- 663 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Sarı-siyah,sadece iki renk midir?
Uzun yıllar İstanbulspor’un sarı-siyah renkli forma giymesini merak etmiştim.
Biliyordum ki,"seçtiklerimiz" iç dünyamızın bir yansımasıdır.Bunun dışa vurumudur.
Sonra baktım ki sadece takımın değil,İstanbul Erkek Lisesi’nin renkleri de sarı-siyah.
İstanbul gibi,çok renkli bir kentte bu iki renk neydi acaba?Arkasında,"cephe gerisinde" neler var?
Merak bu ya.
İz sürmeye başladım.1884’te kurulan okulun,bir kısmı,1911 yılından itibaren hastahane olarak kullanılmaya başlanıyor ve burası sarıya boyanıyor.
Savaşlar sürerken de lise gençleri Çanakkale Savaşlarına gönüllü olarak katılıyorlar.Ama geri dönmemek üzere.
Geri kalan öğrenciler de,her ölüm haberi geldiğinde,sarı hastahanenin kapı ve pervazlarını siyaha boyuyorlar.Böylece iki renk ortaya çıkıyor.Sarı ve siyah:Hastalığa karşı sarı,ölüme karşılık siyah.
Dikkatli bakarsak,bu iki rengin sadece renk değil,bir "tarih" olduğunu görürüz!
Futbol takımını da okulun Beden Eğitimi Öğretmeni Robenson Ahmet kurduğu için,iki renk forma rengi olarak da günümüze kadar ulaşıyor.
Ya,hepimizin sevdiği ve belki de ezbere bildiği,"Hey Onbeşli Onbeşli" diye başlayan Tokat türküsüne ne demeli?
Bilemediniz!
Türküye konu olanlar "onbeşli " ama on altı yaşındadırlar.Burada adı geçenler 1315’liler.Yani 1899 doğumlular.
(Osmanlı’nın 1678 yılından itibaren "Rumi takvimi" kullanmaya başladığı ve miladi takvimin de 1926’da hayata geçtiğini biliyoruz.İki takvim arasında da sabit bir sayı vardır:584.Bunu ekleyerek,ya da çıkararak,eski tarihi güncelleriz!)
İşte 18 Mart gelince de aklıma bunlar gelir.
Çanakkale,İstanbul ve Tokat.
Ve türkü yakmaya bile vakit bulamayan insanımız.