YEREL SEÇİMLER VE DEMOKRASİ
Yerel seçimler öncesinde aday patlaması yaşanıyor.
Memlekete hizmet aşkı ile yanan ne kadar çok insan varmış. Bundan gurur mu duymalıyız kaygı mı bilmiyorum. Her tarafta boy boy afişler, yakışıklı rasimler, çarpıcı sloganlar...İktisatçısı, avukatı, doktoru...Her meslekten insanlar aday adayı, hepsi de resimlerinde güler yüzlü, kimi hınzır bakıyor, kimi alaycı; gözümüzün içine içine bakarak ’en iyisi benim’ der gibiler...
Bir çoğu çoktan Ankara’nın yolunu tuttu bile. Orada genel başkanlara, parti ileri gelenlerine maharetlerini gösteriyorlar, kendilerince destek arayışı içindeler. Genel merkezlerin onaylamayacağı bir adayın seçilme şansı:0, bunu çok iyi biliyorlar...
Kapalı kapılar ardında kulis üzerine kulisler yapılıyor uzun zamandır; toplantılar düzenleniyor kayıp mekanlarda büyük bir gizlilik içinde. Kimin, nereden aday olacağı bir avuç insanın dudakları arasında...
Halkın hiç bir şeyden haberi yok. En son, önüne kim çıkarılmışsa, kim uygun görülmüşse o adaya oy verecek partisi adına...Kimi seçeceğine partisinin ileri gelenleri karar verecek; o da sandık başına gidip oyunu
merkezin belirlediği adaya verecek... Bunun da adı demokrasi olacak...
Güler misin, ağlar mısın! Yıllardır sahnelenen oyun bu...
Demokratik bir yapıdaki yönetimlerde siyasi partiler en önemli araç,buna kuşku yok.
Ama, siyasi partilerin bizzat kendi bünyesinde demokrasi yoksa, lider sultası yaşanıyorsa; partiler yasası ve seçim kanunları halkın demokratik katılımına uygun olmayıp çağdışı ise seçim sandığının sihiri bozulmaz mı?
Seçilme hakkı belirli ve onaylanmış kişilere tanınan bir ayrıcalık olmuyor mu?Seçmen neyi seçiyor? Önceden, kendi iradesi dışında menfaat esasına dayalı, merkezlerin belirlediği ’iyi çocuklar’ı mı?
Valileri hükümetler atıyor, milletvekillerinin kim olacağını parti liderleri belirliyor, yerel yönetimlerde belediye başkanlarının kim olacağına parti merkezleri karar veriyor.
Galiba en demokratik seçim muhtarlık seçimleri. Halk orada var.Başka yerlerde esamesi okunmuyor.
Halksız demokrasi bu olsa gerek...