- 1042 Okunma
- 19 Yorum
- 0 Beğeni
Ergenekon Soru-Cevap
Ülkenin kaderini etkileyecek önemdeki "ergenekon terör örgütü" soruşturma aşamasından mahkeme aşamasına geldi.
Bu süreçte zihinleri bulandıran bir çok hadise yaşandı, birçok saptırmalar, sulandırmalar ergenekon destekçisi medya organları ve siyasi oluşumlar tarafından piyasaya pompalandı.
Neler yaşandı bu süreçte bakalım;
*BU soruşturma ile aydın, şerefli insanlar gözaltına alınıp tutuklandı.Çağırıldıklarında ifade vermekten kaçmayacak bir çok saygın kişi geceyarısı yataklarından kaldırıldı evleri işyerleri basıldı.
--Çok saygın ve şerefli, onurlu kişiler içinden, çağırıldıklarında seve seve ifade vermeye gidecekleri düşünülenlerden birisi olan Türhan Çömez biliyorsunuz İngilterede "Dil öğrenimine" devam ediyor..
Emekli bir paşa Levent Ersöz ise Silah firmalarına danışmanlık yaptığı iş leri için bulunduğu Rusyada(!) ortadan kayboldu.Üzerinden aylar geçmesine rağmen bu kişiler Türk Adaletine teslim olup aklanmak için/ kaçak oldukları yerlerden/ memleketlerine dönmediler hala..
Sabaha karşı evlerinden alınıp ifade vermeye götürülenler ve tutuklanan saygın ve kaçmayacak kişiler konusunda savcı haklıymış herhalde.Yurtdışı yasağı konulmasaydı, tutuksuz yargılanmayı bekleyenlerden kaçının daha yurtdışına, Rusyaya,Çine kaçacağı hususunda yorumda bulunmak zor..Ancak, daha işin başında art niyetli çevrelerin zanlıların yargıdan kaçmaları için provakasyon yaptıklarını düşünmek hiç de zor değil..
*Ergenekon davası ile vatanseverler, Atatürkçüler sindirilmeye çalışıldı, bütün Atatürkçüler toplandı..
Tutuklu tutuksuz zanlı sayısı 130 civarında..Ne kadar az vatansever ve Atatürkçü varmış meğerse:)
Tabii ki zanlıların vatanseverlikle ya da Atatürkçülükle bir ilgileri yok aslında.Atatürkçülüğü maske olarak kullanıp kendilerinin masum işler peşinde olduklarına insanları inandırmaya çalışan bir oluşum var sadece.
PKK lideri Apo ile adeta kanka olan Perinçekler, Ferit İlseverler, aynı fikir dünyasından olup da APO yu ininde yoketme planını Öcalana yetiştiren Yalçın Küçükler mi oluyor bu değerli tarife uyanlar?
Mafia lideri Sedat Pekerler, DHKPc destekçisi Gürbüz Çapanlar, Uyuşturucu mafiası liderlerinden susurlukçu Sami Hoştanlar,Susurlukçu Veli Küçükler, Ayhan Çarkının "Kulanıldık, bizi kullandılar, bize yüzlerce kişi öldürttüler" dediği yapılanmalar mı yoksa bu tarifin işaret ettikleri?
9 Mart Madanoğlu darbe girşimi organizatörlerinden eski tüfek Marksistlerden İlhan Selçuk mu, Çankaya belediyesinden, bab-ı ali pravdası olarak da bilinen malum gazetelerine milyarlarca lira destek alan Mustafa Balbaylar mı?
Danıştay savcısını katledip, "şeriatçılar gemi azıya aldılar" havası yaratarak Cumhuriyet mitinglerinin mayasını atan yapılanmalar mı yoksa vatansever ve Atatürkçü?
Ayışığı Sarıkız vb gibi romantik isimlerle darbe hazırlığı yaptıklarından bahsedilen emekli paşalar mı? Bu darbeye zemin hazırlamak için her türlü kaos kargaşa çıkartan, siyasi, ekonomik terörist faaliyetleri tetikleyip destekleyen , böylelikle halkın fakirleşmesine terörden can vermesine /amaçlarına hizmet edecek diye/ neden olanlar mı?
Ülkede karışıklık çıkartmak adına güdümlerindeki ve çıkar beklentisi içindeki medya organları eliyle fabrikasyon yalan haberler üretip, bu yalan haberlerini dikkate alarak 400 ün üzerinde iddiasından ancak 30 kadarını kapatma davası gerekçesinde ciddiye aldırabilen, geri kalan 400 civarındaki kapatma ve odak olma gerekçeleri yanıltıcı bulunan Yargıtay Başsavcısını aldatıp yanıltanlar mı?
Yazının başındaki fotografta da zaten bahsedilen vatanseverleri görüyoruz herhalde bu durumda?:)
* Ergenekon davası, kapatma davasının alternatifi olarak, kapatma davasının sonuç almasını önlemek için uydurulmuş bir senaryodur..
:)
Ergenekon soruşturması kapatma davasından çok önce başlamıştı zaten.Neredeyse 6-8 ay kadar bir süre farkı var aralarında.Ancak ergenekonda tutuklamalar soruşturma süreci içerisinde gittikçe can yakan kişiliklere de ulaşmaya başlayınca bu parti kapatmaya karşılık olması senaryosu ortaya atıldı.Ne de olsa halkın zayıf hafızasına güveniyorlardı değil mi?
*Ergenekon soruşturması ile nekadar AKP muhalifi varsa toplandı, muhalefeti susturma davası bu...
Ergenekon davası temelde zaten ülkede kaos ve kargaşa çıkartarak hükümeti devirme organizasyonu.Kaos ve kargaşa, cinayetler, terör olayları yeterli düzeye kadar tırmandırılabilirse orduyu müdahale etmeye çekmek daha kolay olur düşüncesiyle çalışmalar yapan bir örgüt.BU nedenle ergenekon terör örgütüne hükümet muhaliflerinin
katılmasından, destek vermesinden daha doğal ne olabilirdi ki? Neticede zanlı olan sadece 100-150 kişi olmasına rağmen, hükümet muhalifleri içindeki çok küçük bir gurubun bu işe soyunduğu anlaşılıyor.
*3-5 elbombasıyla darbe mi yapılırmış? Ergenekoncular darbe hazırlıyor demek çok komik.Topları tüfekleri mi var, neyle darbe yapacaklar?
Su deposuna bir damla zehir katmak için çok kişiye gerek yok zaten..
Ergenekon yapılanması, zaten provaksyonlarıyla darbeye zemin hazırlamaya çalışan bir örgüt.Savcı katledecekler, halkı bombalayacaklar, gazetelere bomba attıracaklar, terör örgütlerine (pkk, hizbullah, hizbul tahrir, dhkpc vb.) provatif eylemler yaptıracaklar..Halk bıkkınlık noktasına gelince de artık, darbeyi benimser hale gelecek.
Düşünün cumhuriyet mitinglerine ya birileri bomba atsaydı neler olurdu? Altı üstü bir el bombası??
ve cevapsız sorular?
*Apoya yapılacak suikasti haber verdiğini söyleyen Yalçın Küçük, suikast haberini hangi siyasiden alıp Apoya yetiştirmişti? Ergenekoncuların, ulusalcıların bu operasyondaki rolü suikasti haber vermek miydi?
*Rektörler, bir çok emekli paşa ve diğer rütbedeki askerler, üst düzey bürokratlar, medya ayağındaki destekçiler, iş dünyasından destekçiler, askeri sivil yargıdan şüpheliler, emniyetten, istihbarattan zanlılar, siyasi partilerden avukatlığa soyunanlar, milliyetçi partilerle ilişkili bazı şahsiyetler nasıl aynı amaç etrafında hizalanabiliyorlar?
Apoyla kucak kucağa geçmişi olan Perinçek ve İşçi partisi organizasyonlarıyla nasıl aynı düzlemde kesişebiliyorlar?
*Ergenekon yapılanması olmasaydı, hiç terör, suikastler, kaos ve kargaşa olmayacak mıydı? Bunları ergenekon ürettiyse, örgütleri kontrolleri altında eylemlere ittilerse, bu kargaşadan nasıl bir çıkar elde etmeyi amaçlıyorlardı?Uyuşturucu ve silah ticaret geliri paylaşımı mıydı acaba en önemli ortak noktaları?
*Çark nasıl ve niye bozuldu.Niçin deşifre oldular? Daha önce niçin deşifre olmamışlardı?
Deşifre olmamak için bugüne kadar siyasiler de yemleniyorlar mıydı çeteden?
*Yurtdışı bağlantıları var mı? Yoksa yurtdışı iddiaları kafa karışıklığı yaratmak için mi ortaya atılıyor? Uyuşturucu ve silah ticareti için dış bağlantı şart.Öyleyse ne tür çıkar çatışması yaşandı ya da yaşanıyor trafikte?
Bakalım mahkeme süreci bu sorulara cevap bulabilecek mi?
YORUMLAR
Tuncay Güneye kim vize aldı, kim pasaport ayarladı zaten iddianame içinde var bununla ilgili belgeler. İP genel başkan yardımcısı Adnan Akfıratın yardımıyla, polise de rüşvet verilerek ayarlandığı yazıldı çizildi.Bildiğiniz gibi Tuncay Güney o zamanlar Aydınlık gazetesini haber olarak besliyordu.Açığa çıkması gereken şeyler gerçekten de var Tuncay Güneyle ilgili.Gay Rabay konusunu Hürriyet gazetesi kabul etmiyor:) Rabay ya da hahamlığının sahte olduğunu yazıyor epeydir.Her ne ise, bahsettiğiniz masumiyet karinesinden Tuncay Güneyin de istifade etmesi gerekiyor değil mi? Ya da İtirafçının.
İtirafçılık müessesesi bilindiği gibi devletin PKKyı çözmek için uyguladığı bir yöntem.İtirafçı denilen kişiler terör örgütünden ayrılıp devlet için çalışmayı kabul edenler bir anlamda yani.İtirafçılık PKK açısından bakıldığında aşağılanabilecek bir şey olabilir ancak.
Suçluluğu kanıtlanana kadar herkes suçsuzdur anlayışı nedense savcılar için dahi değil de, zanlılar için özellikle düşünülüyor. Oysa kartel medyasında ve ergenekon medyasında daha vahim ve aşağılık iddiaları soruşturmayı yürüten devletin savcıları, gözaltı, tutuklama kararları veren mahkemeleri, yargıçları için yapanlar var ve üstelik zanlıların haklarını savunanlar kadar da savunucuları yok savcıların.Bu tuhaflığa dikkat etmek gerekiyor zannımca.İddianame örneği zanlıların avukatlarına verildiğinde zaten medyaya hemen yansımış oluyor.Son örnekte Tuncay Güneyin 2001 sorgu kayıtları da zanlı avukatlarının isteği üzerine mahkeme tarafından sanık avukatlarına dağıtılmış, dağıtılır dağıtılmaz da bütün TV kanallarında aynı anda yayınlanmaya başlamıştı.
Belge sızması konusunda çeşitli amaçlar olabilir, medyanın her rengi işine gelen sızma haberi kullandı, kulanıyor.
Son intihar eden albay hadisesinde de, itirafçı Ayganın anlattıkları 2005 yılında zaten Hürriyet, Milliyet, Radikal gibi gazetelerde manşetlerden günlerce yayınlanmıştı.Aynı medya çevresinin şimdi intihar olayını bu haberlere bağlaması ise komik bir garabet.
O zamanlar bugün bekledikleri hassasiyetleri göstermeyenlerin inandırıcılığı yok maalesef.Malum medya o zamanlar, derin devlet dedikleri yapının sağ kanadını hırpalamak maksadıyla susurluk bağlamında da bu derin yapılanmalara savaş açtığını biliyoruz hepimiz.Şimdi bu derinliğin sol, ulusalcı vb. türü yapılanmalarını savunmak adına geçmişlerini inkar etmeleri bana samimi gelmiyor.
Dediğiniz gibi, savcıları, mahkemeleri herkes rahat bıraksınlar.
Devlet bürokrasisinin üst kademelerinde "ergenekon için toplandılar, ergenekonu görüşüyorlar, karargahın ışıkları hiç sönmedi" türü haberlere zemin oluşturulmasının da önüne geçilmesi gerekiyor.
Varsa, suçluysa zanlıların gerekli cezaları almalarının üstünde hiç şaibe olmamalı.
"Baskıyla yakalandı" ya da "baskıyla serbest bırakıldı" görüntüsü hukuğa, adalete, herşeyden önce Türkiyenin geleceğine zarar verir.
erolbasci tarafından 1/24/2009 8:59:33 AM zamanında düzenlenmiştir.
Ülkemizde herkesin uzman olduğu ve allame-i cihan kesildiği üç konu vardır: İslam, Futbol ve terör. Sokaktan geçen adama da mikrofon uzatılsa, "allame-i cihan" kesilip bu konular üzerinde saatlerce konuşması muhtemeldir.
Ortada açılmış bir dava ve devam eden bir yargı süreci vardır. Eğer ülkemizin HUKUK DEVLETİ olduğuna inancınız varsa, mahkeme neticesini bekleyip, BAĞIMSIZ TÜRK YARGISININ vereceği karara saygı duymanız gerekir. Ancak balık baştan kokmuştur. Siyasal iktidar kendini bu davanın SAVCISI, muhalefet ise AVUKATI ilan etmiştir. VATANDAŞ ve MEDYA ise gönüllü hakimliğe soyunmuştur.
Hukukta bir karine vardır. "SUÇLULUĞU İSPAT EDİLENE KADAR HERKES HUKUK ÖNÜNDE SUÇSUZDUR, MASUMDUR..." Bu yargılama aşamasında maalesef bu karine, özellikle medya tarafından gözardı edilmiş, tutuklu/tutuksuz sanıklar için adeta toplumsal bir linç kampanyası başlatılmıştır.
Yargılamanın gizliliği, yargıyı yapan mahkemenin sorumluluğundadır. Ne var ki; tek elden servis edildiği belli olan "tapeler, deliller, gizli sanık ifadeleri vs vs." gazete köşelerinde, televizyon ekranlarında uçuşmaktadır. Yargıyı yönlendirmeye yönelik bu yayınlar Türk Ceza Kanunu'na göre suç teşkil etmesine rağmen maalesef hiçbir işlem yapılmamaktadır.
Bir diğer konu; dünyanın en pahalı istihbaratı BİYOĞRAFİK İSTİHABARAT' tır.. Yargı gizliliğine riayet edilmediği için, yabancı servislerin elde etmek için büyük para ve emek sarf ettiği istihbari bilgiler ortalığa dökülmüş bulunmaktadır. Bebek katilini TÜRKİYE' ye getiren ekipte yer alan güvenlik görevlilerinin açık kimlikleri fotoğraflarıyla beraber gazete köşelerinde yayınlanmaktadır. Bu ciddi bir zaafiyettir.
PKK/KONGRA-GEL terör örgütü mensupları, GAY RABAY'lar referans alınarak ve üstelik bizim ödediğimiz vergilerle yayın yapan DEVLET TELEVİZYONUNDAN konuşturularak, izzet-i nefs sahibi insana aleni saldırılmaktadır.
Tuncay GÜNEY kimdir? Bu GAY RABAY' a Amerika vizesini kim almıştır. Amerika'da bulunduğu süre zarfında, iaşesini kim/kimler sağlamıştır? Neden KANADA'ya gitmiştir?
Ha keza Abdülkadir AYGEN denen itirafçı.. Kimdir? Yurt dışı çıkış vizesini kim almış, çıkışına kimler yardımcı olmuştur? Neden ülkede iken suç duyurusunda bulunmamış, yurt dışına çıkınca bülbül kesilmiştir?
Bunlar cevap arayan sorulardan sadece bir kısmıdır. Yine bir söz vardır: "MÜCRÜM ÇOĞALINCA, CÜRÜM ZAİL OLUR" derler. Malesef soruşturma görünüm itibariyle o mecraya doğru gitmektedir. Sizin gibi KELAM/KALEM ERBABI şahıslar artık KUKLAYA DEĞİL, KUKLACIYA BAKMALI ve gördüklerini haykırmalıdırlar.
Irak'ın KUZEY'inde bir KÜRT DEVLETİ kurulmuş ve TÜRKİYE üzerinden tanıttırılmaya çalışılmaktadır. Ülkemizde hala devam eden bir güvenlik sorunu en üst düzeyde yaşanmaktadır. Sayın Başbakan'ın bölgeyi ziyareti sırasında, TERÖR ÖRGÜTÜ tüm şehrin kepenklerini kapattırabilmektedir.
Tüm Ortadoğu' da sınırlar yeniden çizilirken; ülkenin tüm iç dinamiklerinin bu davaya odaklanması, stratejik olarak kesinlikle yanlış adımdır..
Eğer ülkemizin HUKUK DEVLETİ olduğuna inancımız tamsa YARGININ İŞİNİ YARGIYA BIRAKALIM..
Vesselam.
E biz de aynı şeyi söylerken, ergenekon kamu vicdanında mahkum olmuştur derken cehaletle suçluyordunuz ya hani?
:))
BU ikircikli yaklaşımı eleştirmiştim ben de.
Bırakın bari de, siz nasıl Üzmez yanlış yargılanıyor, mahkeme hata yapıyor,adli tıp şaşırıyor deme özgürlüğüne sahipseniz, biz de ergenekon ve apo kankaları hakkında görüşlerimizi, cehaletle suçlanmadan belirtelim değil mi:)
SHP eliyle pkklıların meclise sokulduğunu biliyorsunuz da zamanında madem, niçin az önceki yorumunuzda bunu değil dee, şimdi bağımsız girenleri başkalarıyla dirsek temasında gibi göstermeye çalışıyorsunuz?
Bile bile eksik söylemek, hatta gözlerden uzak turmaya çalışmak, tam da konu buyken bahsetmemek o partilere destek değildir de nedir yani?
Bakın bu günlerde AKP yi güneydoğuya sokmamak için ayaklanmış durumda pkk ve dtpliler..
Başbakan nereye gitse olaylar çıkarmaya çalışıyorlar.
Ne çok benzeşmeye başladılar şimdi ergenekoncu tayfayla değil mi?
Karşınızdaki insanı tanımadan karar vermek konusunda nasıl yanılıyorsunuz değil mi?
----------------------------------------------
Gerçekten inanarak yazdığım bir konu... Tanımıyorsunuz !...
Siz olsa olsa benden 5 ya da 6 yaş büyüksünüz, bu sebeple genel saygı ifadesi olarak her yazımda Sn... diye başlarım...
Doğal olarak bahsettiğiniz isimleri de iddianızın aksine iyi hatırlarım.
Bu güne kadar ne Deniz Baykal'ı, ne Murat Karayalçın'ı ne Shp'yi, Ne Mhp'yi Ne de Chp'yi savunur tek bir ifadem olmamıştır... Vardır diyorsanız ispat etmek zorundasınız.
Siz iftira amacıyla ya da cevap vermiş olayım diye ne yazarsanız yazın... Bildiğiniz hiçbir kalıba beni sokamazsınız...
Çok şükür ki; hiçbir iktidarın yalakalığını yapmadım.
Hiçbir partiden nemalanmadım, hiçbir partinin ilçe şubesinin eşiğine dahi adım atmadım... İstesem bu çok basit ama ben o kadar basit değilim !...
Tabi siz bunu anlayamazsınız... dedim ya Allah gözlerinizdeki perdeyi açsın.
(d) Üzmez davasına gelince... televizyonda adamın (!) söylediklerini dinleyenler nasıl da bocaladığını görüyor. Adli tıp denen kurumun da ilk defa birine iltimas geçtiğini öğrendik... Ayrıca yaşlı adamın ilk ifadesi ile mahkemedeki ifadesinin taban tabana zıt olduğunu da gördük !...
Doğru tektir...
Kendine iftira atıldığını ve komplo kurulduğunu iddia eden bir insan hemen ardından "görüşmewye devam edeceğim tabiki bunda ne var ki" gibi abuk bir soru sormaz.
Hangi korkularla kızın babasının ifade değiştirdiğini de Allah bilir.
Sizin vicdanınızda AKlandımı bilemem ama kamuoyu vicdanında aklanmamıştır. Bunu sırf ben düşünmüyorum... yani kör bakan ben değilim
Hangi partiymiş onlar?
Siz gençsiniz daha hatırlamazsınız, onların ağababalarını, leyla zanaları hatip dicleleri, sırrı sakıkları meclise " kendi listelerinden" taşıyan SHP yi falan da hatırlamazsınız siz şimdi:)
O partinin Deniz Baykalı dahil çoğu milletvekili bugün CHP de...Hatta şimdi SHP genel başkanını da Ankara belediye başkanı yapmaya çalışıyorlar:)
Şimdi de bunlar niye bağımsız olarak meclise girdiler diye çakaralmaz sitem edenlerin hafızası zayıf değil de, içten pazarlıklı olduğundan söylemez bunları.Hatta içten içe AKPnin milletvekili sayısını azalttılar diye sevinirler bile.Malum bağımsız katılmasalardı DTP olarak barajı geçemeyip, vekil çıkardığı yerlerde AKP ye kaptıracaklardı koltukları.Aman ha mazallah AKP olmasın da varsın bağımsız pkk lılar olsun diyenler bile vardır:)
Gelelim, ""dava bitmeden, nihai karar verilmeden suçlu ilan edecek cehalete düşmem" şeklinde tezahür eden çokk değerli söyleme:))
Hani Üzmez davası o zaman?
Hatta (d)Üzmez davası:))
Bitti mi o dava?
Nihai karar verildi mi?
O sayfalarda, nihai karar verilmeden suçlu ilan edecek cehalete düşmem demeye gerek duymuyordunuz:)
Cehalete gönüllü talip olmaktan sayılmaz mı bu durum da?
:)))
Karşınızdaki insanı tanımadan karar vermek konusunda nasıl yanılıyorsunuz değil mi?
İyi tanırım üstelik:) Zira kendileri, kendilerini çokiyi tanıtırlar, hiç şeksiz şüphesiz:)
erolbasci tarafından 11/1/2008 3:52:07 PM zamanında düzenlenmiştir.
Karşınızdaki insanı tanımadan hakkında hüküm vermek sizin en büyük yanlışınız !...
Ne bir çeteci abim oldu ne terörist bir kişiliği korudum ne de bunlarla işim olur. Pkk işbirlikçileri ile hangi partin milletvekillerinin dirsek teması halinde olduğu gün gibi aşikârken (!) yazılı ve görsel basında boy boy görüntüleri varken, sadece yargılanmak için içeri atılmış insanları "dava bitmeden ve haklarında nihai karar verilmeden" suçlu ilan edecek cehalette düşmem.
Allah gözünüzdeki perdeyi açsın İnşallah
Fazlasını söyleme berkan koloğlu kardeşim yeteri kadarınıu söyle.
Apo kankası, perinçek ve onun dahil olduğu örgütlenmenin, çeteleşmenin zanlıları demeyelim hadi, suçluları için de aynı belayı okuyor musun?
Yoksa onda da adli tıp yanlış karar verdi, mahkeme yanlış tahliye etti, polis f tipydi, yukardan baskı vardı falan filan ile yumoş etkisi yapacak nedenler mi arayacaksın?
Benim için apo ile kucak kucağa pozşlar verenler, onların destekçileri, çete arkadaşları, sempatizanları mahkeme ne derse desin aynı yolun yolcusu sayılırlar.Mahkemeye düşmemiş olsalar dahi benim gözümde Apo, onun kankaları, sempatizanları destekçileri ıvırzıvırları zaten aynı düzeyde olacaktı..
O yüzden değil yazdıklarımın ellerine geçmelerinden, fırsat bulsam yüzlerine söylemekten dahi kaçınmam...
O yüzden öyle örtülü tehditlerden, çeteci abilerime söylerim ifadeni alırlar yaklaşımından, hukuk sana da lazım efelenmelerinden herhalde tırsmayız değil mi?
Sn. Erol Başçı
Sözün fazlası aptala söylenir... konuyu uzatmamak için bir ibare kullandım ve dedim ki ; Sonuç... bu ülkeyi satan... vatan hainliği yapan... çoluk çocuğun ya da büyüğün fark etmez, ırzına tasallut eden tüm şerefsizlerin Allah belâsını versin...
Yeterli gelmedi mi ?
Ne yapacaktık ?
Binlerce sayfa iddianameyi bu sayfaya copy paste yapıp kendimiz hukukçuluk mu oynayacaktık ?
Biz mi verecektik suçlu suçsuz kararını ? O zaman bu sitede işiniz ne ? Alın elinize ipi 130 kişiyi asın... ve apoyu da asın
iktidarların yapamadığını siz yapın... yolunuz açık olsun...
Hâlâ yanlış yoldasınız... Tutuklu ve tutuksuz olmak üzere şu an 130 kişi "yargılanıyor" bu isimlerden herhangi birinin tahliyesi durumunda... "suç isnat edip suçlu bulduğunuz" yazılarınızın ilgili kişilerin ellerine geçmeyeceğini düşünerek sanırım rahat hareket ediyorsunuz...
Allah yardımcınız olsun
Sevgili berkan koloğlu kardeşim.
Ülkeyi satan, vatan hainliği yapan, çoluk çocuğun ırzına tasallut eden tüm şerefsizlerin Allah belasını versin elbette diyoruz. Senden fazla da çıkar sesimiz hatta.
Ama sein eksikliğin, Apo kankalığı yapan Perinçek ve tayfasına, onların destekçilerine yandaşlarına, çete arkadaşlarına aynı temennilerde bulunamaman?
Sen diyebiliyor musun, Apo ile kucak kucağa ilişkileri olan Perinçekler, Ferit İlseverler, Yalçın Küçük gibi ulusalcılar, onların dava arkadaşları, destekçileri, sempatizanları, İlhan selçuklar, kemal alemdarıoğlugiller, Mustafa Balbaylar,Gürbüz çapanlar, sedat pekerler, veli küçükler,sevgi erenerollar, kemal kerinçsizler nasıl aynı çete etrafında birleşebilmişler, hangi amaç Apo kankalarına bu insanları destek verir duruma düşürmüş diye sorgulayabiliyor musun kendini?Bu zevata da diyebiliyor musun Allah Belalarını versin diye?
Niye hep ergenekon yazılarına savunma moduna geçiyorsun o zaman?
Nedir karın ağrısı?
Ben apoyu gördüğüm yerde, onun destekçilerini, işbirlikçilerini sorgusuz sualsiz hainlikle bir görüyorum. Benim görüşüm bu..
Arada sırada sen de bahset bari, bu Apo ile kucak kucağa yakınlığı olan Perinçeklerle, onların dava arkadaşlarıyla, işbirlikçileri ile işim olmaz diye.
İnkarı mümkün olmayan, Apolu resimleri çarşaf çarşaf medyaya düşen Perinçekleri ayırarak, ama işbirlikçilerini de, destekçilerini de sempatizanlarını da kucaklamadığını, aynı çete davasındaki yandaşlarından hiçbirini savunmadığını da aynı kararlılıkla söyleyebiliyor musun?
iyi, öyleyse niçin her ergenekon yazısında ortalığa dökülüp ucundan kenarından çetecileri temize çıkarmaya çalıştığının da bir sebebi vardır belki..
Yukarıdaki resim mi, yazının içeriği mi rahatsız etti seni?
Yok be gözüm, hukuka inanmayanları davayı sulandırmak için olmadık taklalar atan Apo kankası Perinçek destekçilerinde aramak lazım..
Davayı sulandırdılar , yetmedi, savcıyı karalamaya çalıştılar, yetmedi, eylemlerini şirin göstermeye çalışıyorlar şimdi de..
Faili meçhulleri yükleyecek çete denmiş de bir yorumda, düşünün artık kendi ülkesinin savcısını katleden bir çeteleşme var ortada..
Ergenekon çetecileriyle dilogları ilişkileri kabak çiçeği gibi ortalara saçılmış durumda.
Danıştay savcısının katlini, basit bir dincinin türban için yaptığı komikliğine indirgemekle olmuyormuş demek ki?
Şimdi yargıtay dosyayı yeniden inceliyor.
Mahkeme sürecinde bu ilişki net olarak ortaya konulursa korkunç bir durum ortaya çıkacak..
Bütün faili meçhullerin irdelenmesi için haklı nedenler var çünkü..
Yassıada mahkemelerini savunduktan sonra tabii ki söyleyecek başka söz kalmıyor.Devri sabık yaratmaya hevesliler ile aynı paraleldeki söylemler aslında bu davanın ve destekçilerinin kimyasını da netleştiriyor.
Halkın idamları coşkuyla karşıladığını söyleyen başka bir danıştay savcımız Tansel Çölaşan da biliyorsunuz yakınlarda emekli oldu.Devri sabıktan sonra da halkın coşkusu olduğunu söyleyecek olanlar çıkacaktır elbette..
Aposuyla kucakkucağa ilşkiler içinde olan çeteleşme yanlılarının ülke hayrına birşeyler düşüneceğine inanmak mümkün değil maalesef..
Şimdi mahkeme halka kapalı mı yapılıyor?
Yazıyor gazeteler kimin ne yaptığını kimin neye itiraz ettiğini, basını, avukatları, aileleri mahkemeye giriyor.Futbol sahası gibi bir mahkeme mi size göre halka açık mahkeme? Cumhuriyet mahkemelerinde yaşananlar halkdan gizleniyor mu demek istiyorsunuz yani?C. savcılarına F. savcıları dedikleri bile hemen medyada başlık buluyor, neden bahsediyorsunuz siz?
Üstelik yassıada gibi halkın gidemeyeceği bir ada mekanda da yapılmıyor mahkeme. Dileyen silivriye gidiyor,eylemini yapıyor.Herhalde iplilerin sloganlarıyla mahleme salonlarını inletmelerini anlıyorsunuz halka açık olmasından??
BU çeteleşmelerin , Apolarını da kankalarını da alıp ülkenin gündeminden, geleceğinden tamamen çıkartılıp, kendi karanlıklarıyla tarihin Türk'e ihanet sayfasında yerlerini almaları kaçınılmaz gibi görünüyor..
Apo kankası perinçeklerle, İplilerle,ipsizlerle dirsek temas aralığında olup göğsünü gere gere dolaşanlar olduğu doğru.
Bu aymazlıklar için halkın vicdanında mahkum olmak da pek önemli olmayabilir.Şimdilik adalet yakalarına yapışsın yeter diyoruz ancak...
erolbasci tarafından 11/1/2008 10:04:06 AM zamanında düzenlenmiştir.
erolbasci tarafından 11/1/2008 10:06:36 AM zamanında düzenlenmiştir.
Ülkeyi adım adım karanlığa sürükleyenlerin bu eylemlerini gizlemek için kullandıkları yöntemlerden biridir dikkati başka yönlere çekmek.. Bunun için de çeşitli yolları denerler. Ergenekon da bunlardan biridir.Satılık kalemler bu ülkede var oldukça her zaman destekte bulacaklardır.. Ama......Bu gidişin elbette bir sonu olacak.. Gelecek olanlar ise "devr-i sabık yaratmayacağız" anlayışında olmayacaklar. Hem unutma erolbascı.. Sen inanmıyorsun ve hükmünü peşin vermişsin. Ama hukuk sana da lazım olacak..
BU mantığa göre demek ki devlet Türkiye cumhuriyetini sevmiyor ki teröre prim veriyor? Hatta arada savcısını, aydınını, gazetecisini falan da öldürtüyor ki, terörö azsın, insanlar paniklesin devlete daha çok yetki versin, bazı imtiyazlara sesini çıkarmasın:))
Tabii ki bu dediğimiz devlet değil aslında, Devlet içindeki kendisini devlet diye yutturan ve her nasılsa kendisine inanacak kerizi her zaman bulabilen çeteleşme..
***
Bu nasıl bir çelişki görülmekte açıkça.
Devlet denilen milletin ta kendisidir.
Cumhuriyet devletinde, demokrasi, sosyalleşme, laiklik, adalet çalışır. Hükümet edenlerin yanlışlarının hesabı her şekilde sorulur. Çünkü hükümetler geçicidir Devlet ise bâkî...
Kimse kendini devlet yerine koyamaz! Kurtuluş savaşı çeteci ve dincilerle bölücü emperyalistlere karşı yapılmıştır. Tarih tekerrürden ibaret olmasın yeterki. Çünkü o günkü yoksulluk ve yokluk içinde bu zafer kazanıldı ise, bu günkü şartşlarda çok daha büyüğünüz kazanmaya gücümüz yeter evvel Allah bu gençliğimizle.
Yassı ada mahkemeleri halka açık yapılmış ninelerimiz anlatıp dururlardı. Filmlerini ve dizilerini de bizler gördük. Bu dava neden halka açılmıyor acaba korkacak bir durumları yoksa?
Halkın gözünde kim haklı, kim haksız ortaya çıksın da milletin iradesi açığa çıkmış olsun. Tabi korkulacak bir durum yoksa...
Dışarıdan gazel okumak serbest olunca atılıyor böylesine.
Kendilerini bu ülkeyi yönetmeye adayanların dokunulmazlıkları olduğu sürece kimseyi inandıramayacakları gibi, kendilerinin bile inanmadıklarını düşünüyorum.
Kendinden ve yaptıklarından emin kişiler zırhsız dolaşırlar, göğüslerini gere gere hemde TÜRK gibi!
Dalga dalga gidiyor bakalım göreceğiz sonucunu kısmet olursa bir gün mutlaka, nasıl dalga olduğunu da.
Bizler dipten gitmeye alışıklar için sığ kalıyor bu yandaş yazılar ve kendini yazar sananlar.
Tüm faiki meçhulleri yükleyecek bir çete arandığını duymamıştık onu da öğrenmiş olduk böylece.Tek üzücü olan davanın adı oldu bu durumda maalesef...
Özellikle TÜRKlük adına.(soyadı değil, özü TÜRK olanlar içindir!)
Sn. Erol Başçı
Her defasında konuyu saptırmakta üstünüze yok...
Bugüne kadar "sadece burada değil" herhangi bir sitede bahsettiğiniz kişiyi savunur, sahip çıkar şekilde tek bir yazım var mı ?
Ondan da geçtim... tek bir satır var mı ?
Hadi ekleyin bulursanız...
ama ekleyemezsiniz...
siz sadece herkesi tek tip sınıflandırıp, bunlar bu görüştedir diye kendinizce fikir yürütüp bu dar görüş çerçevesinde dönüp duruyorsunuz... Kendinizi yenileyin artık...
Sonuç... bu ülkeyi satan... vatan hainliği yapan... çoluk çocuğun ya da büyüğün fark etmez, ırzına tasallut eden tüm şerefsizlerin Allah belâsını versin...
Katılıyor musunuz ?
...
BU mantığa göre demek ki devlet Türkiye cumhuriyetini sevmiyor ki teröre prim veriyor? Hatta arada savcısını, aydınını, gazetecisini falan da öldürtüyor ki, terörö azsın, insanlar paniklesin devlete daha çok yetki versin, bazı imtiyazlara sesini çıkarmasın:))
Tabii ki bu dediğimiz devlet değil aslında, Devlet içindeki kendisini devlet diye yutturan ve her nasılsa kendisine inanacak kerizi her zaman bulabilen çeteleşme..
:)
Sen bulmuşsun mahkeme ye ne?:))Suçları sabitlenirse elbet hakettikleri cezayı bulurlar. Ya serbest kalırlarsa..Türkiye Cumhuriyetini seven teröre zaten prim vermez. Amerikan başkanımı ki Cumhurbaşkanımız gitsinde Apo yu besleyenlerle konuşsun..Barzani falan hani..:))İkitane kobra helikopterinin çözeceği olayla 20 küsur yıldır uğraşıyoruz.. Bunun devlet oyunu olduğunu anlamayacak beyin kaldı mı ki...Devletle(r)-düzeltme- kendisine düşman yaratır.. Onunla kedinin fare ile oynadığı gibi oynar. Ümit verir. En canalıcı yerindede boynunu kırar..Bu devletin ayakta durmasını sağlar.. Mafyalar, çeteler bilmem neleride yine devlet günü geldiğinde hizzaya sokar:)Bunlar benim komplo teorillerim tabii Hayal dünyam:)
Akın.. tarafından 10/31/2008 12:20:07 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ne yani Apoyla kucaklaşanlarla mı gurur duyacaktı Türkiye?
:)
Dirsek temas aralığı hizalananları görmemek için herhalde
saf olmak lazımdı..
Hüseyinin düzmelerinden daha mı az acıtıyor, bu apo kankalarının vatanın ırzına geçme çabaları?
Ben kararımı verdim doğru...
O yüzden zaten düşüncelerimi belirtiyorum haklarında.
Mahkemede aklanmaları benim fikrimi değiştirmeyecek.
Yukarıdaki fotodaki gibi şahsiyetlerle kucak kucağa olanlar
halkın vicdanında aklanabilecekler mi ki?
Duyamadım??