- 1241 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
sıladan gurbete
Sıladan gurbete
Hayat nehrinin yatağı aniden değişip başka yönlere akmaya başlayabilir çok güçlü akıntılar sebebi ile. Ve sebepler zincirinin bir sonucu olarak hep bir arada kalacakmış gibi yaşadığımız en yakınlarımızla birbirimizden mesafelerce uzaklara düşeriz. Anne evladından, kardeş kardeşinden ve dost dostundan. Hep bir arada kalmanın imkanı yoktur artık bedensel anlamda. Annenin kızına, kızının anneye, kardeşin kardeşe, dostun dostuna özlemleri vardır artık her yerde buram buram. Giden bütün anılarını doldurur gönül heybesine giderken, kalan ise önceleri gidenin boşluğunda kaybeder bir müddet kendisini sonra sevilenin giderken bıraktığı o gönül boşluğunu , tepeleme doldurur anılarca. Kocaman bir silgi lazım olur bazen hüzünlü anıları silmek için. Ama hayatın son demlerinde tutunacak bir şeyler lazım olduğunu hesap eder insan da ne eli ne aklı ne gönlü varmaz bir tekini bile silmeye o birlikte ve sevgi ile üretilen paylaşılmışlıklara. Üzücü anılara bile tebessüm etmeye başlar bir süre sonra zaten . Arada sırada da olsa bir haber gelir uzaklardan kısacık kelimelere sıkıştırılmış sevgi kimliğinde. Selamlar yollanır karşılıklı. Dalıp dalıp gider gözler uzaklara. Ufuktan geçip giden bir gemiye yüklenir sevgiler muhabbetler ve gönderilir sessiz yürek atışları ile sıladan gurbete ya da gurbetten sılaya. Tebessümlerle ayakta karşılanır o küçücük ama bedeli belki de bir ömür olan hayata dair her şey. Hep iyi haberler alınmak istenir. Eli yüreğindedir hem gidenin hem kalanın bu anlamda.
Sıla ile gurbet arasında bir yere saplanır kalır yürekler..