*** ÇOCUKLUĞUMUN KANAYAN FATM/A'(CI)SI...***
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
İstanbul’da bir sabah...
......../
Yine ezan sesiyle uyandım Anne.
Balkonda oturup içiyorum sabah çayımı, okul yolunu tutan ilkokul çocuklarının sesleri kulağımı okşuyor.
Orta yaşlı bir kadın 9-10 yaşlarındaki çocuğunu elinden tutmuş okula yetiştirmeye çalışıyor.Çocuk yürürken ağır aksak adımlarla , annesi sinirli bir halde çekiştiriyor.
İlkokul yıllarım geliyor aklıma... Her sabah neşeli bir sesle odama girer, öperek uyandırırdın beni.Önce banyoya götürür , ben yüzümü yıkarken kapıda bana bakar gülümserdin. Sonra önlüğümü giydirir , özenle yaptığın el emeği göz nuru dantel yakamı takar sarılıp öperdin. İki yandan örerdin çoğu zaman uzun siyah saçlarımı, bazen de at kuyruğu yapardın, yakıştırırdın bana . Kahvaltımı her sabah sıkı sıkıya yaptırır, ’ben huysuzluk edince ’’büyüyemezsin bi tanem’’ der kandırırdın. Ah be annem,büyüdükçe çocukluğunu özlüyor insan. Yanımda oluşun en büyük güvencemdi benim.Okul yolu sohbetlerimiz nasıl da uzakta şimdi. En çok Fatma’yı severdim sınıfta, en çok onu anlatırdım sana. Fatma dedim de aklıma geldi, çocukluğumun kanayan yarasıydı o.Çocuk yanımın duygusallığı...
Çok utangaç bir çocuktu Fatma.Öğretmen soru sorduğunda bildiği halde utanır söyleyemezdi. İçine kapanık, fakat çok çalışkandı.Daha doğmadan bir trafik kazasında kaybetmişti babasını, baba sevgisini tadamamıştı.Yetimdi. Ve çocuk yüreğine kazınan büyük acıları vardı. Çok fakirlerdi , kimi zaman hasta annesine bakar günlerce okula gelemezdi. Özlerdim onu. En çok bana yakındı Fatma, kimseyle konuşmazdı. Öyle ya sırlarını, acısını bana bile anlatamazdı. Doktor olmaktı en büyük hayali, ’’ önce annemi iyileştireceğim , sonra da annem gibi olan herkesi’’ derdi. Anlardım onu. Ve her gece dua etmek için açtığımda minik ellerimi Allah babaya, Fatma için de bir şeyler isterdim.
İlkokul bitince vefat etti Fatma’nın annesi. Ateş düştüğü yeri yakmıştı. Tuhaf bir şekilde susuyor, ağlayamıyordu bile.Gözlerini dikip bir noktaya boş boş bakıyordu sadece.Canım acıyordu, çocuk yüreğim burkuluyordu anne. Acıdan nasır tutan yüreği vardı Fatma’nın. Çok geçmedi bir gece abisi ve ablasıyla habersizce gitmişti . Kimbilir nereye? Hep onu düşündüm ani kayboluşundan sonra.Ağladım zaman zaman çocuk ruhumla. Ve anladım Anneyle baba en kutsal şeydi bir çocuğun(insanın) hayatında.
Ağladım yine anne, Islandı yanaklarım.İçim burkuldu. Ve Fatma adı hep çocukluğumu çağrıştırdı bana.
--------------------
Çayım soğudu yine, evet hala sıcak içecekleri soğuk içiyorum anne.
Yine koşuşturmayla geçecek olan bir gün daha. Evet hep yetişmeye çalışıyorum hayata ve zamana. Hayat kısa, acelem bundan anne. Yapmak istediğim her şeyi başaracağım diye söz vermedim mi sana?
Biliyorum ki ; çok uzak bir şehirde de olsan, bir melek gibi hep yanıbaşımdasın annem.
Varlığına şükürler olsun,
ve babam iyi ki varsın.
Ayşe YÖRÜK- ist.
07.05.2007 --07:30
YORUMLAR
Yine koşuşturmayla geçecek olan bir gün daha. Evet hep yetişmeye çalışıyorum hayata ve zamana. Hayat kısa, acelem bundan anne. Yapmak istediğim her şeyi başaracağım diye söz vermedim mi sana?
ne güzeldi bu ..
Fatma hep öyle kalacak yüreginde .. o saf cocukluguk günlerinin anilari da ...
Allah evlatlarimiza yardimci olsun ...
... insallah her sey güzel olur .. Anneniz ve Babaniz da gurur duyarlar sizinle ...
Sevgilerimle ....