- 1483 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
Teşekkür Ederim Öğretmenim
Bir zamanlar, kuş uçmaz kervan geçmez bir ormanın içinde küçük bir köy varmış. Bu köyde yeşil gözlü, bembeyaz tenli küçük bir kız çocuğu dünyaya gelmiş. Kızın dünyaya gelişine annesi ve anneannesinden başka hiç kimse sevinmemiş. O zamanlar kiz çocuklarını istemezlermiş aile içinde, hep erkek olsun, sülalenin adini devam ettirsin isterlermiş. Daha dogmadan önce çizilmiş bu kızın kaderi. Ama unuttukları bir şey varmış. Bu kız çocuğu kaderine yenik düşmeyecek ve kendi kaderini kendisi yaratacakmış.
Gel zaman git zaman kız çocuğu büyümeye başlamış, yemyeşil gözleri, sıcacık yüreği ve yüreğindeki sonsuz sevgi ile çevresindekilere kendini sevdirmeyi başarmış ama aile içindekiler yine kızı sevemiyorlarmış. Bu kızın bir erkek kardeşi olmuş ve o zaman kaderi hepten kötüye gitmeye başlamış. O kız çocuğunu sanki yok etmek istercesine davranıyorlarmış. Daha küçük yaşta çobanlık yapmaya başlamış. Ormanda, koyunların peşinde, hayatin ne demek olduğunu bilmeden yaşamaya çalışıyormuş. Bazen aç kalıyor, bazen uykusuz, bazen dayaktan hiç bir tarafı tutmaz oluyormuş ama o yinede bunlara aldırmıyor, kendi kurduğu dünyasında var olmaya çabalıyormuş.
Annesi, kızı için hiç bir şey yapamıyormuş. Babası da zaten yanlarında olmadığı için onunda hiç bir yardımı olmuyormuş. Dedesi, halası amcası, yengesi babaannesi sanki evde bir düşman varmış gibi davranıyorlarmış. Kızın mutlu olduğu zamanlar yalnızca anneannesine gittiği zamanlarmış. Anneannesi de tek başına olduğundan torununa yapılan bu kadar kötülüğe karşı gelemiyormuş
.
Bu kız çocuğu büyümüş ama kaderi hala değişmemiş. Kötü başlayan yaşamı her gecen gün biraz daha kötüye gidiyormuş. Köyde yaşadığı için hayalleri de yokmuş ki hayallerine kavuşmak için çabalasa. Okumak istiyor ama amcası okula göndermiyormuş. Belli bir zaman sonra hiç görmediği babası gelmiş ve şehre taşınmışlar. “Tamam, kurtuldum” derken esas yasam mücadelesi bundan sonra başlıyormuş ama bundan haberi bile yokmuş. Yokluk içinde şehirde bir okula başlamış ve okulda da öğretmeni kendisi gibi olan arkadaşları ile birlikte buna “geri zekâlı” damgasını vurmuş. Geri zekâlı olmak ne demek onu bile bilmiyormuş ama okuyamadığı için öğretmeninin böyle söylediğini tahmin ediyormuş. Belli bir süre sonra o şehirden de ayrılmışlar ve başka bir yere taşınmışlar. İste hayatındaki dönüm noktası o yeni taşındıkları yerde oluşmaya başlamış. Yeni okulu, yeni öğretmeni ve yeni arkadaşları o kızın hayata bakisini tamamen değiştirmiş ve orada kendisinin geri zekâlı olmadığını anlamış. O kız çocuğu artik hayata daha farklı bakıyor ve kendisinin ne kadar iyi ve güzel bir yere gelebileceğini tahmin edebiliyormuş. O şehir, ona kendine güvenmeyi öğretmiş ve iki yıl gibi bir zamanda o kadar değişmiş ki, değişmeyen tek şey yüreğindeki sevgi imiş.
Yeniden ilk ayrıldıkları şehre geri dönmüşler ve o kız çocuğu bir buket çiçek yaptırıp ona “geri zekâlı” diyen öğretmeninin yanına ziyaret etmeye gitmiş ama öğretmeni onu tanıyamamış.
“Zaman artik benim lehine islemeye başladı “ derken ardından annesinin hastalanması, iki kardeşi, babası ve amcasına bakmak zorunda kalması, ortaokul birinci sınıfta karnesinde zayıfların dolmasına neden olmuş.
Ama o öğretmeninin “sen çok akilli bir kızsın, hayatla mücadele etmekten asla vazgeçme, unutma ki geleceğini değiştirmek senin elinde, buda yalnızca okumaktan geçer” sözünü hiç unutmadığı için, sene sonunda tüm zayıflarını verip sınıfını geçmiş.. “Bundan sonra başıma ne gelirse gelsin hiç önemli değil, okumalıyım ve bu yaşamdan kurtulmalıyım” diyormuş. Hayalleri genişlemiş. Ortaokul, lise derken, üniversite hazırlıkları ve başka bir kötü sürpriz.. Baba seçim yapması gerektiğini söylemiş, ya kardeşi, ya kendisi ekonomik şartlar onun üniversiteye gitmesine mani oluyormuş. O da tercihini yapmis ve kardeşim demiş. Ama o küçük kız hayatini kurtarabilmek için hemen işe girmiş ve 18 yaşında da devlet memurluğu sınavlarını kazanıp işe başlamış.
Aradan gecen onca uzun yıllarda onun hayatında çok şey değişmiş. Olmak istediği yere gelebilmiş, dişi ile tırnağı ile kazıyarak. Su anda o küçük kız, bir anne. Kendini görmek istediği yerde. Hayata o kadar güzel gözlerle bakıyor ki, yüreğindeki sevgiyi hiç bir zaman kaybetmediği için hayat da ona güzel sürprizlerle cevaplar veriyor.
Bugün öğretmenler günü nedeniyle bu küçük hikâyeyi sizlerle paylaşmak istedim.
Saygılarımla.
YORUMLAR
Şunu söyleyeyim ki hikayenin sonun da gözlerimin yaşarmasına mani olamadım.Nedense hala 21.yüzyılda hala kız çoçuklarını yokmuş gibi gören zihniyet var.Kız çoçuklarının da azimli kararlı ve atılgan bir tavırla en güzel yerlere gelebilecekleri bu zihniyet tarafından hala kabullenilmiyor.Çağdaş bir Ülkede Kız ve erkek evlattır.Can dır ...Onlar bizim yaşam nedenimizdir.Yürekten Tebrikler...
“sen çok akilli bir kızsın, hayatla mücadele etmekten asla vazgeçme, unutma ki geleceğini değiştirmek senin elinde, buda yalnızca okumaktan geçer”
BİR ÖĞRETMEN OLARAK,DUYGULANDIM OKURKEN..İDARECİ OLARAK ÖĞRETMENLERİME BUNU VERMEYE ÇALIŞIYORUM..SÖZLERİMİZ YADA DAVRANIŞLARIMIZLA NE KAYBETTİĞİMİZ BİR ÖĞRENCİ,NEDE KAZANDIĞIMIZ..BUNUN BİLİNCİNDE OLDUĞUMUZ ZAMAN ANCAK İYİ BİR ÖĞRETMEN FAYDALI BİR EĞİTİMCİ OLABİLİRİZ..ŞİİRLERİNİZDEKİ BİLGİ BİRİKİM BURDA DA GÖRÜLÜYOR..BAKIN SİZ BU YAZINIZLA BİZE YANLIŞIN YANLIŞLA DÜZELTİLMEYECEĞİNİ ÖĞRETİYORSUNUZ..SİZİ KUTLUYOR ,BİZE YANLIŞLARIMIZI UYGAR VE YAPICI BİR DİLLE ANLATTIĞIN İÇİN AYRICA TEŞEKKÜR EDİYORUM..
Efendim bu ne güzel bir masaldı ve ne güzel bir anlatımdı.
Öncelikle anlatımınıza hayranlığımı belirteyim.
Ondan sonra da hayata karşı verdiğiniz mücadeleye.
Kutlarım sizi bu başarılarınızdan dolayı.
Öğretmenlerinizi de kutluyorum.İlk öncede size az zekalı diyen öğretmeninizi.Neden mi ?.
Belki bu kadar çaba göstermeyecektiniz zekasız olmadığınızı göstermek için.Yazmamışsınız ama onun sizi daha yüreklendirdiğini anladım ,köyde ki aile büyüklerinin yaptığı gibi.
Sana güvenip sana yol çizen öğretmenini de kutluyorum ki hepimizin bir yol göstericisi vardır ki oda sizin ki olmuş.
Su anda o küçük kız, bir anne.
Kendini görmek istediği yerde.
Ve masallar hep mutlu biter ya,mutluluğunuzun masal tadında sürmesi dileğiyle...
SAYGILARIMLA.