeye başlayacaksın, nefes almak istemeyeceksin. kalkacaksın ayağa sırtından attıktan sonra yalancı hayali, dalacaksın kalabalığın arasına, adım atmakta zorlanacaksın.
İstemesede veda etmek bu eşsiz şehri güneş, yavaş yavaş silinecek ufuktan son parıltılarınıda toplayarak. Ve kalabalık biraz daha artacak, sen ise ölmek isteyeceksin her adım atışında farkına varınca gerçeklerin....
YORUMLAR
IstanbuL'u bu kadar güzel kaleme dökülmüs olarak görmemistim..
Ah IstanbuL ah...ŞEHR-İ İSTANBUL, seni kalemlere dökmeye kiyamiyorum, icimde saklisin..
Kaleminize saglik kardes, IstanbuL'un degerini bilemeyenler utansin, ama ben umutsuz degilim bu kadarda umursuz bir Millet degil bu Türk Milleti öyle degilmi?