- 659 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
SAHİ BİZ NEREDE YANLIŞ YAPTIK ?
Bilinir ki, imparatorluk bakiyesi bir milleti ve sistemi devraldık. Kendisinin özde dahli olmadığı ama, tam merkezine düştüğü bir dünya savaşından çıkılmıştı. Yoksul ; (Hayvan dışkılarındaki arpaların ve çarıkların çorba yapıldığı yıllar) Yaralı ; ( Her cephede süren uzun savaş yılları ,el yaralı, gönü yaralı..Tek örnek vereceğim; 65.000 nüfusla savaşa giren Erzurum, 5.500 nüfusla çıkmıştır..Sağ kalanların kimler olacağını bir düşünün !..) Yorgun; ( Büyük savaştan geriye kalan insan halitamızı düşününce, aklımız durur !..Her şeyini kaybetmiş bir yığın...) Bu insan profiliyle dünya sahnesine çıkacaksınız ve çıkmak zorundasınız...Ezilmişliği belki evet ama, esareti çok tanımıyorsunuz...Size haklı gurur verebilecek bir çok devletiniz olmuş...
Ne yapıla bilirdi ? Yeni dünyada Fransız ihtilali çoktan olmuş ve dünyada milletleşme süreci başlamıştır.. İmparatorluktan kopan bakiyeler çoktan milli devletlerini kurmuştur.. Görürüz ki bu iklimde yapıla bileceğin en iyisi demeyebilirsiniz ama, iyisi yapılmıştır. Dünya konjüktürüne uygun, bir çok neden gözetilerek Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulmuştur. Bu devlet elbette bir imparatorluk gibi davranamazdı.. Davranmadı da, pekçok müessese kısmen değiştirilerek devralınsa da asla imparatorluk kurumları değildi. Yeni bir vatan coğrafyası, yeni bir bayrak, birarada yaşamayı yeniden deneyecek bir millet.. Askari müşterekleri çok hırpalanmış bir millet...Cumhuriyeti kuran irade, bu yeni durumda çarkı döndürmek için inkılaplara ihtiyaç duymuştur. Hangisi daha çok gerekliydi tartışmasına girmiyorum ama, milletin illa da bir dönüşümü yaşaması oldukça tabii gözüküyor. İnkılaplar yapılmıştır. Topluma bir çekidüzen ve yeni idealler verilmeye çalışılmıştır.
Hala şunu anlamakta zorlanıyorlar, zorlanıyoruz, devletler bir koalisyon kurar gibi kurulmaz. Böyle bir devletinde dünyada örneği yoktur. Eski tabirle bir anasır, unsur üzerine kurulur ve bütün nüfus, kabiliyeti ölçüsünde bu yapıda görev üstlenir. Yani her dile, her dine, her miliyete, her kökene bir devlet kurulmasını dünya kaldırmamaktadır. Dün var olan imparatorluklarda bunun ürünüydü...Böyle olmaz diye, ne yapalım yani diğer unsurları çoban kendinizi bey mi yapacaksınız? Bunun, bu demek olmadığını en iyi bu topraklarda yaşayanlar bilir...Bilmezlikten gelenlere sözümüz yok elbet...
Başarısızlığımızın en büyük kaynağı bu yeni durumu anlamamak ve gereğine göre davranamamak olmuştur. Gereği gibi davranılmamış ve çok büyük hatalar yapılmıştır. Cennet gibi ülkede çoğumuza kendi elimizle cehennem azabını reva görmüşüzdür. Bir süre hataları ile birlikte tek partili bir siyasi dönem yaşanmıştır. Bu anlamda parti kavramı çok farklı anlaşılmış, parti eşittir devlet; sonucu çıkarılmış ve bütün siyasi oluşumlar yeniden kurululurken kendilerini devlet gibi görmek istemiştir. İstisnasız hepsi, demokratik ve hukuk devleti normları içinde milleti ve devleti nasıl idare edeceğini düşünmekten çok devleti değiştirp dönüştürmeyi hedeflemiştir. Tabir yerindeyse devlet siyasi oluşumlarca ele geçirilecek bir şey! Olarak görülmüştür. Siyasi oluşumlar dediğimiz partiler iktidara geldiklerinde devleti ve milleti unutarak bir tür kendi devletlerini gerçekleştirmeyi yeylemişlerdir. Bu anlamda siyasi tarihimizi incelediğinizde çok komik durumları görmemiz mümkün. Hepimize gerekli olan devlet ve millet gerçek anlamda bir tarafta unutulmuştur. Her gelen bunlara hizmet etmek yerine kafalarındaki devlete ve bağlılarına hizmet etmeği şereften addetmiştir. Yani herkes kendi kalesine taş taşımış ve yeni kaleler inşa etmiştir. Çoğunluk iktidarı sağladık zannettiğimiz her dönemde çoğunluklar sömürülmüş, ezilmiş, görmezlikten gelinmiştir. Çoğunluğun zihni yalama olmuştur...
Şimdi bir yol başında yalpalıyoruz. Devletin zihin dünyası da milletin zihin dünyası gibi karışıktır. Devlet organları çok hayati meselelerde karar almakta zorlanmaktadır. Bu durum çok ciddi kankaybına neden olmaktadır. Millet gerçekten tedirgindir...Bu bir komikliktir ve dünyanın hiçbir ülkesinde yaşanmayacak kadar garip bir haldir. Askari müştereğimizi kaybetmeden herşeyi yeniden ve yeniden iyi tartarak aklıselimde buluşmak mecburiyetindeyiz..Çok denir ya, aynı gemideyiz...
YORUMLAR
Şimdi bir yol başında yalpalıyoruz. Devletin zihin dünyası da milletin zihin dünyası gibi karışıktır. Devlet organları çok hayati meselelerde karar almakta zorlanmaktadır. Bu durum çok ciddi kankaybına neden olmaktadır. Millet gerçekten tedirgindir...Bu bir komikliktir ve dünyanın hiçbir ülkesinde yaşanmayacak kadar garip bir haldir. Askari müştereğimizi kaybetmeden herşeyi yeniden ve yeniden iyi tartarak aklıselimde buluşmak mecburiyetindeyiz..Çok denir ya, aynı gemideyiz...
Hocam okudum ve dedim ki siz mutlaka yazmalısınız.
Aydınlatmalısınız.
saygılar
kutluyorum yüreği
Atatürkün bir sözünü yazacağım yeni öğrendim çok güzel...
Bu Millete Her Şeyi Öğrettim Uşaklığı Öğretemedim.....
İyi ki Atatürk gibi Deha bir insan rehberlik önderlik yapmış bu millete.
siyasete girmek istemiyorum.Her şey olacağına varır.
Bu ülkede Ezanlar türkçe okutulmaya kalkıldı.Neler yaşadık buda geçer..dindar insanlarla bu ülkeyi kurtaracaksın sonrada dindar insan, din istemiyoruz diyeceksin....Kaç tana hafız idam edildi okuduğum bir yazıda tekrar tekrar ölen o insanlar yeniden asıldı.insanlara göz dağı vermek için..bu siyasi günleri atlattıysak bunlarıda atlatırız...bir filim var kahraman .İskoçyayı kurtardıktan sonra adamı öldürmek için geriyorlar.o filim bizim ülkemiz içinde geçerli..vesselam
engin yüreğinize selam saygı
tülay bilgin tarafından 10/23/2008 9:42:34 AM zamanında düzenlenmiştir.
Yüreğinize ve elinize sağlık,çektiğimiz çile ve sıkıntıların can alıcı noktalarını,mükemmel bir şekilde dile getirmeniz takdire şayandır.çıkarılacak çok dersler olduğunu düşünüyorum,Cennet ülkemiz kimilerine cehennem,kimilerine herşeyi ben bilirim ve güçlüyüm edasıyla hareketle karanlık kuyularda ışık arayan,insanlıktan ve insan haklarından nasibini almamış,mutlu azınlık,"Hepimiz bir gemideyiz"saygı ve selamlarımla...