- 671 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
ŞİİR' DE Kaporta EYLEMSELİĞİNE BİR BAKIŞ..
"İKİ İNSAN KUSURSUZ".. der BİR ATASÖZÜMÜZ..
"BİRİSİ HENÜZ DOĞMAMIŞ,DİĞERİ RAHMETLİ OLAN"dır..
..şiir tarihin en eski mataryellerinden şüphesiz..
ve uğraşı alanı insanın kendi iç dünyasının en güzeline en cesuruna dönük olduğundan
zirvedeki yerini hiç terk etmeksizin korumuştur ve koruyacaktır..
..herşeyin varlığı ve düşünsel yayıyılımı edebiyat’ın ,özellikle şiirin yardımlarına muhtaçtır..
Kâinatın var oluş mihenginde bu durum olmazsa- olmazın en ana unsurudur..
..ama bundan önce insan gelir şüphesiz..
insan ;varlığını ve duruşunu sergilemek ,göstermek ister..
bunun için dile ve dilin güzel öğesi olan güzel yazıma ihtiyaç duyar..
işte bu...ŞİİR’dir..
..şiir üzerine sayısını bilemediğimiz kadar yazılar yazılmış ve övgüler serd-edilmiştir..
ama şiirin durağı ve sonu henüz keşfedilmemiştir ve edilemiyecektir!..
çünkü insan doğası ve varlığı devamlı yenilenmekte ve güncellenmektedir..
..şiir kendini yenilemek zorundadır..
neden ?
.. şiirin ana olmazı olan İNSAN FENEOMENİ GELİŞEN DIŞ DÜNYANIN AKIŞINA uymak zorundadır!..
dil devamlı değişen bir sürece girmiştir..
..bu gün Fuzili’nin ,Baki’nin,Nedim’in veya A.H.Tarhan’ın ,Şinasini’nin daha da ilerisi M.Akif’in yazdıklarını sindirerek-özümseyerek anlıyamıyorsak bu dil deresenin,akışkanlığının başka mataryelleri de taşımasının yüzünden ve gereğindendir..
..şiir yeni tanışımlar ve sık-sık ve yüksek eksersizler ister..açarsam..
"daha usta ve özgün dinamikleri tanımak zorunluluğundadır"..
..sadece kafiye ve seciye dediğimiz-serbest dizinde özgün imge ve genel beyin bütünselliği olmayan ;
hep aynı nakaratın tekrarı kabul edeceğimiz sadece imza ve isimlerin değişik olduğu biçimsel karalamalara şiir demek
şiire vurulmuş en büyük gem
hatta şiirin cinayetidir..
kişisel
ve kendini aşamamışlığın
kaprislerin
ve ben en iyiyim olgusu
ne
acıdır ki şiir tarihinin hep altın prangaları olmuşlardır!..
üzülerek ve acı duyarak ifade etmek isterim ki bu durum tekraren yaşanmaktadır..
işin acısı sadece şiirin KAPORTASI na bakılmaktadır..!
oysa aracın içerisinde o kadar detay var ki ;
bırakın detayı yürüme aksamından haberi olmayan kişilerin
arabayı tarif ediyor SÖZÜM ONA LAFLARI sadece evet sadece içi kof söylemlerdir!..
"tebrik ederim ,yüreğinize sağlık,çok güzel ,çok hoş.. vs". artık bunlar liseli gençlerin
henüz tanıştığı yavuklusuna iyi günler merhaba dilekleridir..kanımca..
kendimizi korkusuzca aşmalıyız..!
ve şiirin gizem ,estetik ve yüksek beynine en kısa zamanda ulaşmalıyız!..
basit eylemlerle ,
karşı duruşlarla ancak kendimizi rahatlatırız..
bu da anlık zevkin tatmininden öteye bir acziyeten başka bir şey değildir..
kendini beğenmişlik; kırılması ,yıkılması en zor duvarlardan biridir şüphesiz..!
UNUTULMAMALIDIR Kİ ;
ŞİİR ;
GÖNÜLE,RUHA VE AKLA DÖNÜK İMAJIYLA EN BÜYÜK VE EN DERİN EYLEM BİÇİMİDİR..
VE HER HALİYLE CİDDİYET İSTEYEN BİR İŞTİR..
selam olsun okuyan her güzel gönüllüye..
YORUMLAR
"kendimizi korkusuzca aşmalıyız..!
ve şiirin gizem ,estetik ve yüksek beynine en kısa zamanda ulaşmalıyız!..
basit eylemlerle ,
karşı duruşlarla ancak kendimizi rahatlatırız..
bu da anlık zevkin tatmininden öteye bir acziyeten başka bir şey değildir.."
kesinlikle kendimizi korkusuzca aşmalıyız.özellikle de benim gibi yeni şiir yazma sevdasına tutulmuşların kendini aşması da daha çok çalışmayla olacaktır.kişi kendisinde bulunan yeteneği daha çok okuma,araştırma...yoluyla kazandıklarıyla birleştirdiğinde günden güne daha iyiye gidecektir.hele buna yapıcı eleştirilerin kazandırdıklarını da eklediğinde...
tabi ki eleştirinin kişinin kendini geliştirmesindeki rolü büyüktür.ama eleştiri yapıcı olmalıdır.eleştiri kişinin hevesini kırmamalıdır.eleştiren kişinin bilgi sahibi olarak eleştirisini yapması gerekir.bu site üzerinden örnek verirsek "bu olmamış" diye yazmak tabi ki kolaydır.bunu söyleyen kişi nedenini de ayrıntılarıyla söylemelidir ki engin bilgisinden herkes yararlansın.
neyse burda kesiyorum..kafamdan böyle dağınık düşünceler geçti işte yazınızı okuyunca..
bilgilendirici ve düşündürücü yazınız için teşekkürler..
sevgilerle..
bu arada "eksersiz" değil de " egsersiz " olması gerekmiyor mu ?
"..şiir yeni tanışımlar ve sık-sık ve yüksek eksersizler ister.."
sevgili aydın( yönetici dost)
bu güzel
İmlâ dersindeki
bilgileri aynen uyguluyorum.
sana binlerce teşekkür ediyorum
windows
da yazacağım bundan sonra..
hatalarımı en azından asgariye indiririm..
"anlıyamıyorsak" altında kırmızı sinyal olsa da her ikisi de doğru..ikisi de kullanılabilir..sizin yazdığınızda "hece düşmesi var".
"pranga " olacak..malum..ayaklara takılan zincir..
ama dikkatli takibiniz beni ne kadar mesrur kıldı biliyor musunuz..?!
daha dikkatli olacağımın sözünü vermiş olayım bu arada..
sizden değil başka okuyuculardan bekliyordum..
ama dikkatli bir yönetici ile bir arada bulunmak
ve onların tezgahında satış yapmak ..zor bir eylem..
"her ne kadar şiir uzmanı olmasam da" bu cümleyi lütfen kullanmayın..hoş bir tını bırakmıyor kulaklara..
teşekkürler..ve gönül dolusu saygılar..
Murteza bey,
İçerik olarak oldukça yoğun ve bilgilendirici bir yazı idi. Şiir hakkındaki yorumlarınıza katılıyorum, her ne kadar bir şiir uzmanı olmasam da.
Fakat, bazı bariz imla hatalarını belirtmeden geçemeyeceğim.
"metaryellerinden" materyal olacak.
"yayıyılımı" yayılımı olacak.
"keşf edilmememiştir ve edilemiyecektir!.." ya "keşfedilmemiştir ve edilemeyecektir!" ya da "keşif edilmemiştir ve edilemeyecektir" olacak.
"anlıyamıyorsak" anlayamıyorsak olacak.
"deresenin" deresinin olacak.
"geregindendir" gereğindendir olacak.
"bütünselleği" bütünselliği olacak.
"planğa" kelimesinin anlamını bulamadım bu kelime ile anlatmak istediğiniz nedir? "planya" kelimesini mi yazmak istediniz?
"acziyeten" kelimesini araştırdım, sanırım türkçe'de böyle bir kelime yok. Fakat halk dilinde kullanıyoruz galiba.