- 490 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ADIM SEVDA, ÖMRÜM KÜL OLSUN
Herkesin her şeyi kendisine göre değiştirebileceği bir dünyası var benimse yok. Ne rengi gökkuşağından çalınmış bir düş, ne dallarına tutunabileceğim bir yalan… Olsa olsa dönüp kendi kendine vuran bir avuntuyumdur yol kavşağında gecenin. Hadi örtün üstüme hüznünüzü ey sevdama uzak yıldızlar! Solsun bu gece dünyanın her yerinde açan karanfiller.
Sevdim seni ah ne çok! Ummanlar dolaştım bedensiz. Bedensiz toprakların alnından öptüm hala almamışlardır diye seni dünyanın belleğinden. Almasınlar da rüzgârların saçlarından toplayabileyim diye kokunu. Bilmezsin ki bu şehir sensiz kalmaz ben kadar.
Gelme… Ana fikri unutuluş olan filmlerin son perdelerinde gözlerimi kapamayı öğrendim ben. Yaşamıma sebep acılarımı sevmeyi, kalemime küfretmeyi, yalnızlığın uçurumlarından düşmeyi, düşüp düşüp yaralarımı sarmayı, kanatmayı akşamında aynı yerinden aynı bıçakla… Hayalin bir ırmak gibi gözlerimden döküldükçe; yazdıklarımdan utanmayı, dünyanın bütün lisanlarından seni susmayı öğrendim.
Susmak ölümün dilidir bilir misin ey yar!
Yorgunum her güne… Boynu bükük sevinçlerle çıkıyorum sokağa, cebimde künyesi kırık mutlulukların kara bilyeleri… Dudaklarımda eskiden kalma bilge bir tebessüm… Soranlara iyiyim diyorum ve kaçar adım arkamı dönüp gidiyorum kimsesizler dergâhı sığınaklarıma.
Kimse görmesin istiyorum gözümde biriken kara bulutları. Kimse dokunmasın istiyorum kirpiğime konan ağlamaya hazır o yaralı serçeye. Soruyorum caddelerin yankısız boşluğuna sahi ben iyi miyim diye. Peki, bu hayat acemisi kalbim boğazı bıçaklanmış bir kuş gibi acılar divanında neden çaresizce çırpınıp durmakta? Sorduğumla kalıyorum. Yine bir başıma kalıyorum ölümlere…
Bir yanım kalabalıklara bir yanım karanlıklara akıyor. Yalansız ve yalın ayak yürüyorum kanla lekelenmiş ve bedeli canla ödenmiş yanılgılarımın üzerine. Yıkılan kentlerin geride kalan sahipsiz ve artık sahiplenilmeyecek olmanın derin kederine benzeyen ürkekliğime sayıp sövüyorum. Yurtsuzluğuma ve sevdama sonra…
Ey yar!
Yorgunum her güne
Günler ki zulüm doğurur sevdam üzerine
Sevdam ah kara yazgıma dolanmış
Değil mi ki bir cellât genç ömrüme…
Her mevsimde ‘adın’ solan bahar oluyor. Solma ey gül! Solmak bana düşer, yabancısı olduğum kahramanları unutulmuş anıların rüzgârları dolaşınca kirpiklerimde; şair bir bahçıvanın dizelerinde solmak en çok yüreğime yaraşır. Yüreğim kimsesizler mezarlığıdır her dem, her dem bir cehennem… Cehennem değil mi ki yaramdır senden kalan geriye… Alın beni ey yangınlar dergâhınıza; tutuşturun bedenimi aşk ile günah ile… Adım sevda, ömrüm kül olsun!
SULTAN TURAN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.