KAHREDEN GERÇEK;YOKSULLUK
Yıllardır ülkemizin üzerinden gitmeyen bir kara bulut gibi üzerimize çöken yoksulluk. Yoksulluk öyle bir şey ki, Dini, edebi, hayayı, namusu tehlikeye atan, sınırları zorlayan sosyal ve ekonomik gerçektir. Yoksulluğun birçok nedeni vardır.
Bunlardan en önemlisi,
- Toplu kazancın, gelirin tabana yayılmaması, diğer ismiyle gelir adaletsizliği.
- Alınan verginin tavandan tabana değil, tabandan tavana doğru gitmesi. Yani çok kazanandan az, az kazanadan çok alınması.
- İsrafın çok olması, özelliklede temel ihtiyaçlarımızda. Mesela, ülkemizde günde 1 milyondan fazla ekmek çöpe atılıyor muş. Bunun ekonomik, sosyal, içtimai zararlarını hesaplayalım. Bunun yanında ekmek bulamayan, günleri açlıkla geçen yüzbinlerce fakir insanı düşünelim.
-Paylaşımsızlık, yani komşumuz açken tok yatıyor olmamız. Bunun içine kazancımızdan artan, yemeğimizden artan fazlalıkları diğer ihtiyacı olanlara dağıtmamamız. Bir üsteki maddeyle benzeşiyor ama nicelik bakımından farklılıklar var.
Bu temel ilkelerden sonra birde yoksulluğun rakamlarına göz atalım.
Bazen basından duyarız, açlık sınırı, yoksulluk sınırı gibi ifadeleri nedir bunlar bir bakalım son rakamlara;
*Yapılan araştırma sonuçlarına göre; Açlık Sınırı olan Asgari Gıda Harcaması Mart ayında Şubat ayına göre 4,35 YTL (%0,7) artmış ve 628,37 YTL’ye yükselmiştir. Yoksulluk Sınırı olan Asgari Geçim Haddi ise Mart ayında 15,27 YTL (%0,82) artarak 1.866,67 YTL olmuştur. Tek bir çalışanın insanca yaşama koşullarında yaşayabilmesi için gerekli olan yoksulluk sınırı harcaması Mart ayında 7,07 YTL artarak 1.148,11 YTL’ye yükselmiştir. Son bir yıllık döneme bakıldığında asgari gıda harcaması 88,84 YTL (%16,1), yoksulluk sınırı ise 211,83 YTL (%12,9) yükselmiştir.
Yani açlık sınırımız yuvarlak rakam 630 YTL, asgari ücret ise brüt 562 YTL,net 403 YTL dir.
Fazla söze gerek yok işte Halep, işte arşın.
Zenginliği de, yoksulluğu da, terörü, barışı da yapanlar biz insanlarız genel manada. Ancak ülke ve Türk toplumu olarak kendimize ait inançlarımızı,
geleneklerimizi, örfümüzü, kardeşliğimizi, paylaşımı kaybettiğimiz için her anlamda yoksulluklarımız sürecektir. Özümüze döner, adam gibi duruşumuzu önce içimizde sonrada dışarıda gösterirsek aşılmayacak engel yoktur. Petrolümüz var, Bor madenimiz var(%70 rezerv), helyumumuz var, altınımız var, doğalgazımız var, var, var, var oğlu var çıkaracak, onu işleyecek yüreğimiz yok adamımız yoook.
Biz şunu diyoruz ben yiyemiyorum ey ehli küffar gel sen ye. O zaman bu kadar yoksulun, garibin, yetimin, öksüzün hakkı kimden sorulacak.
Hadi verelim hep beraber cevabı
Selam ve saygılarımla
YORUMLAR
Yazdıklarınızın hepsine harfiyyen katılıyorum.Bir zaman_
lar çay simit hesabı yapan, aynı kulvarda siyaset yaptığı_
mız muhterem ve arkadaşları şu anda memleket yönetiminin
en tepesindeler.İktisatçıları,uzmanları her şeye güçleri
yeter durumda.Hal böyleyken hala asgari ücret beşyüz,ben
1.derecenin 4.kademesinden emeklibiri olarak 900YTL alı_
yorsam ters giden birşeyler var demek.
Bu arkadaşların hain olmadıklarına,sizin yazınıza inandı_
ğım kadar inanıyorum.Peki öyleyse terslik nerede?
Demek ki insanoğlu, bir olayın içindeyken yanlış yaptığını
farkedemiyor.Allah onlara doğruları görmeyi,bizede yoksul_
luğa sabretmeyi nasip etsin.
Ben geçtiğimiz dönemde oy kullanmadım.Kaba kuvvete yaşım
gereği gücüm yetmiyor.Siyaset yapmak için zengin deyilim.
Yaşım elliyedi çok şeyler gördük.Başından beri bu ülkeyi
idare edenlere hakkımı helal etmiyorum.İnancım gereği Ahi_
rette hepsinin yakasına yapışacağım.
Sizin güzel bir öneriniz varsa başım üstüne.İki çocuğum
üniversite okudu ikiside işsiz.Siz gençler adına umutsuz
ve mutsuzum.
Selam ve dua ile sağlıklı günler sizin olsun.
Selam ve dua ile sağlıklı günler senin olsun.