- 964 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
GÖNDERİLMEMİŞ MEKTUPLAR (BU SEKİZİNCİ MEKTUP)
Birtanem...
Eğer bu şehir beni harcamazsa, bir yosmanın bacak arasına benzeyen, o hissiz, o duygusuz ıssız varoşlarının karanlığında, seni tanımadan çok önce öğrendiğim pişmanlık türküsünü söyleyeceğim. Güzel günler için sakladığım bir kaç sözcüğü mırıldanacağım. Bir gün, bir İstanbul Gecesi’nde, şehir hatları vapurundan sahipsiz martılarla çığlıklarımla, çığlıklarına karışıp.
Gül Yüzlüm...
Sakın bana aşık olma. O zaman, o anlarda ne yapar bilinmez, bu karanlıkların adamı. Yakışmaz çünkü gözlerine, gözyaşları sırıtır yüzünde. Kurbanlık koyunun, boynundaki bir bıçak gibi, deler geçer yüreğini, yedibuçuk liralık mermiden daha çılgın ve süratli. İşte o zaman yıkılır. Kurduğun düzen bozulur. Yalanlar dökülür beyninin kıvrımlarından ve gazeteler sekiz sütuna maşet atar. Bir mayfa babası sevdi ve vuruldu diye.
Mavi Gözlüm...
Duydum ki yaşadığın diyarlarda, sarı ıtırlar dağları dolduruyormuş. Dolduruyormuşta, düz ovaları zorluyormuş. Gör beni, gör benide insaf et diye zalim sevgililere. Sen ıtırların sesini duymadan gel mavi gözlüm. Denizleri kucaklayıp, gökleri sırtına kuşanda gel. Onca nazarı aştı, onca hazarı geçtik, şimdi niye durursun bilmem ki? Bensiz uykulara yatmadan gel. Eğer gelmeyeceksen bileyim. Mavi kuştan çabuk, akseherden aydınlık bileyim. Mavi bir yıldız gibi ta gönlüne düşeyim. Uçuk kaçık olacak bir gün bu mavi küre Ve ben seninle... Ve ben sevginle sevineyim...
Seni çok seviyorum...
YORUMLAR
Ne güzel mektupar bunlar...
İyi ki "umumi istek ve arzu" yapılmış, sizde yazmışsınız :)
Aslında en büyük zenginliğimiz bu hayatta, sevgi...
Seni seviyorum diyebileceğimiz birileri var sa hayatta, en zengin biziz..
Mektupları sadece yazmak olmaz, postaya verin artık :))
Bence bu mektupları, kitap haline getirmelisiniz...
Ciddiyim..
Her bir mektup bir anıyı anlatmalı mesela, veya da hayatta bir bölümü...
Düşünün derim ben, piyasa da dolu örneği var, ama sizin kaleminiz daha akıcı...