Taşa tohum ekilmez!

• 5 Aralık 2008 Cuma 12:33:59

"Kent Ozanları "adlı bir türkü grubunun varlığını güzel bir Sivas türküsüyle duydum:
"Meğer taşa tohum ekilmezmiş."
Her türkünün kendi içinde "derinlik" taşıdığına inanırım.Ancak bu türküde "fazlasını" buldum diyebilirim:Felsefe.
Ünlü filozof Halil Cibran da,bu bağlamda şöyle demektedir:
-Bir elmanın yüreğinde gizlenen tohum,görülmez bir elma bahçesidir.Ama bu tohum bir kayaya rast gelirse,ondan hiçbir şey çıkmaz.
5 Aralık 1934.
Kadınlara "seçme ve seçilme hakkının" kabul günü.( Burada bir parantez açıp,bazı ülkelerdeki kadınların seçme-seçilme haklarının kabul tarihine bakalım.Kıyaslama/bilgilenme açısından öğretici de olabilir:
Finlandiya 1906;Norveç 1913;Danimarka ve İzlanda 1915;Rusya ve Hollanda 1917;Almanya,İngiltere,Polonya,Avusturya ve Çek Cumhuriyeti 1918;Arnavutluk ve ABD 1920;Azerbaycan,Ermenistan,İsveç 1921;Ekvador,Şili,İspanya,Portekiz,Romanya 1924-1933 arasında;Fransa 1944;Japonya 1945;İtalya 1948;İsviçre 1971. Ek olarak şunu da bilmede yarar vardır:Kadınlara ilk seçme hakkı 1893’te Yeni Zelanda’da tanınmış,seçilme hakkı da 1919’ larda...)
Peki bu tarlaya Nezihe Muhittin’in ektiği "tohumları" hiç merak ettik mi?Ya da bu isimle ilgili dağarcığımıza koyduğumuz bir şeyler var mı?
İşte benim dağarcığımda olanlar:
16 Haziran 1923’te ilk "Kadınlar Halk Fırkası"nı kuran,sonrasında da bu hak olmadığı için bunu "derneğe" dönüştüren ve 1935 yılında İstanbul’da "feminist kadınlar" toplantısını 40 ülkeden katılan "bayanların" katılımıyla gerçekleştiren Nezihe Muhittin ve arkadaşlarının "tohumu" taşa değil,demokrasi tarlasına ektiğini düşünüyorum.
Ki tohum yeşerdi,kök saldı.
Bir güzel türkü ve bana yaptırdığı bir yolculuk.
Belki sizi de çıkarır yeni yolculuklara...