Gecenin Üçünde Ezan mı Okunur?
Gece 03:oo suları ezan sesine ayrı yataklardan üç kişi uyandı.Bu vakitte zifiri yırtan makas gibi ve korkutucu bir şekilde hangi sebeple okunmuş olabilirdi.
Kapı numarası 24 olan Tahir bir yosmanın koynundan fırladığı gibi güsul abdestini bir çırpıda almış ve arnavut kaldırımları arşınlamaktaydı.Karşı abartmandan Sadık’ın eşi Halime lan kalsana diyerek dürttü.Pek korkardı ondan birden mum olup uyandı ve eşinin merakını gidermek için alel acele gecelikle fırladı sokağa.
Ömrünün son demindeki Haydar ise zaten şu söz kabilinden "Gecenin ne kadar uzun olduğunu yaşlılar ve hastalar bilir" uyuyamamıştı.Gözleri zor seçiyordu saati ama uyumuşum dedi.Sabah ezanını kaçırıyordum diyerek homurdandı karanlığada aldırış etmeden cami yolunu tuttu.
Tahir korkudan günahını temizlemek birazda cehennem ateşinin ısısında çıkmıştı yola.Malum ya yoldan çıkmıştı o hızla yerlerde takırtılar bırakarak ilerledi.Sadık’la köşe başında karşılaştı nefes nefese Sadık sordu:
-Selamün Aleyküm kardeş
-Aleyküm Selam
-Ezanı duydun mu?
-Tabiki koşuyorum yetişmek için
-Bu saatte niye okudu ki bende merak ettim
-Niye vakti mi olur bunun
-Saçmalama tabiki olur
-Böyle ayrıntılara takılma okunmuşsa gider kılarsın
Sadık artık karşısındaki adamın meczupluğuna verip sözü uzatmadı.Cevabıda alamamanın merakıyla yürümeye devam etti.Bir süre sessizlik oldu bu esnada zaten evi camiye yakın olan Haydar amca beyaz takkesi ile yolda belirdi.
Sadık selam verdi selamı alındı aynı soru yinelendi.
-Bu saatte ne bu ezanı
-Beynamaz adam saati geldi
Aksi ihtiyarında terslemesine zaten karısından alışık Sadık sustu yutkudu ve galiba bende sorun var dedi ses etmedi.
Cami belirince etrafta ışık falan görmediler kapı kilitli ve kimsecikler yoktu.Tahir bunun Hak’kın bir uyarısı olduğu için ses etmedi.Haydar amca bunaklığına laf ettirenmezdi o sümsük herifin haklı çıkmasını istemedi.Sadık garibim terslenmiş Tahirden ses yok aman be dedi içinden bana ne 3 te okunan ezandan imamın saati bozukmuş derim hatuna diyerek geçiştirdi erkekliğede toz kondurmadı.
İhtiyar için için hayıflanırken çalar saati tamirciye götürmeyi düşündü.Tahir eve varınca evde eda ederim bir daha tövbe rabbim yapmam istigfarları çekti.Sadık zaten yalanı bulmuştu.Sadık hariç diğerleri yataklarına yatıp içinden geçenleri gerçekleştirdi.Sadık eve geldiğinde kapıyı açık bulmuştu ev dağıtılmıştı koşarak yatak odasına ilerledi eşi yoktu.Ayna önündeki mektupla sarsıldı eşi kaçmıştı ve mektubu bitiremeden bayıldı.
Uyandığında hastane odasındaydı sakinleştirici falan öğlen yataktan doğruldu.Bu şokla kendini ibadete verecekti abdest aldı ilkindiyi eda etti ve sonrasında iki cenaze için namza durdu. Namaz sonu dedikodulara kulak kabarttı genç adamı sevdiği kadının kocası öldürmüştü.Yaşlı içinde sabah namazına kalkmış yürümüş camiye namazı kılıp dönmüş sabah kızı ölü olarak bulmuş dediler.İlginç olanı sona saklamışlardı yaşlı adam ayyaşın tekidir ilk kez namaza kalmış ondada zıbarmış dediler.
Sadık eşiyle ilgili merakını sakladı sakladı bir gün arka sokakta şu sözü kadınlar konuşurken duydu:
- İmamın evi soyulmuş cenaze günü anahtarı biri alıp ezan okumuş gecenin üçünde
-Allah Allah
-Ya boyu devrilesice adam kadın kaçırmak için okumuş ezanı
-Deme düşman başına ne kadınlar var komşu
-Zavallı adam düşmüş yola
-eee
-Anlayacan karısını kaçırmışlar; tuzak
-Vah vah
Sadık uyandığında etrafına baktı karısı mışıl mışıl uyuyordu eli yüzü ter içinde lavaboya giderken televizyon sesiyle irkildi açık kalmış meret diye hayıflandı.İstanbul için imsak vakti ve ezan sesi geldi.Allah’ım diyerek içinden ezik tonla yarın tutacağım oruç dedi.Gerçi arefe günüydü ama bi daha söz kaçırmam dedi içinden.