- 907 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
SON YORUMUM (MASUMİYET MÜZESİ)
Hatıraların kuvvetini aşk ile birleştiren eşyaların, bu kadar kıymetli olduğunu bilmezdim!
Romanın son 150 sayfasını okumak için çok zor oldu. Sıkıldığım için değil, Füsun’un hayatında aşkı için kendisi olmaya karar verecek kadar cesaretli olduğunu ispatladığı sahneye kadar… Kemal’in Füsun öldükten sonra Füsun’un odasındaki yatağına oturup acıyla onu hatırlayışına kadar her şey normaldi. Ondan sonra kitabı okuyamaz oldum. İçimden bir tel koptu… Geçmişin hatıraları mazinin beyaz perdesinde canlandıkça kendi hayatımdan parçalar izlemeye başladım…
Yaşadığımız hayatlardan gurur duymayı öğreten bu kitap, bir toplayıcının hikâyesi değil, bir vuslatsız aşkın ifadesidir.
Aşk neydi? Emek.. Gayret.. Sabır… Ve sevgi…
Vuslatsız aşkın kuvveti, gözyaşları kadar masumdu...
Ben ise onları dökülmesini değil, bu müzeye verilmesini isterdim…
Kaybedeceklerimizin kıymeti şimdiden bilinseydi; değerinin tam anlamını bulan hayat ne güzel olurdu?
Yoksa çok mu erken olurdu??
Üstadım okusaydı, şöyle derdi; Tatdım…
YORUMLAR
Bende okudum yorumum su.
Abartili bir sekilde bir kadina olan askini hayranligini anlatmis. Istanbulun zamane sosyetesinin icine göz atmamizi saglamis. Ve her iki bölümden parcalar almis müzesine koymus. Son sayfayi okurken bende kalan tek iz. Orhan Pamuk´un Duygularini cok iyi sekilde anlatma kabiliyeti olan bir Insan olduguna karar verdim. ve bitti.