GÜRCİSTANDA,GÜRCÜ İSİMLİ TÜRK KIZI
’deden buralıymış Bedisa,senin köklerin burda,hem adında ’bednieri’ kelimesinin kökünden geliyor.’şans,talih’ demek...
’anne...İnsanlar isimleri ile yaşarlarmış.Doğru mu? benim şansımda bu ülkede döner mi?’
insanlar var,arabanın içinde yaşıyor...bu yüzden midir herşeyde bir terkediliş kokusu...
insanlar var,simsiyah yası hiç bitmez mi?
insanlar var suratları beş karış...
güneşli günler görür mü ki Gürcistan?
büyüdüğüm topraklarda,uyanır uyanmaz penceremi açardım. Günü neşeyle buyur ederdim odama..Sezen abla da bana eşlik ederse değmeyin keyfime..Aranacak dostlar olurdu güne beraber ’Merhaba’ demek için. Buram buram Türk kahvesi kokardı mutfağım.Kalemine sağlık derdim Cumhuriyetçilere sıcak bir yudum alırken sıcak kahvemden...
bakal amcaya ’merhaba’ kuaföre uzaktan bir selam...Evim neden otobüs durağına uzak diye söylene söylene adımlarımı hızlandırırdım.
Güneş yine tepemde huzur yine ta içimde bir yerlerde...
kızılay kalabalık,Tunalı Himi cıvıl cıvıl..Aşıklara bakar Yılmaz Erdoğana saygımı sunar..bir gün bende Tunalı Hilmi de gezebilme ihtimalini düşünürdüm sevdiğimle...
sahaf arkadaşımı es geçemem ya,oturup bana eskiyi anlatacak büyüğüm gelecekti kitap kokusu almaya...
hocam demişti veda yemeğimde ’insanlar anılarını biriktirirler kızım araban... evin...tüm birikimin bir yangında gider ama şu demişti (uzun sofrayı göstererek) muhabbet dostluk gitmez kızım anılarından diye..
insanlar gurbette mi anılardı bu kadar anı biriktirdiğini oysa kıymet bilenlerdenimdir..
bu sabah gözlerimi Gürcistanda açtım.Gurbet bu yaşanacaktı elbet sancılar ama buranın güneşine de merhaba demekiçin pencereyi açtım. Yine korna sesleri...sabırsız Gürcüleri selamladım.
çayın acı bir tadı vardı ağzımda yüzümü buruşturdum.’Basma kornaya lan’ diye takılıcam ama ne onlar dilimi anlar ne ben..
önümdeki kadın çöp karıştırıyor,şaşırıcam ama ne sebeple..Ülkemde çöp karıştıran hiç görmedim mi?
yanında bir araba duruyor son model..ikisi de bir an göz göze benim gözüm ise o karede..Dün sabah gördüğüm sahne tekrarlanıyor yine..
belli ki bitkin,yorgun,kızgın bir şeylere..damarlarında gezinen zehirle benim ki yine bağırıyor..
’vadoooo’
diye...ben yine camda..uyuşmuş haline bakınca acaba diorum vado diye biri var mı?
o uyuşturulmuş!
diğeri simsiyah diğeri kilise önünde durmuş haç çıkarmadan geçmiyor.
Dün gördüğüm savaş mağduru aile geliyor gözümün önüne,masmavi gözleri,sarı saçları ile ufak Gürcü kızı..
’Ne yani amca’ diyorum
’satın ala ala bunların evinimi aldım..Ben burda oturmam’
diyorum ufaklığın saçları ellerimde gezinirken...
’Kızım merak etme,bende bilmiyordum,adam sattı bana bu evi...Onları başka eve alacağım dedi.Ona iş vereceğim.Beni üzdün kızım ben öyle bir adam mıyım ’
dedi küskün bakarken...
’olsun amca’ dedim
’onların bir evde oturduğunu görmeden ben bu eve ayak basmam’
Kucağıma çağırdım bu sefer diğer mavi gözlü,güzel çocuğu...
biraz şarap biraz piyano puşkin geliyor aklıma
’ahh güzelim söyleme bana kederli gürcü şarkılarını’ deyişi..
hava yağmurlu şehir hüzünlü serde de hasretlik var.Ev sahibi ben misafir babayla takışıorum ne dedi de zoruma gitti. Balkona koşuyorum elim yağmur damlalarında ağlıyorum...
Gürcistan zaten hep ağlıyor...
tırnaklarım kan içinde!her dileği dilek için hep bir uzaklık... hep bir yarımlık ...
yaşamak zorunda olduğu için..
hasretliğim farkedilmesin diye hıçkıramıyorum!!!
vakur da biraz gözyaşlarım,cesaretime kavuştum sonunda...Dil mezunu olarak ülkemde elimden alınan sinema hakkımı dedelerimin memleketi bana sundu diye!
sinema ve tiyatro okuyacağım ya onun vakurluğu bu!
birazda neresi olursa olsun demiştim ya..
’ama ’diyorıum
dostlar...Ülke...Anılar...
herkes yoluna bakacak elbet bir gün hep böyle olmadı mı..
sen diorum adını bu ülkeden alan bedisa hayallerinin peşine düşmedin mi?
ağzıma geliyor gözyaşımın tadı
sığınılacak ne var 3-5 kitap..
bir kaç beyaz kağıt allah ne verdiyse..
dışarı kolluorum sakin sakin...
kaldır başını gürcü üzgün durma senin yemeklerinle yetiştim.Bana senin şarkılarını ezberlettiler türkiyede doğdum büyüdüm ama soranlara kökenlerim gürcistan dedim.
gurur duymaya eğitilerek..
o yüzden de kıyamıyorum senden bahsedirken...
kitap okudum sevdiğim yazardan beynimde bir flim izledim keyifle...
peki içimdeki bu kırgınlık ne?
okunacak kitaplarda bitti... Türk malı sigaramda!
bu ülkenin en fakiri benim aslında dostlarım yok...
’anne,biliyorum okuyacağım ama Türkiye’yi özledim.Seni Özledim...Büyüdüğüm toprakları özledim...Ne kadar Türk olduğumu anladım anne...’