- 1029 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Sen Aşktan Ne Anlarsın
Sussam yazsan
Konuşmasam anlatsan
Kayıp ülkenin kayıp bir hazinesi
Gömülü kalmışsa göçüklerin altında
Nefesi zor veren bir aralık
Ve orda sızsam
Nefes alsam
Soluklansam
Dursam hiç çıkmasam
Sevsem
Yalnızlığı sevsem
Acıyı sevsem
Ciğerlerim solumayı unutsa boğulmayacak kadar nefes alsam
Ve o hava bitse
Son nefesimi verebilirimsin bana
Söyle! hiç duraksamadan söyle, konuş hatta boğazın yırtılırcasına bağır, ama bir cevap ver. Kendine soruların odlumu hiç! Kendi kendini sorguladın mı?
SORGULARINDAYIM…
Hayatın bir yerinden geometrik şekillerle hareket edip uzaklaştığımı düşündükçe yaklaşıyorum helezonların dönüşlerinde başa. Ben mi! kanıyorum yoksa hayat mı? Kanırtıyor zorlayarak. Daireler çiziyorum hep başa dönüyor yaşamak, yaşatmak ve hangi dönencenin içinde hayata kanarak. Belki mevsimler etkiliyor belki içsel, anlamayarak. Anlamsızlığına kapılmışız aşkın anlamını arayarak. Nedir bu! Bir nevi kronik vaka mıyız? Yoksa bilmeden bilincine varmadan aklımızı bir kenara bırakıp iç hareketimiz mi? İçsel dürtülerimiz bu kadar yanıltıcıysa neden girmez devreye beynimiz. Girse de neden kalır çaresiz. Oysa bizi yöneten bilgilerimiz. Ya da biz aşkın cahili miyiz neyiz. İçimiz kanadığında mı aşkı öğreneceğiz. Akıl o zaman yüreğimizle dalga geçer gibi bak gördün mü? Beni dinlemediğin için ne hallere düştün, bak şimdi ben değilim çareniz diyerek daha mı acı verecek yeni aşklara dönemeyeceğiz.
BİLENİNİZ VAR MI?
Bana biri aşkın tarifini yapsın ki! Acısız olsun sonu bileceğimiz hatta yaşarken bilincine varacağımız son olsun. Toprak ayırabildiğinde kalana güzel bir hatıra olarak anı olsun. Hadi biriniz çıksın bana anlatsın ve ben onu dinleyeyim ve sonum olsun. Bir aşk yaşıyım acısız olsun…
Gördüğünüzde dizleriniz titriyorsa nabzınız çıldırmışsa… Aşk değil hoşlanmaktır.
Sürekli sıcaklığını hissetmek, kollarında bir doluluk istiyorsan… Aşk değil hevestir.
Yanınızda onu sürekli istiyorsanız gecelerin dibinde… Aşk değil yalnızlıktan korkmaktır.
Birileri sizi birbirinize yakıştırıyorsa ve siz buna boyun eğiyorsanız… Aşk değil dostluktur.
Hatalarını görüp onu uyarmıyorsanız… Aşk değil arkadaşlıktır…
Sıcaklığı ve yakınlığını hissedip anlamıyorsanız… Aşk değil kendinize güvensizliğinizdir.
Onu bıraktığınızda yaralanacağını bilerek onunlaysanız… Aşk değil acımaktır…
Bütün gününüzü onun düşünerek geçirdiğinizi söylüyorsanız. Aşk değil yalandır…
Özverileriniz zamanla görevleriniz oluyorsa. Aşk değil yardımseverliktir.
Hadi anlatın şimdi aşkı bana aşk nedir… Aşk nedir bilir misiniz?
Onun acılarında acıyorsa içiniz, onun sıkıntılarına daralıyorsa nefesiniz onun avuçlarında bir damlasına damlıyorsa damlanız. Tarif edilemez bir istekle bağlıysanız, bu bağlılıkta onun ve senin isteklerinde tartışıp ortak bir yolda buluşuyorsanız. Herkese güçlü görünse de içindeki zayıflığını bilip bunu onun yüzüne vurmuyorsanız ve ona karşı kullanmıyorsanız. Hatta başkasının bedeninden hoşlansanız bile pişmanlık duymadan onunla kalıyorsanız. Alın işte aşk budur.