Serçekuşuma Mektuplar 3
Bir Dilim Ay
Bahar gözlüm gün konmuş yanağına, sen doğdun güne döndü yüzünü tomurcuklar, sardı kollarıyla yaşamı sımsıkı . Güneş bir başka doğuyor şimdi ufuktan, bir başka yürüyor damarlara kan. Nisan geldi sevgi kuşum, sen geldin. Doğanın renk renk biçimlendiği, insana huzur verdiği bir mevsimdeyiz.. Parklarda sazlar çalınıyor, şarkılar söyleniyor, çimenliklerde genç kızlar güneşle öpüşüyor, kuşlarla oynuyor çocuklar… Bense oturmuş bir köşede ince edalı şiirler topluyorum zeytin karası gözlerine…
Sen geldin nisan geldi canlandı doğa... Kardelenler, kar çiçekleri seninle beraber doğadaki değişimin ilk muştucuları oldu...
Yeni yeşermeye başlayan toprak üzerinde canlanan kardelenler gibi doğanın öncüsü olup güneş gibi ısıttın içimizi...
Baharı müjdeleyen ilk kelebeksin sen. Penceremden mavi mavi açan sümbül… İlk papatyasın baharda, ilk menekşe… İlk kardelensin, karlara gülümseyen dağların sevinci… Hem yağmur yüklü bulut, hem de duyguları ısıtan güneşsin… Nisansın sen, baharın bereketli ayı sancılı, doğurgan… Beyaz bir rüyasın sen çocukların gördüğü. Yıldızlarla süslenmiş küçücük bir hediye, kalbimize sığmayan ve mavi mavi gülümseyen gecelerde… Ay beyazlığıyla kuşatılmış beyaz bir gül dinginliğinde uyanan apaydınlık bir sabahsın…
Sen geldin su verdim bütün çiçeklere bu sabah, yeşerip durdu kalbimin içindeki tomurcuk; dallarını mutluluk, yapraklarını sevgi, rüzgarını mis gibi kokun sardı. Her tarafta bir neşe, bir senfoni, bir ahenk… Ak bir güvercin oldun kondun yüreklere. Kanatlarında mavi özgürlükler getirdin, barış getirdin, bitti savaşlar...
Sımsıcak bir merhaba oldun, doldun yureklere, silindi yeryüzünün kara yazgısı. Güzelliklerle doldu her yer. Yaşamı düşünüyorum şimdi, dostluğu, barışı, kardeşliği, paylaşmayı… Ve kocaman bir sevgiyi, dünyaya yetecek kadar…
Ne zaman alnından öpsem bir dilim ay kızarır dalında; martılar üşüşür dalgalara, ürperir deniz, bir yanım mavi kokar, bir yanım beyaz. Yüreğim dağ olur, yüreğim yaz ovasında bolluk, bölüşür yoksullar kardeşçe …
Sendin o hayallerimizdeki çiçekli dağ, yaşamın en güzel çiçeği, dört mevsim kokular saçan üzerimize… Sendin zamanın karanlığını yırtıp gelen aydınlığın habercisi, özlenen günlere hediye; ulaşılmaz karlı dağların kardeleni…
Senin bakışların bahar gözlüm, sevda yolcuları taşır, yıldızların söndüğü gecelere… Senin gülüşlerin ay güzeli, ümit tomurcukları taşır, hazanların düştüğü bahçelere… Sev içindeki çocuğu, okşa gönlünce güzelliğini, ak bir güvercinin kanadı gibi… Sonra salıver gitsin özgürlüğe…
Mavi yolculuklarını düşlediğim uzaklarda cennetin sonsuz güzelliğini andırıyor bakışların. Günahsız bir yaşamın yeri olan cenneti...
Canımız oldun sen anlıyor musun? Her şeyimiz. Yaşamımızın adı, sevgimizin tadı.. Uzak iklimlerden müjdeler getiren bir kuş oldun, gelip kondun hayatımıza sıcacık bir öpücük gibi…
Candan öte can oldun
damardaki kan oldun
ey benim kınalı gülüm
her derde derman oldun
_________________
Nuri CAN