Yeditepe'li Meleğim,
Biliyor musun; kollarından ve o sıcacık nefesinden ayrılalı henüz çok kısa zaman olmasına rağmen, inan o kadar üşüdüm ki yalnızlığımıza. Tenimde sıcaklığın saklı olsa da, ayazlarda kalıyorum sensizliğe. Titriyor gecelerime düşen yalnızlığım. Nasıl ve nerelerde kendimi avutayım derken, Okyanus sahillerinde buluyorum kendimi. Dalgalar kabardıkça, yağmurlar doluya dönüştükçe tekmeliyorum ıssız geceleri.
Sokaklar sessizliğini sürdürürken birkaç köpeğin ulumaları düşüyor dalgınlığımın ta ortasına, irkiliyorum ’Bahar’ım nerdesin?’ diye... Özlemin öylesine kavurdu ki şu yüreği; bir sorsan ne hallerde avareliği, bitkin düşmüş hali? Yürüdükce yollarda nemli gözlerime gözlerin değer, ıslak dudakların dudaklarımda seyr-ü alem eder, gülümserim...
Bak; güzde gelip çattı derken, yeşile bürünmüş ağaçların dalları çırılçıplak kaldı kış’ın gelinliğini giymeye hazırlanırken, ben çırılçıplak oldum bakışlarda sana. Hazırım ’gel beni sar diyeceğim’ derken hayalinde uçup gidiyor karanlığın derinliklerine. Sessizim!.. Küskünüm talihime! Öksüzleşiyor sol yanım. Ağlayamıyorum amma, ağlamaktan beter oluyor kimsesizliğim... yarasalar tepemde şekilleniyor, ürküyorum... Anlıyorum ki burası YEDİTEPE değil!..
El ele, gözgöze gezerken KESTEL sokaklarında; ayrılıklarımızın vuslatının tadını çıkartıyorduk degil mi? Nice güzel insanlar tanırken o şirin Bursa kasabasında, yüzümüzden tebessümlerimiz kayardı yüreğimize, sevda şiirleri fısıldıyordum sana. Ceylan bakışların, ok ok kirpiklerin, endamı melek yüzün pembeleşiyordu gecelerimizde... Hele o zarif ve vakurlu yürüyüşün, duruşun, sevecen tavırların, kadirşinas ülküdaşlarımıza gösterdiğin şevkatin beni nasılda mesut ve bahtiyar etmişti. Kardeşlik elbisesi giymiş şairlerimize dostluğun beni çok duygulandırmıştı. Sen görmemiştin gözlerimdeki yaşı silerken. Sen yüreğimin en güzel nişanesiydin Asena yüreklim, birtanem. Seninle ne kadar gururlansam, onurlansam çok görme bana olur mu? Sen topluluk içinde bir güneştin ışıl ışıl yüreğimi aydınlatan...
Ahh be sevdiğim, nasılda çabuk bitermiş sayılı günlerimiz. Keske hiç bitmeseydi gecelerimiz, gündüzlerimiz... Gemi yolculuğumuz o muhteşemliği ile hep devam etseydi. Nefis kahvelerimizi başbaşa yudumlar olabilseydik!..Balıkçı teknelerini tatlı gülücüklerimizle hal hatırlarını sormalarımız devam etseydi ve saati durdurabilseydik hiç ayrılmamacasına birbirimizden... Olmadı, başaramadık kaderimizin yazgısını... Ayrılıklara mahkumduk!..
Sorma bana şimdi; Atatürk hava limanından veda ederken nasıl ağladığımızı! Dönüpte arkama bakarken seni üzüntünden diz üstü çöktüğünü... Ne olur sorma; İstanbul martılarının ayrılığımıza matem tuttuklarını... Bak ağlayacağım yine şimdi...
İşte bunları düşündüm geceye kafayı çekerken.... Sokaklar sarhoş, ben sarhoş... Salını salını giderken acı bir araba kornası ile güçlükle attım kendimi kaldırıma. Islak kaldırımlarda süründüm bir müddet. Seni haykırdım ’Bahaaarrrr nerdesin?’ diye. Uğultular çöktü kulaklarıma, kıvrılıp kaldım bir ağaç gövdesi dibinde. Çok sonra farkına varabildim polis ve ambulans sirenlerinin ayak uçlarıma düşen çığırtkanlığını... Sedyeye koydular yorgun bedenimi, sarhoş başımı sardılar ve beni alıp götürdüler. O derbeder halimi sana götürüyorlar sandım birara, sevindim! Uyumuşum... Saatler sonra uyandığımda bir hastahanenin onuncu katında ve bembeyaz bir yatakta seni sayıklar halde buldum kendimi...
Ahhh Bahar’ım! Ne olur kurtar beni buralardan. Bitsin şu kahır ve acı dolu satırlarım. Sensiz geçen günlerim artık elvedalansın!.. Daha ne kadar dayanabilecek ’yiğidim’ dediğin şu garip buralarda...
Neyse sevdiğim; gelecek mektubumda buluşabilmek ve koklaşabilmek dileği ile yetim kalmış buselerimi zarflayıp, pullayıp acilen gönderiyorum... Sibel’iminde gamzelerinden uşulca baba sevkatince öpüyorum. Kedimiz AŞKIMIZA çok iyi baksın. Onuda beter özledim...
Yeditepe’de Allah’ıma emanetimsin meleğim, birtanem!..
Gözümün ışığı bir ömür sönmesin!
Seni ne çooookkk sevdim sevgilim!..
Zafer Direniş
...
YORUMLAR
Sevgili direniş,
Geceme düştü yağmur damlaları gibi satırların.Yüreğimi hem ısıttı hemde yokluğuna ağıtlar yazdırdı.
Yeditepe bu gece bulutların kucaklaşmalarıyla ağlıyor.Yine yüreğime çöktü gecenin hüzünleri.Karanlığın soğuk ve dilsiz duvarlarına senin resimlerini çiziyor,tüm çizimlerimi ve içime çöken acılardan damıtabildiğim sevgi demetlerimi bu mektubumla yüreğine yolluyorum.Günlerin gecelerin hasretini yüklediğim,özlemlerimi sana uçuruyorum.Elimde kalem,yüreğimde hasret,yokluğuna akıyorum gözyaşlarımla.Biliyor musun? yokluğunda göz pınarlarım kurudu!geceleri dolunayı kıskandım onun parlaklığında saçlarını okşayamadığım için.Nereye baksam sen,nereye dokunsam senin tenin ,sesin var inan.Ömrümdeki en tatlı hayatı yaşatansın bana sevgilim..
Ah! şimdi gelsen şu yalnız gecelerime.Yıldızları seyretsek elele gözgöze.Mavileşen sevdamızın derin mutluluğunu paylaşabilseydik başbaşa.Kalbimizin aşk atan ritimlerinde ne türküler şarkılar bestelerdik sevgilim.Ah! yürek yangınım,hasretini elimdeki pembe kalemle şu sayfalara yazıyorum.Öyle özledim ki seni..! Kelimelere sitem ediyorum senin hasretini anlatamadıkları için.Sensizlikte kaçıncı güneş bu gözyaşlarımı kurutmaya gelen.Kaç gece rüzgarlar kapıma vursa sen geldin zannederim,yıldızlar odamı delicesine aydınlatsa o tatlı gülüşlerin sanırım.
Sevgilerimin en derini ile varolasın yürek yangınım.
Bahar
Kıymetli Dost Yürek;
Ağlattın bu garibi...
Asker mektubu okumaktan yorgun düşen yürek buna nasıl dayansın be arkadaşım?
Her hasretin biri sonu vardır biliriz, biliriz de yaklaştıkça vuslat daha bir heyecanlanırız "ya bir aksilik olur da olmaz sa "diye.
Sen ferah tut yüreğini.
Eminim aynı sevgi ve özlemle bekleniyorsun.
Dostca ve dostlukla kal, lütfen mutlu kal arkadaşım.
Çiçeklerimle derlediğim buket, sevgi ve saygılarımla kapında bak.