- 726 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
DELİ GÖNLÜMÜN SAHİLİ
DELİ GÖNLÜMÜN SAHİLİ!
Bırak geleyim… Kem nazarlarla dökülüp saçıldığım, ufalandığım demlerde kendimi eteklerinde bulayım. Orada ruhumu toplayayım… Dudaklarımı kımıldatmadan, gözyaşlarımla derdimi izhar edeyim. Kalemi elime her alışımda, tatlı bir hikâyenin yeniden başlayacağına dair inancımı devam etsin.
Aradan yıllar geçse de… Nice kervanlar uğrasa da bu sineye. Nice şimşekler ümitlerimde yaralar açsa da. Gözlerinin pırıltısı bir türlü ufukta görünmese de. Kaygısız dimağım sensizlikte başka hayalleri ağırlasa da... Bırak geleyim… Bir kerecik nazarının aksini görmek için bin senede sana ulaşmaya razıyım. Uzayan mesafelere geciken vuslata rağmen… Çünkü her seferinde “Yeniden “ deme gücünü verdi bana aşkın.
Biliyorum hiç kurtulamadım zaaflarımdan. Kendim olmanın saltanatını yaşayamadım. Üstelik değişmeyi başarıp özgürlüğe kanatlanamadım da… En hatalı, en kırık demlerimde yalnız kaldım… Fakat sevdim… Sığdıramadım hiçbir şeye sevgini. Sonunda yalnızlığı ruhuma taşıyanın sen olduğu öğrendim. Daha çok sevdim… Kirpiklerini kaldırıp bakmanı değil, ruhuma süzülüp duygularıma yepyeni anlamlar vermeni değil, neşesiz demlerime neşe olmanı değil, yalnızlığımdan sana yol bulmamı değil,; elinin sıcaklığını, hislerinin şeffaflığını, sözlerinin beni benden almasını değil, SENİ…
Bırak geleyim… … Gözyaşlarımı salıvermem öyle. Yersiz ve zamansız olduğunu mu düşünürüm ne? Saklanmak en iyisi gibi gelir bana… Sen nasılsa gün ışığı olup acılarımın kıvrımlarını aydınlatır, karanlıklarımı aklarsın. Doğarsın sabahlarıma ve rüyalarımı hayra yorarsın. Artık bileyim… Sana yakınlığın neresindeyim? Ya da vuslatının ne kadar uzağında yol almaktayım?
Bırak geleyim… Ne olur senden vazgeçmeyeyim. Vazgeçemeyeyim… Zira senden ne kadar uzağa savrulsam da gideceğim başka liman yok. İşte bu yüzden anılarımı anlamsızlıkta yitiremem. Tam da bu acıyla semalara pervaz etmişken, ayaklarımın beni zemine çekmesine izin veremem. Sevdamın büyüttüğü yüreğimi sensizlikle küçültemem.
Bırak geleyim… Ruhumda yeşerttiğin bahçeyi aşkımla sulamaya, seni içtiğim anlarımı civarında soldurmaya, sevinç gözyaşları dökmenin cennetinde yaşamaya, SANA…
Bir iltifat… Ondan, bundan değil senden… Bir nazarın yetecek. Belki o zaman ardıma bakmadan yıllarca yol almaya dayanabileceğim. Belki o zaman susabileceğim. Haykırmadan yaşayabileceğim. Katlanabileceğim de her acıya… Böylece seni hep yaşarım. Yani hep ağlarım…
……………………………….
SANA ANILARIMLA BESLEDİĞİM BİR KÜHEYLAN GETİRİYORUM. BİRAZ İKİNDİ GÜNEŞİ, SABAH SERİNLİĞİ… UFUKLARIMIN EL DEĞMEMİŞ SEVDA GİRMEMİŞ, DÜNYA GÖRMEMİŞ YERLERİNİ. VE DUPDURU HASRETİNİ…
YORUMLAR
salıvermem öyle. Yersiz ve zamansız olduğunu mu düşünürüm ne? Saklanmak en iyisi gibi gelir bana… Sen nasılsa gün ışığı olup acılarımın kıvrımlarını aydınlatır, karanlıklarımı aklarsın. Doğarsın sabahlarıma ve rüyalarımı hayra yorarsın. Artık bileyim… Sana yakınlığın neresindeyim? Ya da vuslatının ne kadar uzağında yol almaktayım?
Bırak geleyim… Ne olur senden vazgeçmeyeyim. Vazgeçemeyeyim… Zira senden ne kadar uzağa ......
kutluyorum
namık cem