- 761 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
DİLİN İÇE AÇILIMI
Hayatın her yanındagizli buluşmalar vardır.Habersiz bir anlaşma gibi bir anda karşındadır işte burdayım gel ve anla der.En çok karşımdaki insanın yenilmesine bir şey yapamadığım anlaşma...
Kitapçıya girdim.Girer girmez solda bir bayan esmer kısa boylu sade giyimli biri buyrun hoşgeldiniz dedi.Aradığım yazarın kitabını söyledim tüm kitapları karşıda dedi.Arkamdan biri girdi zayıf kısa saçlı biri şeyler söyledi bayana bozuk bir Türkçeyle konuşuyordu.Bayanda el işaretiyle karşıdaki kitapları gösterdi.Biraz baktı kitaplara içlerinden bir tanesini alıp rasgele sayfaları çevirip okuyordu.Oraya ne için geldiğimi unutup dikkatlice ona bakmaya başladım.Kitaba bakıyorken duraksadı beni gördü yanıma geldi eliyle okuyamadığı yeri göstedi ’’burala ne yazyo’’ dedi baktım ’’önce suskuluk’’ yazıyor dedim.Gülümsedi kitaba bakmaya devam etti.İçimden acaba niye buraya geldi diye düşündüm.Tekrar baktım ona kitaba öyle bir bakıyorduki ilk kez birinde bu kadar öğrenme hırsına rasladım.Tuaf ama ona kartşı kendimi yakın hissettim.Belkide benim annemin buraya gelirken ilk hali’’de onun gibiydi.Kitaba babarken birden telefonu çaldı.Tedirginleşti...Kasadaki bayana gidip Türkçe bilmiyorum Kürtçe konuşabilirmiyimdedi bozuk b.r Türçe ile...Bayanda eliyle sert biçimde dışarsını gösterdi.Bir anda kasadaki bayana yöneldi bakışlarım, oda başı dik bir biçimde kendinden emin tavrıyla baktı...Oda o anda konuşmasını kısa kesip içeri girdi.Direkt karşıya gitti.Baktığı kitabı aldı arkadaki fiyatına bakıp kasaya bayanın yanına gitti.Bayana parayı uzattı ben fazla Türkçe bilmiyorum buraya çalışmak için geldim para kazanıp döneceğim .Bayan kitabı poşete koyup verdi.Kapıdan çıkıp gitti.Bayan banane kardeşim Türkçe bilmiyorsan ne işin var burda çattık haa çalışıp gidecekmiş bana ne.Sinirlenip yanına gittim bumu dedim insana davranış.O utanacak bir şey yapmadı hiç değilse öğrenmeye çalışıyor gele bileceği en güzel yerde.Kürtçe konuşuluyormuş geldiği yerde konuşulabilir.Sizde düşma bir dille konuşsanız sizide çok kişi azarlar.Kapıyı vurdum çıktım.Bakındım görürmüyüm diye ama nafile.Belki pes etti aldığı kitabı atıp geldiği yere gitmiştir.Zaten düşman bir dille konuşutuğu için dışlanmıştır ona yapılan bu davranış tamamiyle çaresizliğini kabul etmesine neden oldu.O çaresiz insan odamda son buluyor.
NOT:Ve ben şimdi etnik kimliği kişinin şerefi sayarım.Ve yine bu dönencede DENİZ FENERİ vurgununu araştırırdım...Siyasiler nede kurnaz...Sevgiyle...Dostça...Bülent Yalçınkaya...
YORUMLAR
siyasiler neden kurnaz bunu her kes biliyor yalnız ifade edemiyor onun için birlik olmalıyız hesap sormalıyız din tacirlerine kanmamalıyız her allah diyene inanmamalıyız hür irademizi yansıtmalıyız bir karın ekmek bir koli yiyecek için geleceğimizi karartmamalıyız
sevgiler kardeşim ellerine sağlık