ABANA’NIN BUCAK VE ÝLÇELÝÐÝ
ABANA’NIN
BUCAK VE ÝLÇELÝÐÝ
Hayati Tahsin YILMAZ
Dünya tarihinde Abana gibi bu denli yönetimiyle çok oynanan (köylük, bucaklýk ve ilçelik arasýnda gidip gelen) bir baþka yer olamaz!
(Güncelleme Aralýk 2014)
Osmanlý Dönemi’nde Abana, "köy" ya da "bucak" durumundayken kimi kez Ginolu’ya, kimi kez Ýstefan’a, kimi kez Ayandon’a, kimi kez Evrenye’ye, son kez de Ýnebolu’ya baðlý görünüyor. Anýlan bu yerler “ilçe” konumundadýr(*).
*) 21 Ocak 1779 (03 M 1193 H) tarihli Osmanlý Arþivi’nde Abana, Kastamonu’nun ”Sorkun” Ýlçesi”ne baðlýdýr: ”Kaza dahilinde ailesi ile gezip masrafýný ahaliye verdiren kadý ve naipler namaz teftiþi vesair isimlerle ahaliden para topladýklarýndan Sorkun Kazasý civarýndaki Kinolu (Abana) kasabasý ahalilerinin þikayetleri” (Dosya 79, Gömlek 3916, Fon C..DH). Buradaki ”Kinolu ”Ginolu”dur. Sorkun, 1866, 1867 ve tarihi verilemeyen daha önceki birçok arþivde de Kastamonu’nun ilçesidir. Burasý Daday’ýn 10 km Kastamonu yönündeki bugünkü Sorkun Köyü olabilir. Osmanlý Arþivi dýþýnda Sorkun’un Daday’dan önce ”kadýlýk” olduðu bilgisine ulaþtýk. Ayrýca Daday’ýn bugünkü kimi köyleri ile Sorkun Kazasý’nýn kimi köylerinin adlarý bir.
Nurettin Peker (1893), bucaklýk (ve ilçelik) öncesi dönemde “Abana iskelesi ve köylerini kadýlýk ve gezici naiblerle kýr serdarlarý-zaptiyeler yönetmekte” olduðunu söylüyor (AG, 15 Nisan 1978). (Kadýlýk: kimi “dava”lara bakan “mahkeme”si olan yer).
Bulabildiðimiz en eski kaynak 1530 (937 H) tarihlidir ve o zaman Abana Köyü Ayandon Ýlçesi’ne baðlýdýr:
937 H (1530) tarih ve “438 numaralý Muhasebe-i Vilayet-i Anadolu Defteri”nin “Defteri Hakani Dizisi, No 1”de (TC Baþbakanlýk Devlet Arþivleri Genel Müdürlüðü, Osmanlý Arþivi Daire Baþkanlýðý, Yayýn No 20, Ankara, 1994), Abana Köyü’nün Ayandon Ýlçesi’ne baðlý olduðu görülüyor. Bu tarihte (1530) Kastamonu “liva”dýr(*) ve ilçeler Araç, Taþköprü, Boyovasý (Boyabat), Duraðan, Daday, Hoþalay (Doðanyurt), Sinop, Küre, Göl ve Ayandon’dur. Ýsmail Hakký Þener’den (1944) aldýðýmýz bu “Anadolu Defteri”nde yazýlý (1530’dan beri adý deðiþmeyen ve 1945’te Abana Ýlçesi’ne baðlý) köylerden 1530’da Ayandon’a baðlý olanlar: Abana, Maca, Yaylas, Keti, Elmaçukuru ve Kýzýlcaelma. 1530’da Küre’ye baðlý olanlar: Ambarcý(lar), Arza, Çerçili, Güde, Þeyhþaban ve Yunarý.
*) Buradaki “liva”, “il” anlamýndadýr. Anýlan kitaptaki “1530 Tarihinde Anadolu Eyaleti” adlý harita altbaþlýðýnda “Kütahya, Kara-Hisar-ý Sâhib (Afyon), Sultan-Önü (Eskiþehir), Hamid (Isparta), Ankara, Bolu, Koca-Ýli, Kastamonu ve Kengiri (Çankýrý) livalarý” deniliyor.
Osmanlý Arþivleri’nde ve çoðu öteki belgelerde Abana çoðu kez büyük bir yer gibi yalýn olarak (Ýnebolu’ya ya da Kastamonu’ya baðlý olduðu; köy mü, bucak mý, ilçe mi olduðu belirtilmeden) anýldýðýndan, iþimiz zor oluyor.
Örneðin, Necdet Ertuð’un, "Osmanlý Döneminde Ýstanbul Deniz Ulaþýmý ve Kayýkçýlar" yapýtýnda Abana, 1700’lü yýllarda da büyük bir yer gibi yalýn olarak anýlýyor. Ýstanbul’daki kayýkçýlar arasýndaki Abanalýlarýn sayýsý ön sýralardadýr.
1792 yýlýnda Ýstanbul "Üsküdar Büyük Ýskele ve Mumhane iskeleleri"ndeki kayýkçýlarýn kökeni:
"Çerkeþ 109, Abana 70, Üsküdar 62, Kengýrý (Çankýrý) 11, Ýnebolu 8(*).
*) Necdet Ertuð, Osmanlý Döneminde Ýstanbul Deniz Ulaþýmý ve Kayýkçýlar (TC Kültür Bakanlýðý Yayýnlarý, sayfa 68). Ýsmail Hakký Þener’den aldýðýmýz bu yapýtýn baþka yerlerinden de Abanalý kayýkçýlarýn sayýsýný gösteren alýntýlar verelim: Ayazma Ýskelesi (1792): "Üsküdar 11, Abana 10, Ýnebolu 8, Tosya; Zaferanborlu (Safranbolu) ve Boyabad 6’þar..." (s 68). "Unkapaný Ýskelesi (1792): Erzincan 31, Karaaðaç 13, Abana 7, Þehri (?) 6" (s 70) ve Unkapaný Ýskelesi (1751): "Hasköy 5, Abana 3, Kemâh; Kastamonu; Azapkapý ve Bartýn 1’er" (s 71)
Hüseyin Avni Þanda (Trabzon 1902), “Türkiye’de Ýlk Müteþebbis Tacirler: Armatörler” çalýþmasýnda, padiþahlarýn yetkilendirdiði “fermanlý tacirler” arasýna Abanalýlarý da koyar:
“Fermanlý armatörler, Gemiciler Loncasý içinde yer alýrdý. Gemiciler Loncasý’nda büyük ve küçük gemi iþletenler, mavna, sandal sahipleri ve ‘fermanlý tüccar’ statüsündeki armatörler de vardý. Ýstanbul limanýndaki bu tür esnafýn çoðu da Ýnebolu, Abana, Evrenye gibi Ýstanbul’a yakýn yerlerden göç etmiþ kisilerdi” (Ticaret Odasý Dergisi, Ocak-Mart 1972, Ýstanbul, s 66).
7 Nisan 1837 (01 M 1253 H) tarihli Osmanlý Arþivi’de Kastamonu Sancaðý Bolu Eyaleti’ne baðlý görürüyor.
1844-1845 (1260-1261 H) tarihli, “Osmanlý Temettüat Defterleri”nde de Kastamonu, Bolu Eyaleti”ne baðlýdýr: Bu belgede “Bolu Eyaleti, Ginolu Kazasý”na baðlý kimi köylerin adý geçiyor: Evraniyye (Evrenye), Ýliþi, Bayramgazi(*), Daðköyü, Sinciros (Sarýçiçek), Yemeni, Mamlay (Kavakören) ve Çatalzeytin “divan”larý (köy). Bu belgede kýyýlarýmýzdaki Amasra ve Ginolu’dan baþka Ýstafan ve Ayandon kazalarýnýn (ilçe) da adý geçiyor. 40 parça olduðu belirtilen bu “temettüat defterleri”nin tümüne ulaþamadýk (temettuat’ýn yaklaþýk anlamý ”vergi toplamak”týr).
*) Maliye Nezareti, Temettuat Defterleri Katoloðu, cilt 2’de Bayramgazi’den þöyle söz ediliyor: ”Ginolu Kazasý, Bayramgazi Divaný’nda mukim Ýslam ahalinin emlak, arazi ve temettuatýný mübeyyin defter (s 68).
Abana’nýn en eski ”ilçelik” belgesini 17 Kasým 1795 tarihli Osmanlý Arþivi’nde bulduk.
17 Kasým 1795 (05 Ca 1210 H):
“Abana Kazasý Ortasama Karyesi Camii imamet ve hitabetinin Ýbrahim Halife’ye tevcihi” (Dosya 1460, Gömlek 24, Fon Kodu HAT).
Sorgulayacaðýmýz ikinci Osmanlý Arþivi’nde Abana “köy”dür.
29 Haziran 1796 (23 Z 1210 H):
“Keynolu (Abana) Kazasý’nýn Arnasma Karyesi’nde bulunan Hacý Ali Aða Camii’nin hitabet cihetinin nýsf hissesine yapýlan müdahelenin meniyle mezkur hitabet cihetinin Ýbrahim Halife’ye tevcihi” (Dosya 1461, Gömlek 41, Fon Kodu HAT).
Üçüncü arþivi: 27 Þubat 1808’dir (29 Z 1222 H):
“Abana Kazasý’na baðlý Artasma Karyesi’ndeki el-Hac Velizade, el-Hac Ali Aða ve el-Hac Hasan Aða Camii hitabet cihetinin Ýbrahim ve Salih Halifelere tevcihi” (Dosya No:1461, Gömlek 41, Fon Kodu HAT).
Þimdi bu üç arþivi yorumlayalým: Ýkinci arþivdeki “Keynolu” kesinlikle “Ginolu”dur. Buradaki Abana’nýn ayraç içinde yazýlmasý (baþka arþivlerde de gördük), Abana’nýn daha önce ilçe olduðunu vurguluyor (7 ay önceki birinci arþivde ilçedir). Bu arþivlerde geçen “Artasma” ve “Arnasma”, bugünkü “Aðnasma”dýr (Aðnasma ile Hacýveli Çarþýsý arasýnda “Hacýveli Konaðý=eski ilkokul var). “Birinci arþivdeki “Ortasama” da büyük olasýlýkla “Aðnasma”dýr. Üç arþivde de “Ýbrahim Halife” geçiyor (bizce buradaki “halife”nin anlamý ”imam”dýr).
“Hacýveli” adý, son iki arþivde geçen caminin (Velizade, el-Hacý Ali Aða) adýndan kaynaklanýyor olabilir.
Bu bölümde Evrenye çok geçecek. Aþaðýdaki arþivde Evrenye’nin ilk ilçeliðinin belgesidir.
Osmanlý Arþivi 25 Mayýs 1804 (14 Þ 1219):
”Haremeyn imaretlerine ve sekban fýrýnlarýna ait Ýbrail’den satýn alýnýp Tomarabad iskelesinden sefine ile Ýstanbul’a nakil edilirken Örenye Kazasý (*) önünde kazaya uðrayan buðdaylarýn ahaliye satýldýðý”* (Dosya 270, Gömlek 11081, Fon Kodu C..ML).
*) Buradaki ”Örenye”, ”Evrenye”nin adýdýr. Ama geminin (sefine) Romanya’nýn Ýbrail (Braila) kentinden Ýstanbul’a giderken Evrenye’de kazaya uðramasý usumuzu karýþtýrdý.
11 Ekim 1826 tarihli arþivde (09 Ra 1242 H) Ýlçe Abana’dýr (Bu “Abana”nýn “Bizim Abana” olduðundan kuþkuluyuz):
“Abana Kazasý’na baðlý Kermet Karyesi’nde bulunan Þeyh Celay Camii Hatibi Hüseyin Halife’nin vefatýyla mahlul hitabet görevinin Süleyman Halife’ye tevcihi” (Dosya 1569, Gömlek 21, Fon Kodu HAT).
9 Mayýs 1834’te (29 Z 1249 H) de Abana Ýlçedir. Bu arþivde Ünye, Abana, Gidros (Cide) ve Filyos ilçelerinden, tüfeklere kundak (kabze) yapýlmak için ceviz aðacý isteniyor:
”Tüfenkhanede yapýlmakta olan harbelü alatýma tüfenklerine kundaklýk için Kastamonu Sancaðý’nda Ünye, Abana, Gidros ve Filyos kazalarýndan çürük çarýk, eðri ve çarpýk olmamak ve gayet temiz ve budaksýz olmak üzere iki bin iki yüz adet ceviz levhalarýnýn mübayaa ve tüfenkhaneye gönderilmesi için emir yazýlmasý” (Dosya 453, Gömlek 18897, Fon C AS).
21 Mayýs 1848’de (17 C 1264 H) Evrenye ilçedir:
“Kastamonu Sancaðý’nda kain Ývranya Kazasý sakinlerinden olup, Dersaadet’e mürurlarý için ruhsat isteyen Hüseyin’in zevcesi Kezban’ýn, oðlu Ýsmail’in ve kerimesi Aiþe’nin vergi ve memleketçe mahzurdan salim olup olmadýðýnýn bildirilmesi hususunda Kastamonu valisine þukka” (Dosya 270, Gömlek 11081, Fon C.ML).
Abana 1849 ve 1850’de ilçedir.
Osmanlý Arþivi 28 Eylül 1849 (10 Za 1265 H):
”Ýsmail ve kardeþi Ýbrahim’in Sinop’un Abana Kazasý’na baðlý Elmaçukuru’nda sahip olduklarý dað ve tarlalarý Dilsizoðlu Osman zabtetmek istediðinden, haklý olanýn ortaya çýkarýlmasýna dair Sinop kaymakamýna þukka” (Dosya 19, Gömlek 56, Fon A.}MKT.DV).
Osmanlý Arþivi 21 Eylül 1850 (14 Za 1266 H):
“Kastamonu’nun Abana Kazasý’ndan olup Tophane’de sakalýk yapan Ýsmail’in, Cideli Rençber Tahir’i yaralama suçundan üç ay prangaya vurulmasýna dair meclis mazbatasý” (Dosya 32, Gömlek 21, Fon A.}MKT.MVL).
1851’de Abana bucak ya da ilçedir: 4 Temmuz 1851 (04 N 1267 H) tarihli arþivde “Eski Abana Müdürü”nden (Esbak Abana Müdürü) söz ediliyor. Buradaki “müdür”ün, “bucak müdürü” (kimi kez de “kaymakam”) anlamýnda kullanýldýðýný biliyoruz.
10 Aðustos 1859’da (11 M 1276 H) da Abana ilçedir:
“Abana Kazasý Almaçokoru Karyesi sakinelerinden Fesli Þerife’nin uygunsuz davranýþlarýndan dolayý zevciyle birlikte köyden ihracý” (Dosya 139, Gömlek 99, Fon A.}MKT.DV).
1861’de ilçe Evrenye’dir.
Osmanlý Arþivi, 28 Nisan 1861 (17 L 1277 H):
“Sinop Sancaðý Evrenye Kazasý’ndan ve Asakir-i Bahriye çavuþlarýndan Abdullah Aða’nýn kardeþi Halil’i, Esirci Lüleci Mehmed Aða Mýsýr’a kaçýrýp Abbas Paþa’ya satmýþ olduðundan, Halil’in getirilip Abdullah Aða’ya teslimi” (Dosya 187, Gömlek 87, Fon A.}MKT.DV).
Evrenye’nin bu ilçeliði kýsa sürer. 22 Eylül 1861’de ilçe Ýnebolu’dur (Ýnebolu’nun ilçeliklerini ”Osmanlý Arþivlerinde Ýnebolu” baþlýðý altýnda görecegiz).
30 Temmuz 1865’te (08 Ra 1282 H) ilçe Abana’dýr:
“Kaptan Süleyman Aða’nýn Reis-i Sefine Sinop’ta Abana Kazalý Abdurrahman ile anlaþmazlýðýna dair arzuhali” (Dosya 478, Gömlek 15, Fon MVL).
1873 tarihli “Osmanlý Ýmparatorluðu Coðrafya Sözlüðü”nde(*) Abana, Sinop “liva”sýna baðlý bir yerleþim yeri olarak gösteriliyor (Liva: Osmanlýlarda Ýl ile ilçe arasýndaki yönetim birimi): “Türkiye’nin Asya yakasýnda, Kastamonu Eyaleti, Sinop Livasý’na baðlý, Karadeniz kýyýsýnda bir yerleþim yeri.” (Bu bilginin doðru olmadýðýný sanýyoruz. 1869 ve sonrasýnda ilçe Ýnebolu’dur.)
*) Dictionnarie Géographique de L’Empire Ottoman, St. Petersburg, 1873.
6 Þubat 1875 tarihli (29 Z 1291 H) Osmanlý Arþivi’nde Abana bucaktýr:
“Mehmet Ýhsan Efendi, Ýstanbul doðumlu, Abana Nahiyesi Düyun-ý Umumiye Memuru Hamdi Efendi’nin oðlu(dur)” (Dosya 75, Gömlek 469, Fon DH.SAÝDd).
4 Aðustos 1877’de (24 B 1294 H) de Abana bucaktýr:
”Abana Nahiyesi’nde inþa olunan mekteb-i rüþdiyeye bir muallim-i sani ile bir bevvabýn (hademe) tayin edilmesinin ve mekteb için masarýf-ý müteferrika tahsisine uygun görüldüðü” (Dosya 50, Gömlek 92, Fon MF.MKT).
1875 ve 1977’deki Abana’nýn bu bucaklýklarýna Kastamonu salnamelerinde rastlayamadýk (kimbilir bu bucaklýklar yýl içinde olmuþ ve salnamelere yansýtýlmamýþtýr). Salnamelere göre 1869’dan 1882’ye dek bucak Evrenye’dir.
Abana, Kastamonu Salnamesi’ne göre 1882’de (1299 H) yeniden Ýnebolu’ya baðlý bir “bucak” durumuna getirildi(*).
*) Kastamonu salnamelerini Ýsmail Hakký Þener (1944) ve Mehmet Köse’nin (1926) yardýmlarýyla taradýk. Ýstanbul Beyazit, Ýstanbul Belediyesi ve Kastamonu Devlet kitaplýklarýnda salnamelerin tümü yok (Kastamonu’da kimileri çeviri için verilmiþ, geri gelmemiþ). 1298 H (1881) tarihli salnamede Abana, Ýnebolu Ýlçesi, Evreniyye Bucaðý’na (Evrenye) baðlýyken; bir yýl sonraki 1299 H tarihli salnamede Abana, Ýnebolu Ýlçesi’ne baðlý bir bucak olarak görünüyor. Evrenye, Abana’ya baðlý bir köy durumunda. Bu tarihte Küre de Ýnebolu’nun bucaðý. Doðumuzdaki ilçe de Ýstefan’dýr. 2000 yýlýndan önce durum karýþýktý ve Abana’nýn 1945 yýlýndan önceki ilçelikleri de bilinmiyordu. Örneðin Arkeolog Ahmet Gökoðlu, Abana’nýn “H 1284 (1868) yýlýnda Ýnebolu’nun bir nahiyesi” olduðunu yazýyor (Paflagonya, 1952, s 20). Nurettin Peker (1893) de ”Sultan Mecit’in ilk yazýlý anayasasý olan Tanzimat Fermaný’nýn okunduðu 1839 yýlýnda baþlayan örgütlenmeler süresinde 1864 tarihli Vilâyet Nizamnamesi gereðince, Abana’da da belirli bir kadro ile nahiye müdürlüðü kurulmuþtur” diyor (AG, 15 Nisan 1978).
Nurettin Peker (1893), Zonguldak’ýn(*) da Abana ile beraber bucak olduðunu belirtiyor (AG 15 Nisan 1978).
*) Kaynaklarda 1900’den önce Zonguldak’ýn bucak olduðuna iliþkin bilgi bulamadýk.. Meydan Larousse (1998), “Fatih döneminde Amasra’nýn Cenevizliler’den alýnmasý üzerine (1459) Zonguldak bölgesi tamamen Osmanlý yönetimi altýna girdi” dedikten sonra Zonguldak’ýn, Ereðli Ýlçesi’ne baðlý bir köy durumundayken 1899’da ilçe olduðunu belirtiyor. Ana Britannica’nýn (1992) görüþü de böyle. Zonguldak Valiliði’nin internet sitesinde Zonguldak’ýn ne zaman ilçe olduðuna iliþkin bilgi yok (2013). Anýlan sitede ilin yönetsel (köy-bucak-ilçe-il) geçmiþi üzerine yalnýzca þu bilgiler var: ”TBMM Hükümeti, 20 Nisan 1920’de Devrek, Ereðli, Mudurnu, Bartýn, Göynük ve Zonguldak’ý Bolu Baðýmsýz Mutasarrýflýðý’ndan ayýrarak, Kastamonu vilayetine baðladý. 14 Mayýs 1920’de de Zonguldak Kazasý mutasarrýflýk haline getirilerek, Kaza Kaymakamý Ahmet Cevdet Bey mutasarrýf vekili olarak görevlendirilmiþtir. TBMM’nin ilk mutasarrýflýk yaptýðý ilçe olarak tarihdeki yerini alacaktýr. Türkiye Cumhuriyetinin Ýlk Ýli Zonguldak; 1 Nisan 1924 tarih ve 491 sayýlý Teþkilat-ý Esasiye Kanunu’nun 60. maddesine göre sancaklar kaldýrýlýnca, Zonguldak baðýmsýz mutasarrýflýðý, vilayet yapýlmýþtýr.” Oysa ”1967 Zonguldak Ýl Yýllýðý”na bakýlsa, 1899’dan 1967’ye dek görev yapan kaymakam ve valilerin adlarý görülecektir! Osmanlý Arþivleri’nde yaptýðýmýz araþtýrmada Zonguldak’ýn 1899’dan sonra da bucak ve köy olduðunu görüyoruz. Ýþte sonuçlar: Zonguldak köy olarak 1887-88’de Bartýn’ýn Çarþamba Bucaðý’na (Çaycuma), 1998-1899’da Ereðli Ýlçesi’ne, 1892-97’de Hamidiye Ýlçesi’ne (Devrek), 1898’de Ereðli Ýlçesi’ne ve 1899’da Hamidiye Ýlçesi’ne baðlýdýr. 1899’da ilçedir. 1900’de ilçeyken önce bucak; sonra il ve yeniden ilçe olur. 1901’de ilçelikten bucaklýða düþer ve yeniden ilçe olur. 1903’te Hamidiye Ýlçesi, Çarþamba Bucaðý köyüdür. 1907’den 1919’a dek ilçe; 1919’da bucaktýr Bu dönemde Zonguldak bölgesi “Kastamonu Vilayeti Bolu Sancaðý”na baðlýdýr.
Adýnýn açýklanmasýný istemeyen bir Bozkurtlu:
“Sultan Abdülhamit’in Haznedar Paþasý’nýn odacýsý Bozkurtluymuþ ve hazinenin anahtarý ondaymýþ. Bu odacý bir kýþ günü Bozkurt’tan aldýðý bir haber üzerine buraya geliyor. Yanlýþlýkla hazinenin anahtarýný da getiriyor. Bu anahtar için bir savaþ gemisi yollanýyor. Abana’da karaya çýkýp Hacýyüzbaþý Ahmet’le (1839) görüþüyorlar. Hacýyüzbaþý odacýyý tanýmasýna karþýn, gelen paþanýn Bozkurt’a geçmesini her nasýlsa engelliyor. Paþa, Hacýyüzbaþý’nýn konukseverliðinden hoþnut oluyor ve Ýstanbul’a dönünce Abana’nýn bucaklýk kararý geliyor. Bu yüzden Bozkurtlular, ‘Bizim yüzümüzden Abana bucak oldu’ der” (özel söyleþi).
Ruhi Taner (1931):
“Dedem Hacýyüzbaþý Ahmet (1839) burayý nahiye (bucak) yapýyor. Hükümet yapýsý ve PTT için hükümete yer vermiþ. Tapuda böyle bir kayýt var. Bugün bu iki yapýnýn yerinde postane var” (özel söyleþi).
Abana’nýn H 1299’daki (1882) bucak olma tarihinin ayý ve günü belli olursa ve bu tarih 2. ayýn (sefer) 11’inden önceyse, bucak olma yýlý 1881’e geriler.
1882’deki Abana Bucaðý, bugünkü Bozkurt, Çatalzeytin ve Evrenye’yi de içine alan 84 köyden (muhtarlýk) oluþuyordu. 1882’de Abana Bucaðý’nda belediye de vardý.
Osmanlý Arþivleri’nde gezmeyi sürdürelim:
Arþivlere göre 14 Ekim 1884’te (24 Z 1301 H) Evrenye bucaktýr.
24 Ekim 1886’da (26 M 1304 H) bucak Abana’dýr:
“Kastamonu Vilayeti Ýnebolu Kazasý Abana Nahiyesi ahalisinden olup Mabeyn-i Humayun’da müstahdem olanlardan ticaret vergisi talep olunduðuna dair ahali tarafýndan yapýlan þikayetin vilayete bildirilmesi” (Dosya 1374, Gömlek 35, Fon DH.MKT).
12 Aralýk 1886’da (16 Ra 1304 H) bucak olarak Evrenye’yi görüyoruz:
“Ýnebolu Kazasý’na mülhak Evrenye Nahiyesi ahalisinden Topaloðullarý Hacý Mustafa ve Mehmet Yazýcý ve avanesinin mezkur nahiye ahalisine mezalim yaptýklarý þikâyetinin tahkiki ve gerekenin ifasý” (Dosya 1384, Gömlek 90, Fon DH.MKT).
3 Mayýs 1887’de (9 Þ 1304 H) bucak Abana’dýr:
”Ýnebolu’ya baðlý Abana Nahiyesi ahalisinin emlak ve arazilerine ait temettü vergilerinin affedilmesi talepleri” (Dosya 1417, Gömlek 18, Fon DH.MKT).
15 Mayýs 1887’de (21 Þ 1304 H) Evrenye bucaktýr:
“Ýnebolu’nun Avranya Nahiyesi’nde bulunan bir mahal hakkýnda ahali tarafýndan verilen arzuhalin gereðinin ifasý” (Dosya 1420, Gömlek 28, Fon DH.MKT).
25 Temmuz 1887’de (04 Za 1304 H) de Evrenye bucaktýr:
“Ýnebolu’nun Örenye nahiyesinden ve mavnacý esnafýndan pekçok kiþinin, kendileri ticaret için Dersaadet’te bulunduklarý halde yol inþaasýyla mükellef tutulup, bedelen para talebiyle ailelerine baský yapýldýðýna iliþkin þikayetin tahkik olunarak, ortaya çýkacak duruma göre gereðinin yapýlmasý” (Dosya 1434, Gömlek 46, Fon Kodu: DH.MKT).
8 Aðustos 1887’de (18 Za 1304 H) bucak Abana’dýr:
”Ýnebolu’nun Abana Nahiyesi’ne baðlý Elmaçukuru Köyü’nün harab olmuþ olan sýbyan mektebinin iane veya Evkaf Nezareti’nce inþasýnýn icab ettiði” (Dosya 94, Gömlek 108, Fon MF.MKT).
13 Ocak 1890’da (21 Ca 1307 H) Evrenye bucaktýr:
“Kastamonu Vilayeti Evrenye Nahiyesi’ne baðlý Zaviye Köyü ahalisinden Yüzbaþýoðlu Hacý Ahmed Aða’nýn zulüm yaptýðýna dair þikayetin tahkiki ve gerekenin ifasý” (Dosya 1689, Gömlek 24, Fon DH.MKT).
Abana 10 Eylül 1890’da (25 M 1308 H) bucaktýr:
”Ýnebolu kazasýnýn Abana Nahiyesi Zaviye(*) Divaný Muhtarlýðý’ndan çýkarýlmýþ olan Ömer Aðazade Hasan Reis’in hala muhtarlýk yaptýðý, bu hususta gerekenin yapýlmasý” (Dosya 1759, Gömlek 116, Fon Kodu DH.MKT).
*) Yukardaki iki arþivde ”Zaviye” var. 8 Kasým 1890 tarihli (25 Ra 1308 H. Dosya 1779, Gömlek 1, Fon Kodu: DH.MKT) arþivde de ”Zaviye Karyesi” geçiyor: ”Abana Nahiyesi Zaviye Karyesi ahalisinden Yüzbaþýoðlu Hacý Ahmed Aða’nýn zulmünden þikayet eden Mustafa’nýn telgrafý üzerine tahkikat icrasý.” Tarihsel belleðimiz çok zayýf. Ýkincici arþivde sözü edilen Ömer Aðazade Hasan Reis, Abana Belediye Baþkaný Mehmet Þensoy’un (Öztürk, 1891) dedesidir ve bu durumda anýlan ”Zaviye” Köyü Yakabaþý (Yaylas) olmalýdýr. Yakabaþý’nda bizim (HTY, 1933) de Ömer Aða’dan geçme, ekip biçtiðimiz tarlalarýmýz vardý. Yalçýn Gürsoy, ”Bizim Yakabaþý’nda Ömer Aða’dan kalma yerlerimiz vardý. Ekip biçtirirdik. Benim eþekle en az 10 kez Yakabaþý’na gidip geldiðim oldu. Mýsýr-buðday getirirdik” diyor (özel söyleþi). Sedat Direk (1941) de, ”Ömer Aða’nýn Yaylas-Badýmana’daki evini Babam Mirasyedi (Ahmet Direk, 1900) satýn alýyor. Bizim bugünkü evin keresteleri o evinkindendir” diyor (özel söyleþi). Birinci ve üçüncü arþivde anýlan ”Yüzbaþýoðlu Hacý Ahmet”in Kuðu Köyü (Çatalzeytin) Çiftlik Mahallesi kökenli olduðunu biliyoruz. Kuðu ile Yakabaþý arasýnda tek bir köy var: Denizbükü. Elimizde bu denli kanýt bulunmasýna karþýn, Zaviye’nin bugünkü yerini belirleyemedik! 1896 (1314 H) Kastamonu Salnamesi’nden aldýðýmýz Abana’nýn 84 köyü arasýnda Zaviye yok.
14 Ekim 1890’da (29 S 1308 H) Abana ilçedir:
”Abana Kazasý Ýnaye Doðaný Karyesi camii hatibinin mahdumu müteveffa Salih Efendi’nin yetimlerine maaþ tahsisi talebi” (Dosya 1770, Gömlek 59, Fon DH.MKT).
Osmanlý Arþivi 16 Ocak 1892 (16 C 1309 H):
“Ýnebolu’da meydana gelen kýtlýk nedeniyle halka daðýtýlan zahirenin alýmýnda kullanýlmak üzere Menafi Sandýðý’ndan alýnan paralarýn mürur-ý zamanla oluþan faizinin affedildiðine dair Kastamonu Vilayeti’ne yapýlan teblið üzerine bu miktarýn sadece Abana Nahiyesi’ne ait olduðu Ýnebolu Merkezi ve Küre Nahiyesi’ne ait olan faizlerinde affedilmesinin taleb edildiði” (Dosya 1912, Gömlek 106, Fon Kodu DH.MKT).
2 Ekim 1892’de (10/Ra/1310 H) Abana bucaktýr:
“Abana nahiyesi’ne baðlý köy ahalilerinin kaza merkezinin uzak olmasý dolayýsýyla nahiye merkezine bir nüfus memuru tayin olunmasý veyahutta nahiyelerinin kaza merkezi haline getirilmesi talebi” (Dosya 2006, Gömlek 86, Fon DH.MKT).
9 Ekim 1892’de (18 Ra 1310 H) bucak Özine’dir:
”Ýnebolu’nun Özine nahiyesi(*) Darsu köyü Muhtarý Osman Aða’nýn suistimalinden dolayý tebdili” ((Dosya 2009, Gömlek 2, Fon DH.MKT).
*) Buradaki Özine sözcüðü Ezine’ye (Abana Çayý) daha yakýn. Burasý Abana, Harmason gibi bir yer olabileceði gibi, Evrenye de olabilir. Evrenye’nin Evranya, Avranya, Ývranya, Oranya, Oraniye Örenye, Örine, Ürine, Avrine, Evraniye, Evreniye ve Evreniyye gibi yazýlýþlarýna da rastladýk. Bu yazýlýþlarý, arþivleri Türkçeye çevirmede coðrafya bilgisi kýt kiþilerin de çalýþtýrýlmasýna baðlýyoruz.
29 Kasým 1892’de (09 Ca 1310 H) bucak Abana’dýr.
Evrenye’nin “bucak” olduðu zamanlar Abana’nýn “köy”e dönüþtürüldüðü bilgisi (ya da tersi) yok. Biz öyle varsaydýk. Elimizdeki veriler çok kýsýtlý olduðundan ayrýntýlara giremiyoruz. Osmanlý Arþivleri parça parça çevrilip kullanýma sunulduðundan önümüzdeki zamanlarda daha açýk bilgilere ulaþabileceðiz.
En saðlam bilginin, bir tür “yýllýk” olan Kastamonu Salnameleri’nde olmasý gerekiyor. Ama salname her yýl çýkmamýþ (1882 var, 1889 var. Arada çýkmamýþ). 34 yýlda (1869-1903) 21 salname çýkmýþ. Salname çýkmayan yýllarýn bilgileri sonraki yýllarýn salnamelerinde yok.
Mustafa Ýhsan’ýn 1891’de (1308 H) yayýmladýðý ”Posta Rehberi”inde (Ýstanbul 1308/1891), ”posta merkez”i (Ýnebolu) ve ”baðlý olduðu yerler’i (mülhâkât) sayarken, hem Abana, hem de Evrenye bucak olarak gösteriliyor: ”Ýnebolu: Küre (Küre-i Nuhas), Abana ve Evrenye nâhiye’leri” (s 17).
Ana Britanica’da (1992 baskýsý) Abana, Þemsettin Sami’nin “Kamusü’l-Alâmin” yapýtýnýn 1889 baskýsýna göre Sinop’un Ýstefan Kazasý’na baðlý bir “nahiye” (bucak) olarak gösteriliyor.
Hacýbeyzade Ahmet Muhtar da 1896’da (1314 H) yayýmladýðý “Osmanlý Memleketleri” adlý yapýtýnda (Ýstanbul, 1314), Abana Bucaðý’ný Kastamonu Vilayeti, Sinop Sancaðý, Ýstefan Kazasý’na baðlý gösteriyor (s 8).
Yukardaki iki kaynaktaki Abana’nýn Ýstefan’a baðlý olduðunu gösteren bilgi iki bakýmdan doðru olmayabilir. Birincisi, o tarihlerde bucak olan Abana, Ýnebolu’ya baðlýdýr (Ýnebolu’nun son kez ilçe olduðu 1869’dan beri bucak Evrenye de olsa Ýnebo’lu’ya baðlýdýr). Ýnebolu’nun sürekli (en son) ilçe olduðu 1869’dan önce zaman zaman Ýstefan, Ayandon ve Ginolu’ya baðlanmýþýz. (kimi kez bu ilçeler atlanarak doðrudan “Sinop”a baðlý olduðumuz belirtilmiþtir. Sancak/liva olan Sinop da Kastamonu Vilayeti’ne, kimi kez de Bolu’ya baðlýdýr). Ýkincisi, ikinci alýntýdaki 1896’da Ýlçe Ýstefan deðil, Ayancýk’týr (1893 ve sonrasý). “Abana, günümüzde bile (2002) “Sinop Ýli”ne baðlý gösterilebiliyor: Baþbakanlýk Halkla Ýliþkiler Daire Baþkanlýðý, “Sinop ili Abana Ýlçesi sakinleri, maðdur olduklarýný belirterek, SSK ile sözleþmelerini iptal etmiþ olan eczanelerin birikmiþ alacaklarýnýn ödenerek sözleþmelerinin yenilenmesini talep etmektedirler” (basbakanlik.gov.tr/-2002).
Tahir Sezen, “Osmanlý Yer Adlarý” yapýtýnda (Devlet Arþivleri Genel Müdürlüðü, Ankara, 2006), Abana’yý ve ayraç içinde Keynolu, Evrenya ve Aþaðý Abana olarak tanýmladýktan sonra, yönetim durumunu þöyle veriyor: 1841’de Sinop’un kazasý, 1865’te Ýstefan’ýn nahiyesi, 1945’te Kastamonu’nun kazasý, 1953’te Bozkurt’un nahiyesi ve 1968’de Kastamonu’nun kazasý (s 3). Buradaki bilgilerin 1945 ve 1968 tarihlerindeki doðru; ötekiler yanlýþ ya da eksiktir.
6 Temmuz 1893’te (22 Z 1310 H) Abana bucaktýr:
“Ýnebolu Kazasý’na tabi Abana Nahiyesi kurasýnýn deruhte eylediði 1308 senesi aþarýnýn ahali zimmetinde kalan alacaðýnýn tahsili ve bunun tehirine sebep verenlerin tedibini havi Abana taciri mültezimi Harablos’un arzuhali” (Dosya 232, Gömlek 17357, Fon Kodu: BEO).
7 Ekim 1893’te (27 Ra 1311 H) bucak Ýliþi’dir:
“Ýnebolu Kazasý’nýn Ýliþ Nahiyesi’nde(*) bulunan geliri olmayan camilerin harab olduðu, bunlarýn tamirine de muktedir olmadýklarýndan yeniden cami inþasý hususunda nahiye ahalisinin istidalarý (Dosya 289, Gömlek 21626, Fon Kodu BEO).
*) 23 Þubat 1910 tarihli (12 S 1328 H) arþivde de Ýliþi’nin adý “Ýliþ” olarak geçer: “Abana Nahiyesi Ýliþ Ýskelesi’nde bulunan Cemal Efendi’ye ait barakanýn yýkýlmasý” (Dosya 68/-1, Gömlek 38, Fon Kodu: DH.MUÝ). Kimi arþivlerde Ýliþi “Ýbiþ” olarak geçiyor.
29 Ekim 1893’te (19 R 1311 H) Evrenye bucaktýr:
“Örenye Nahiyesi’nin Hamidiye(*) Karyesi’nde cami ve mektep inþasý talebinin Kastamonu Vilayeti’ne havalesi” (Dosya 160, Gömlek 5, Fon DH.MKT).
*) Hamidiye bugün Çatalzeytin’in köyüdür.
21 Kasým 1893’te (12 Ca 1311 H) bucaklýk Abana’ya geçer:
“Abana Nahiyesi mültezimlerini himaye etmekle suçlanan Ýnebolu kaymakamý hakkýndaki þikayetin tahkikiyle neticenin bildirilmesi” (Dosya 171, Gömlek 37, Fon DH.MKT).
20 Aralýk 1894’te (22 C 1312 H) Abana ilçedir:
“Ahaliye fazla aþar tarh ettiði mahkemece tespit edilen Abana Kazasý Aþar Mültezimi Haralambos(*) ile onu himaye ettiði bildirilen kaymakam hakkýnda gerekli tahkikatýn yapýlarak neticesinin bildirilmesi” (Dosya 321, Gömlek 34, Fon DH.MKT).
*) Aþar Mültezimi (vergi kesenekçisi) Haralambos’un adý (Ýnebolulu Tacir Haralambos Yasefidis), kiminde “Ýnebolu’ya baðlý Abana Nahiyesi Aþar Mültezimi“ olarak önceki ve sonraki arþivlerde de geçer. Cemal Kaplan (1943) da “Köyüm Hamidiye” çalýþmasýnda (Ýstanbul 2004) Haralambos’tan söz eder : “Süleyman Aða, kýsa zamanda çevrede tanýnan birisi haline geldi. Harambolos adýndaki Abanalý kereste tüccarý ile ortaklýk kurarak, kereste ticaretine baþladý. (…)Ýleriki yýllarda Abana, Bozkurt, Küre ve Devrekani mýntýkalarýnýn da aþar vergilerini topladýlar.”
Bu ilçelik çok kýsa sürer. 25 Aralýk 1894 (27 C 1312 H) tarihli arþivde Abana’yý bucak olarak görüyoruz.
10 Kasým 1898’de (25 C 1316 H) bucaklýk sýrasý Evrenye’dedir:
“Ýnebolu’nun Örenye Nahiyesi’nin Namazgah Mahallesi’ndeki ikiz çocuklara maaþ baðlanmasý” (Dosya 2132, Gömlek 5, Fon DH).
Abana, 24 Haziran 1899’da (16 S 1317 H) bucaktýr.
28 Kasým 1901’de (17 Þ 1319 H) bucak Evrenye’dir:
“Evrenye Nahiyesi’nin Hamidiye Köyü’nde mektep ve cami inþasý için gerekenin yapýlmasý” (Dosya 2562, Gömlek 54, Fon DH.MKT).
25 Ocak 1902’de (15 L 1319 H) bucak Abana’dýr:
“Tahsisatý Küre’ye nakledilen rüþdiyenin Mepavri nahiyesinde deðil Abana Nahiyesi’nde olduðu ve yeniden açýlmasýna gerek görülmediði” (Dosya 601, Gömlek 29, Fon Kodu MF.MKT).
6 Þubat 1902’de (27 L 1319 H) de bucak Abana’dýr:
“Ýnebolu’nun Küre ve Abana nahiyelerinde av maksadýyla dolaþacak olan Almanya Sefareti Baþkatibi Mösyö Hernik’in gizlice izlenerek ahval ve hareketlerinin bildirilmesinin ilgili makamlara teblið edildiði” (Dosya 2585, Gömlek 9, Fon DH.MKT).
2 Temmuz 1902’de (26 Ra 1320 H) bucak Evrenye’dir.
06 Nisan 1903’te (08 M 1321 H) Abana bucaktýr:
“Fuad Vapuru mürettebatýndan, Ýnebolu Kazasý’nýn Abana Nahiyesi’ne baðlý Gülmet Karyesi ahalisinden Kalender oðlu Onbaþý Ahmed bin Mehmed adýna tanzim edilen Tezkire-i Osmani’nin Bahriye Nezareti’ne gönderildiði” (Dosya 681, Gömlek 50, Fon DH.MKT).
Osmanlý Arþivi 15 Nisan 1907 (2 Ra 1325 H):
“Abana Nahiyesi’nin Cibana Karyesi’nde mutasarrýf olduðu hane, karye hatibi Hüseyin Efendi tarafýndan yýkýlarak enkazýyla kendi arazisinde hane inþa ettirdiði haber verildiðinden hukukunun muhafazasýnýn karye ahalisinden Mustafa tarafýndan talep edildiði” (Dosya 1160, Gömlek 63, Fon Kodu DH.MKT).
1908’de Abana Bucaðý’nda belediye yoktur(*). Bir dönem bucaklýðýn Evrenye’ye geçmesiyle yitirilen belediye yeniden kurulamamýþ olabilir.
*) Osmanlý Arþivi 21 Temmuz 1908 (22 C 1326): “Kastamonu’ya baðlý Ýnebolu Kazasý’nýn Abana Nahiyesi’nin öneminden dolayý burada bir belediye dairesi teþkili talebi” (Dosya 74, Gömlek 35, Fon DH.TMIK.S). 25 Mart 1909 (03 Ra 1327 H) tarihli arþivde de ”Kastamonu Vilayeti’ne tabi Abana Nahiyesi merkezinde bir belediye dairesi teþkilinin Þura-yý Devletce de uygun görüldüðü” bildiriliyor (Dosya 2776, Gömlek 46, Fon Kodu DH.MKT).
Yukarý Abana, Abana’dan ayrý muhtarlýktý. Kastamonu salnamelerinde ”Abana”, kimi kez ”Aþaðý Abana”, “Yukarý Abana” diye iki muhtarlýk olarak geçer. Bu iki muhtarlýðý, Yukarý Abana Muhtarý Çolak Hafýz (Mehmet Yücel, 1878) 1927’de birleþtiriyor.
Osmanlý Arþivi 26 Eylül 1908 (13 Eylül 1324 Rumi):
”Abana’nýn Yukarýabana karyesi ahalisinden ve bin üç yüz yirmi üç senesi birinci tertibinden olup Ýnebolu Kaymakamlýðý tarafýndan gönderilmesi istenen Mazlum oðlu Ýsmail bin Mustafa’nýn Ýzmir’e asker olarak sevkedildiði haber verildiðinden bu haberin doðruluðunun tahkiki” (Dosya 357, Gömlek 75, Fon Kodu: ZB).
27 Mayýs 1909’da (7 Ca 1327 H) bucak Yukarý Abana’dýr:
”Ýnebolu’nun Yukarý Abana Nahiyesi ahalisinden Mustafa’nýn tasarrufunda olan tarlanýn ayný nahiye ahalisinden Hacý Hüseyin oðlu Ahmed Kaptan tarafýndan zabtedildiðine dair þikayetle ilgili vilayetçe tahkikat yapýlmasý” (Dosya 2824, Gömlek 83, Fon: DH.MKT).
Burada arþivlerin tümünden söz etmiyoruz. Örneðin 1909 ile 1914 aralýðýnda Abana’yý ”bucak” gösteren 15’i aþkýn arþivden burada yalnýzca birkaçýný verebiliyoruz.
Osmanlý Arþivi 10 Nisan 1914 (14 Ca 1332 H):
”Abana Nahiyesi’nin kaza yapýlmasý isteðiyle ahali adýna Belediye Reisi Mehmed Ali tarafýndan çekilen telgraf” (Dosya 3, Gömlek 58, Fon DH.Ý.UM.EK).
14 Mayýs 1914 (18 C 1332 H) tarihli arþivde de Abanalýlarýn “ilçe” olma istekleri var:
“1- Sinop’a baðlý Gerze nahiyesinin üçüncü sýnýftan kazaya tahvil edildiði. 2- Koçhisar, Abana ve Göre nahiyelerinin kazaya tahviliyle Ýnebolu’nun liva haline ifraðý isteði” (Dosya 204, Gömlek 19, Fon DH.ÝD).
26 Mayýs 1914’te (1 B 1332 H) Abana ilçedir:
“Abana Kazasý’nýn Alçýlar(*) Karyesi ahalisinden Ayanoðlu Numan’ý katleden Ayanoðlu Mustafa’nýn derdest olunarak adliyeye teslim edildiði” (Dosya 75, Gömlek 6, Fon DH.EUM.EMN).
*) Buradaki “Alçýlar Köyü” kuþku uyandýrýyor. O zamanki Abana Ýlçesi bugünkü Bozkurt ve Çatalzeytin ilçeleriyle Evrenye dolayýný da kapsýyor. Bugünkü Bozkurt’un Þeyhoðlu Köyü’ne yakýn, Devrekâni sýnýrlarý içinde bir Alçýlar Köyü var (1955’te Küre Ýlçesi’nden geçmiþ). Arþivlerde Abana’ya baðlý gösterilen þu köylere de rastladýk: Aþaðýgövde, Beyler, Asmakoz, Ýnaye Doðaný, DÝDÝ, Ýnaye Doðaný, Söðüd, TUZ, ABA, Ayvat, Daðdivaný Ýsmail, AYVAN, KINALI, CELEBLER, Ebih, Gödele, Zive, ZAVÝYE, Satarcýk, ÝBÝÞ, Ýliþ, Daðdivaný (büyük yazýlanlarda Abana’nýn Ýnebolu ya da Kastamonu’ya baðlý olduðu vurgulanýyor). Yalýn yanlýþlarý almadýk. Almaçokuru’nun “Elmaçukuru”; ”Gülmet”in ”Gölmet” olduðunu anlýyoruz. “Güveynikler” sözcüðü geçerken “Macaroðlu Abdullah”tan söz ediliyor. Bundan, “Göynükler” olduðunu anlýyoruz. 13 Eylül 1908 (21 Þ 1326 H) tarihli arþivde de “Kastamonu’nun Abana Nahiyesi dahilindeki Ortasöðüt karyesine baðlý olan Cabana karyesinin Ortasöðüt’ten fekk-i irtibatýyla Ovday karyesine baðlanmasýna dair askeri mütalaanýn bildirilmesi talebi”nden söz ediliyor. Burada anýlan yerlerin Ortasökü, Cabana ve Oday olduðunu anlýyoruz. Osmanlý’nýn ne yapacaðý belli olmaz ama, kuþku duyulan bir baþka durum da 30 Mayýs 1914’te (ilçe olma isteðinden 16 gün; ilçe olarak gördüðümüzden 4 gün sonra) Abana’nýn yeniden “bucak” görünmesidir: “Ýnebolu Kazasý’nýn Abana Nahiye’sinde Kuru Nasuhoðlu Mehmed’in makdumu Hasan’ýn katili Hüseyin B. Hamza’nýn derdest olunarak adliyeye teslim edildiði” (Tarih 05 B 1332 H. Dosya 75, Gömlek 48, Fon DH.EUM.EMN).
Osmanlý Devleti’nde baþka Abanalarýn da bulunmasý olasýlýðý var. Tarihi verilemeyen bir arþivde þöyle deniliyor: “Geyveli, nam-ý diðer Abana Kazasý’nda sakin ve mütemekkin ahali-i Ýslamiyenin isimlerini kendi rýzalarý üzerine ba-irade-i seniyye tarh ve tevzi olunan vergilerin miktar ve müfredatýný havi vergi defteridir. Defter yapýþýk olduðu için sahife numarasý tahminidir” (Dosya 1/-1, Gömlek 20769, Fon MAD.d). Bizim Abana’nýn bir adýnýn da “Geyveli” olduðunu hiç duymadýk. Bu arada arþivlerden, Kütahya’da 1776’da ”Arslan Abana” adlý bir bucak olduðunu öðreniyoruz (bugünkü Aslanapa Ýlçesi).
1914’te Çatalzeytin 24 köyle Ýnebolu’ya baðlý bir bucak olarak Abana’dan ayrýldý (1909’da da Çatalzeytin’in kýsa bir bucaklýðý var).
1916’da (1334) Küre Bucaðý’ndan 11 köy Abana’ya geçti (Küre’nin son ilçeliði 1925’tir. Devrekâni de 1944’te ilçe oldu*).
*) Osmanlý Arþivleri’nde Devrekâni’nin bucak ve ilçelik yýllarý: Bucak: 1665, 1667, 1669, 1678, 1695, 1697, 1699, 1718. Ýlçe: 1719. Bucak: 1722, 1725, 1730. Ýlçe: 1731. Bucak: 1735, 1739, 1754, 1758, 1763, 1767. Ýlçe: 1774 (1 Nisan). Bucak: 1774 (2 Ekim), 1788, 1789, 1791. Ýlçe: 1793. Bucak: 1801, 1802. Ýlçe: 1803. Bucak: 1805. Ýlçe: 1812, 1814. Bucak: 1815. Ýlçe: 1817, 1838, 1840, 1845, 1846, 1849, 1850, 1852, 1853, 1858, 1859, 1861, 1862, 1864, 1866, 1873. Bucak: 1874, 1879, 1887, 1888, Ýlçe: 1890. Bucak: 1891, 1892, 1893, 1894, 1898, 1899, 1902, 1905, 1906, 1907, 1908, 1910, 1914. Ýlçe: 29 Haziran 1919. Cumhuriyet devrindeki ilçeliði: 1944 (Cumhuriyet Arþivi, 19 Aðustos 1944: “Kýrýkkale, Þabanözü, Kurþunlu, Turhal, Çekerek, Çayeli, Kaman, Yataðan, Afþin, Devrekâni, Ývrindi, Çaycuma, Akyazý, Ulus, Taþova ve Alaçam ilçelerinin kurulmasý ve sýnýrlarýnýn tesbiti”).
1916’da da Abana yine kýsa bir süre için bucaklýðýný yitirdi: Enver Paþa’nýn (1881) giriþimiyle bucaklýk Evrenye’ye verildi ve yeni bucaðýn adý “Evrenpaþa” oldu (o sýralarda Enver Paþa’nýn Babasý Ahmet Bey, Evrenye yakýnýndaki Darsu Köyü’nde oturuyordu).
Osmanlý Arþivi 12 Mart 1916 (07 Ca 1334 H):
”Ýnebolu Kazasý’na baðlý Abana Nahiyesi merkezinin Enverpaþa olarak deðiþtirilen Avrine köyüne nakline yapýlan itirazlarýn reddedilerek, alýnan nakil kararýnýn uygun bulunduðuna dair” (Dosya 79, Gömlek 19, Kodu DH.Ý.UM.EK).
Osmanlý Arþivi 09 Mayýs 1916 (06 B 1334 H):
“Abana Nahiyesi merkezi Evrenye Köyü’ne nakledilmiþse de isminin Enver Paþa olarak deðiþtirilmesinin vilayetin selahiyeti olduðuna dair” (Dosya 45/-3, Gömlek 23, Fon DH.Ý.UM).
Evrenye’de 1916’da belediye de kurulur. 1881’de de (bucaklýðýn Abana’ya geçmesinden bir yýl önce) Evrenye’de belediye var (Kastamonu Salnamesi).
Osmanlý Arþivi, 9 Mayýs 1916 (6 B 1334 H):
“Ýnebolu’ya baðlý Enverpaþa Nahiyesi’nin geliþmeye müsait hali gözönüne alýnarak, belediye teþkiline izin verildiði (Dosya 86, Gömlek 39, Fon DH.UMVM).
Evrenye’nin bu 1916’daki bucaklýðýnýn iki yýldan çok sürdüðünü yazanlar var.
Ýçiþleri Bakanlýðý Genel Müdürlüðü’nden aldýðýmýz, dilekçemize 20 Aralýk 2000 tarihli yanýtta, ”Abana Nahiyesi’nin 1916 yýlýnda bucak merkezinin Evrenye Köyü’ne taþýnmasý ile Evrenpaþa adýný aldýðý, 1918 yýlýnda nahiye merkezinin Abana Köyü’ne taþýnarak, nahiyenin tekrar Abana adýný aldýðý” bildirilmektedir.
Adil Týðlýoðlu (Ýnebolu, 1902):
“...Ýþte bu Enver Paþa’nýn (1881) babasý Hacý Ahmet Bey (ki, uzun boylu, beyaz gür sakallý, vakur bir zat idi), Evrenye’nin Darsu Köyü’nden olduðu için 1915 senesinde Abana’nýn nahiye (bucak) merkezini alýp, Evrenye’ye oturttular. Adýna da ‘Enverpaþa Nahiyesi’ dediler. Namýk Bey isminde þiþman, uzun boylu, iri yapýlý ve iri burunlu 55-60 yaþlarýnda bir nahiye müdürü vardý. Harp bitinceye kadar bu mertebe devam etti. Tabii Abana köy olmuþtu. Harp bittiðinde aslýna dönüþerek Evrenpaþa Nahiyesi’ni aldýlar, Abana’ya iade ettiler. Evrenye yine köy, Abana nahiye oldu. Ama bu iþlemde Evrenyelilerin hiç kusurlarý ve suçlarý yoktur. Bu davranýþ, Evrenyelilerin istekleriyle deðil, siyaseten olmuþtur” (AG, 15 Haziran 1978).
Ýhsan Ozanoðlu (Kastamonu, 1907):
“1916’da nahiye merkezi Evrenye’ye kaldýrýlmýþ, 1918’de ise müdürlük yine Abana’ya naklolunmuþtur” (Kastamonu Kütüðü, Ýstanbul 1952, s 90-91).
6 Þubat 1917 (13 R 1335 H) tarihli arþivde Abana’nýn da bucak olmasýnýn uygun bulunduðu belirtiliyor:
“Ýnebolu Kazasý’na tabi Çatalzeytin ve Enverpaþa nahiyeleri ortasýnda ve nahiye merkezine uzak bir mesafede bulunan 48 köyden mürekkeb olmak üzere bir nahiye teþkiliyle isminin Abana olmasý hakkýnda yapýlan müracaat ve teklifin Vilayet Ýdare Meclisi tarafýndan uygun bulunduðu” (Dosya 27, Gömlek 46, Fon DH.Ý.UM.EK).
15 Þubat 1917’de (22 R 1335 H) Abana Bucaktýr:
”Ýnebolu’da Abana nahiyesinde teþkiline lüzum görülen belediye hakkýnda malumat-ý mahalliyenin beyaný” Dosya 1682, Gömlek 19, Fon Kodu: ÞD).
Evrenye’nin 1916’daki bucaklýðý iki yýl deðil, bir yýldan az sürdü. Ya da hem Abana, hem de Evrenye bucaklýðýný sürdürdü (arþivlere göre Abana bu devrede yukardakilerden baþka 12 Mart 1916, 2 Mayýs 1916, 30 Nisan 1917, 2 Mayýs 1917, 26 Eylül 1917’de “bucak” görülüyor. Bu tarihlerde Evrenye’nin bucaklýðý yok).
Ama 29 Mart 1919 (26 C 1337 H) tarihli arþiv, ”Evrenye Nahiyesi Merkezi’nin Abana’ya nakli”ni yaparak, Abana-Evrenye çekiþmesindeki son noktayý koyar:
“Kastamonu’da Evrenye Nâhiyesi merkezinin Abana’ya nakli” (Dosya 10/-2, Gömlek 2//27, Fon DH.Ý.UM).*
*) Kararlar genellikle önce “il genel meclisi”nce alýnýr. Kimi kez ilin kararý uygulanmaz. Kimi kez de, aþaðýdaki örnekte olduðu gibi karar alýnmasý istenir. Abana’nýn son bucaklýk kararý öncesinde Kastamonu Valisi’nin (Ýbrahim Hakký Bey) Ýçiþleri Bakanlýðý’na (Dahiliye Nezareti) 5 Mart 1919 (5 Mart 1335) tarihli yazýsý: “Devletlü Efendim Hazretleri / 2 Mart 1335 (2 Mart1919) tarih ve 144 numaralý acizane yazýlarýmýzla arz olunduðu üzere Enver Paþa adýyla adlandýrýlan Evrenye Nahiyesi merkezinin tekrar ‘nam-ý kadim’i olan Abana’ya alýnmasý hakkýnda Vilâyet Genel Meclisi’nce karar alýndýðý 16 Þubat 1335 (16 Þubat 1919) tarih ve 69 hususi numaralý emirnamelerinize cevaben arzolunur” (Ferhat Kütüklü-Kâmil Tunoðlu, “Osmanlý Arþiv Belgelerinde Kastamonu, Ýstanbul 2012, s 541).
Evrenye, eski haritalarda hiçbir zaman Abana’nýn önüne geçememesine karþýn (Evrenye’nin gösterildiði çok az sayýdaki haritada Abana var; Abana ve Apana’nýn gösterildiði pek çok haritada Evrenye yok), bucaklýk ve ilçelik konusunda zaman zaman Abana’nýn (dahasý Ýnebolu’nun da) önüne geçebilmiþtir.
Abana 1920’lerde tam donanýmlý bir bucakken, 1930’lu yýllarýn baþlarýnda kimi birimlerin kaldýrýldýðý anlaþýlýyor.
Cumhuriyet Arþivi 1 Aralýk 1924:
”Küre ve Abana’da bir tapu memuru çalýþtýrýlmasý hususunda Kastamonu Milletvekili Ahmet Mahir’in teklifi” (Dosya 12210, Fon 30..10.0.0, Yer 134.961..10).
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk “yönetim kadrosu” listelerinin yayýmlandýðý “1926 Devlet Salnamesi”nde Abana Bucaðý’nda “Sulh Hakimi Mustafa Bey”in de görev yaptýðý yazýlýdýr.
Nuri Eren (1920):
“Ben Abana’da 1920’lerin sonuna dek adliye olduðunu biliyorum. Sulh yargýçlýðý, nüfus memurluðu ve tapu dairesi vardý. Hükümet, bugünkü (2002) balýk satýlan yerdeki Hacýyüzbaþý’nýn yapýsýydý” (özel söyleþi).
13 Þubat 1937’de Abana Merkez Muhtarý 1904 doðumlu Mustafa Þenol’un (imza “M Þenol” olarak okundu) 8 köy muhtarý (Toza, Iðrava, Gelevye, Zýrma, Sinciros, Hacýveli, Bayramgazi ve Göynükler) ve 2’si merkezden 14 üyenin imzaladýðý (köylerdekiler “mühür”) ve Ýçiþleri Bakanlýðý’na verdikleri dilekçede yeniden “tam donaným” isteniyor(*).
*) “Nahiyemiz bulunan Abana, 60 köyü ve 30.000 nüfusu havidir. Merkezin Ýnebolu’ya mesafesi karadan 6 saat ve köylerinin kýsmý küllisi de 14 saat gibi uzaklýðý vardýr. Nüfus, vergi, tapu ve mahkeme iþlerinde tam teþekküllü olduðu hengamda halkýn kolaylýkla iþleri görülüyordu. Halbuki beþ altý sene evvel tam teþekküllü olan bu nahiyeden bu teþkilat kaldýrýlýnca, köylümüz bu gibi dairelerde kolaylýkla gördükleri iþleri yaptýrabilmek için Ýnebolu gibi 14 saatlik karadan, yolsuz ve daðlýk arazide gitmek külfetinde kalmak suretiyle ezilmekte bulunmuþtur. Halkýn ve köylünün þu müþkülatýný kaldýrmak gayesiyle emsaline kýyasen tam teþekküllü nahiye haline tekrar konulmasý hakkýnda 1934 ve 1935 senelerinde iki defa yüksek vekâletten dilemiþ isek de, bütçenin imkânsýzlýðýndan bu dileðimiz is’af buyurulmamýþ ve halk, köylü de bu müþkülatý iktiham edegelmekte bulunmuþtur. Hükümet-i Cumhuriye’mizce halkýn ve köylünün refah ve kalkýnmasý için bütçe meselesi mevzubahis olamayacaðýndan, hükümete her suretle sadakatý bulunan halkýmýzýn 14 bin lira kýymetinde kargir hükümet, 2 bin lira kýymetinde bir telgrafhane, 7 bin lira kýymetinde beþ sýnýflý bir ilkokul ve 2 bin lira kýymetinde bir köy konaðý binalarý gibi tesisatý sýrf kendi çalýþma ve mali kuvvetleriyle meydana getirmiþlerdir. Halkýn ve köylümüzün þu fedakârlýðý derpiþ buyurularak, kendilerinin resmi devairde olan iþlerinin tedviri için kaza merkezi olan Ýnebolu’ya kadar gitmek suretiyle katlandýklarý mezalim ve müþkülattan bir an evvel kurtarýlmak üzere laðvedilmiþ olan tam teþekkülün tekrar nahiyemizde bu yýl ihyasýný sevgi ve saygýlarýmýzla arzederiz” (Varol Yazgan).
1945’te yeniden ilçe olan Abana, bugünkü Bozkurt ve Çatalzeytin ilçeleriyle Evrenye çevresini de içine alýyordu. 1945’te Abana’nýn 83 köyü vardý (merkezle beraber 84 muhtarlýk) ve ilçenin Ýnebolu ile sýnýrýný Adýyaman Deresi oluþturuyordu (Abana’nýn 1945’te ilçe oluþunu ve bu ilçeliðin kaldýrýlýþýný ayrý bölümlerde iþleyeceðiz).
1948’de Devrekâni’nin Þeyhoðlu Köyü de Abana’ya geçti (Cumhuriyet Arþivi).
1949’da Abana’nýn 8 köyü Ýnebolu’ya baðlandý. Bu köyler Evrenye, Namazgah, Keti, Kazla, Çerçille, Zerveli, Güde ve Ayvat’týr (Cumhuriyet Arþivi).
1951’de Hacýveli ve Baðlýk (Iðrava) Abana Belediyesi’ne baðlandý (Cumhuriyet Arþivi).
1952’de Abana’nýn (Çatalzeytin’le beraber) 74 köyü vardý.
1953’te Abana’nýn Dibek, Hayrioðlu ve Gedefi köyleri, Ýnebolu’ya baðlandý (Cumhuriyet Arþivi).
Abana 1954’te(*) siyasal nedenlerle (1950 Genel Seçimleri’ni DP kazanýnca, Abana’daki seçmenlerin CHP’li olmasý nedeniyle) "köy" yapýldý.
*) Ýlçeliðin kaldýrýlma ylýný “1954” olarak algýlýyoruz. 21 Aralýk 1951’de çýkan karar, 6 Ocak 1954te uygulandý.
Kaldýrýlan belediye 1957’de yeniden ve son kez kuruldu.
1962’de Konakören Köyü (Toza) de belediye sýnýrlarýna alýndý (Cumhuriyet Arþivi).
"Abana" adý 1963’te "Altýnyaka" olarak deðiþtirildi. Belediye Baþkaný Fahri Yazgan’ýn (1916) çabasýyla Danýþtay’a "dava" açýlarak 1965’te "Abana" adý geri alýndý.
Abana, Anayasa Mahkemesi kararý sonucu 1967’de Ýnebolu’ya baðlý bir bucak; 1968’de de yeniden ve son kez ilçe oldu.
Dünya tarihinde Abana gibi bu denli yönetimiyle çok oynanan (köylük, bucaklýk ve ilçelik arasýnda gidip gelen) bir baþka yer olamaz!
Bugün 1 belediyesi, 5 mahallesi ve 10 köyü bulunan Abana’nýn 7’si doðal kumsal olmak üzere 11 km uzunluðunda deniz kýyýsý var. Yüzölçümü bakýmýndan Kastamonu’nun en küçük ilçesi(*) olan Abana’nýn (33 km2) en yüksek yeri 300 m’dir.
*) Oturaný bakýmýndan da en küçük ilçe Aðlý (toplam 2.944 kiþi); sondan ikinci de 3.504 kiþiyle Abana’dýr (2011).
“Abana Ýlçesi’ndeki 3322 hektar arazinin 1743 hektarýnda kuru tarým (% 52,5) 2 hektarýnda sulu tarým, 199 hektarýnýn bahçe, 58 hektarýnýn da zeytinlik olarak kullanýlmaktadýr. Ayrýca 1092 hektar (32,9) orman-funda, 74 hektarý da yerleþim alanýdýr. Kuru tarým yapýlan alanýn % 16,1 orta eðimli, % 83,9’u dik eðimlidir. Topraklarýn % 1,8’i orta derin geri kalaný da sýð ve çok sýðdýr. Ýli’n yýllýk nüfus artýþ hýzý en yüksek olan Ýlçesi % 008,8 ile Abana”dýr (Kastamonu Ýl Çevre ve Orman Müdürlüðü 2006 yýlý raporu, Kastamonu 2007).
Abana’dan tarih boyunca hiçbir ordu geçmedi. Ýhsan Ozanoðlu (1905), Abana’yý bir kez Ruslarýn; bir kez de Kurtuluþ Savaþý”nda Yunanlýlarýn bombaladýðýný yazar(*).
*) “Candaroðullarý çaðýndan beri pek iyi malumunuz olan Abana’da askeri bir hareket olmamýþtýr. Ancak, sahildeki deniz vasýtalarý bir defa Ruslarýn bombardýmanýna maruz kalmýþ; bir defa da Milli Mücadele’de kasaba Yunanlýlar tarafýndan bombardýman edilmiþtir” (Kastamonu Kütüðü, 1952, s 91). “Turistik Kastamonu” adlý yapýtta da (Kastamonu Halk Eðitim Merkezi Yayýnlarý-1, 1958) bu konuya deðinilmiþ (s 23-24): “...Türk-Ýslam çaðýnda ise Ruslarýn sahildeki deniz vasýtalarýný uzaktan bombardýman etmesi, bir defa da Yunan harp gemilerinin birkaç mermi savurmasý tarihe mal olmuþ hadiselerdendir.”
22 Nisan 1791 (18 Þ 1205 H) tarihli Osmanlý Arþivi’nde beþ Rus gemisinden Abana ve Çatalzeytin dolayýnda sandalla karaya çýkýldýðý ve halka zarar verildiði yazýlýyor:
“Beþ adet Moskov gemisinin Abana ve Çatalca Ýskelesi civarýna demir attýklarý ve sandallar ile kýyýdaki halka zarar verdikleri” (Dosya198, Gömlek 10010, Fon HAT).
Hayati Tahsin Yýlmaz (Abana Belgeseli” 2. baský çalýþmasý)
YORUMLAR
Henüz yorum yapýlmamýþ.