- 758 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YAŞAMIN KÜFÜR ANLARI -11
İhtiyar’ın kolundan tutup arabadan indik.İlerimizde bir arabanın daha olduğunu fark ettim.Artık sonuna gelmiştik.Ne olacaksa olsun diyordum içimden.
Yan yana yürümeye başladık.Biraz uzaklaşınca İhtiyarın bağlı olan gözlerini açtım.İçimdeki duygular beni bunu yapmaya itmişti.Hemen Rızgar’ın yaptığı gibi gözlerini alabildiğince en uzun noktaya,kayalıklara dikti.Derin bir iç çekti.Nefes alışları derin bir iç huzuru ve rahatlığı yansıtıyordu.Hiçbir tedirginlik ve korku hissiyatını taşımıyor gibiydi.Ardından ellerini de açtım.O hala yaşlı gözlerle uzağa bakmaya devam ediyordu.
Bir süre daha yan yana sessizce yürüdük.İçimi kemiren duyguları yine bir korku sardı.Korku gelip yüreğime oturdu.Arkama dönüp Tolo ve diğerlerine bakmak isterken,İhtiyar biliyorcasına sağ koluma dokundu,tutup hafiften sıktı.
-Sakın arkana bakma
Olacakları o da biliyordu.Ölüme yavaştan adım atıyorduk.İhtiyar;
-Arkana bakarsan,korkun çoğalır,çoğaldıkça ruhuna çöker,bilincini,yüreğini kemirir.Seni senden alır,düşürür, bitirir.Ne olursa olsun dönüp arkana bakma,bakarsan kaçınılmaz olanın yanında küçülürsün,zavallılaşırsın,yenilirsin.Onlar zaten bunu istiyor...
-Şey ben zaten...
-Hayır kızım; buraların laneti böyledir.İyi olan kötüyle,aydınlık olan karanlıkla örtülüdür.Güçlü de, zayıf da her an zıttına dönebilir.Bizler bu gerçeğin kendisiyiz.
Başımı yana çevirip İhtiyarın yüzüne baktım,o hala Dikburun Kayalıklarına bakıyordu.İçimdeki utancı bastıramıyordum.Tolo’nun bana arabada söylediği şey değilim diyecektim ona.Utancımı,yaşadıklarımı ve düşürülmüşlüğümü anlatmak istiyordum.İhtiyar başını ağır ağır sağa sola salladı.Sanki düşündüklerimi ve içimi okuyordu.Kolumu tekrar hafiften sıkarak;
-Söylenenlerin ne önemi var ki kızım.Artık bunları düşünme.Her birimiz birer kimlik,birer yüz,birer parçayız.Ben ,Sen,Tolo,Rızgar.Bazen böyle ayrı ayrı görünür,bazen de bir vücutta birleşiriz.Bir çok yüzümüz olur.İşte "Komutan"Selim yani Tolo,hepimizin sevidiği,inandığı,ilişkilendiği biriydi.Bizim için savaşıyordu ve biz bu savaşa inanıyorduk.Ona değil verdiği savaşa inanıyorduk.O bir dönem bu savaşta "Komutandı" güçlü olandı.Şimdi ise en zayıf,en düşkün olandır.Kendi ruhuna ve zaaflarına karşı savaş veremedi,kendi ruhunun savaşçısı olamadı.Düşkünlüğü onun düşüşüne neden oldu,kendi zaaflarına yenildi.Şimdi de bizleri öldüren ve kaltedendir.Bu bir Kürt dogasıdır.En güçlü olduğun zaman,bazen en çok düştüğün ve düşkünlüğü yaşadığın zamandır.En düşkün,en zayıf olduğun zaman ise en güçlü olduğun ve güçlendiğin zamandır.Senin, Tolo’nun ve Rızgar’ın yaşadığı budur.Sen şuan en düşkün anında,benimle en güçlü eylem içindesin.
İhtiyar bunu söyleyince içime bir ferahlık,ruhuma derin bir huzur girdi...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.