ANITLARIN VERDİĞİ MESAJA BAKMAK LAZIM
Yıl 1919 Ülke Yabancıların İstilası Altında Gök Yüzünden Rahmet Yerine Kurşun Yağıyor. Ölenlerin Sayısı Belli Değil kadın çoluk çocuk yaşlı demeden, sanki Türklüğü Türk Devletini ortadan kaldırma neslini tüketme kampanyası, İngiliz, Fransız, italyanı hani bir zamanlar atalarımızn ayağını öpmek için yarışan adına batılı dediğimiz , işine geldimi insan hakları savunucusu filistine gelince kendini savunan masumane rolleri oynayan insanlıktan nasibi olmayan insan sıfatına bürünmüş şeytanın çocukları,
İşte o günlerde top yekün bir milli mücadele şarttı vatan bizim için namustu kutsal değerdi, kanla alınmıştı kanla verilecekti yolu yoktu bunun başka; öyle de oldu eli silah tutan kadın çocuk yaşlı herkes gücünün yettiği nispette bir şeyler yapıyor çırpınıyordu yürekler vatan sevdasıyla ölüm olsada ucunda korkusuzca destanlar yazılmıştı Türklük adına her yerde her cephede işte o ruhu taşıaynalardan biride Kastamonulu Şerife Bacı tarihe maal olan şehit şerife Bacı yaşatmak lazımdı anısını bu yeni neslin nasıl bir milletin evladı olduğunu bilmesi o ruhla yaşaması için Kastamonunun ortasına dikildi anıtı bir çif öküz bir kadın sırtında çocuğu kağnısı mermi dolu, cepheye Mehmetçiğe yetiştirmek vatanın kurtuluşuna yardımcı olmak için; işte o Şerife Bacı ve işte o şerife bacının anıtının anlatmak istediği bir şeyler var bakınca anlayana, anlamayana bir mana ifade etmez, işte O Şerife Bacı anıtı yolumun üstünde ve her karşılaştığımızda o bana bakar masumane masumane bense ona baktıkça içim titrer sırtındaki yavrusunu görünce, buz kesilir bedenim ayağındaki çarıkları görünce ve ruhum dirilir bir anda kağnıdaki mermileri görünce hiddetlenir intikam hırsı kaplar içimi milletime yok etmek için yapılan zulmü hatırladıkça derken Nasrullah camiinden bir ses yükselir bütün vatana;
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Mehmet Akif Ersoy !
Allah Bu Millete bir daha istiklal marşı yazdırmasın diyen Vatan Şairi’nin sesi çınlıyor kulağımda, Sanki dizelerinde Şerife Bacıyı Kahramanlaştırarak, kadın erkek çocuk demeden ruh veriyor top yekün bir millete şahlandırıyor içindeki vatan sevgisini, çünki Akif biliyor Vatanı Olmayanın hiçbir şeyi olmayacağını
Bu dizler karşısında bir kat daha artıyor göbeği küflenmiş kağnı arabasının gıcırdayan sesi daha hızlı daha hızlı diye, aldırış etmiyor Anadolu kadını sırtında ağlayan çocuğuna o da biliyor bir çocuk ölürse binlercesinin can bulacağı bu gün bizim bulduğumuz gibi,
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.
Diyerek pekiştiriyor içimde ki ızdırabı içimdeki intikam hırsını Akif! Nasrullah Camiinden halka seslenerek, Kastamonu bir şeref daha buluyor bu dizelerin ilk Kastamonu’da Akif’in dilinden duyarak bu sesi duyan her Kastamonulu koşuyor cepheye mermi cephane yetiştirmeye! ayaklarında çarık, giysileri yırtık pırtık kiminin karnı tok, kimide karnına taş bağlamış yokluktan,
Sanki koştukları yer cephe değil, vaat edilen cennet Allah yolunda ölenlere ölüler demeyiniz ilahi düsturu karşısında; seve seve ölüme koşuyor bize bu vatanı emanet edebilmek için “İşte Biz Bu Vatanı Dün Böyle Kazandık Bu Günde Kolay Kolay Satmayacağız” hareketi noktasında; işte o anıt konuşuyor tarihe şahitlik edercesine anlayana, anlamayana da taştan kayadan ileri gitmiyor.
Demek ki anıtlarında dili varmış anlayana demek geliyor içimden atalarından gurur duyan bir vatan evladı olarak bu vatan içinbu güne kadar kim mücadele ettiyse Allah hepsinden razı olsun ölenlerin Mekanı Cennet Kalanların üzerine de Allahın rahmeti olsun dileklerimle;