- 706 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YAŞAMIN KÜFÜR ANLARI-10
II
Sonra:
...
Aynı yerdeyiz.Aradan geçen zaman dilimini hatırlamıyorum.Timurlenk’in yerine şöför koltuğunda Tolo oturuyordu.Ben Tolo’nun eski yerine,Rızgar’ın yerine ise elleri ve gözleri bağlı bir ihtiyar oturuyordu.Tanıdığımız biriydi.Bu sefer tam suç üstü yakalanmış,"Gölgeye isyan" diyorlardı.Daha önce bir çok kez göz altına alınmış,konuşmadığından,bir şeyler söylemediğinden bırakmışlar.Onlar için "Gölgeye isyan" son isyandı.Rızgar ve buralara getirilen daha niceleri gibi ihtiyar da "Gölgeye isyan" etmişti.
Bir süre arabada öylece sessiz bekledik.Sonra arabanın kapısını içerden biraz araladım,bırakınca kapı kendiliğinden sonuna kadar açıldı.Dönüp Tolo’nun mırıldanışına ve parmağını direksiyonda oynatışına baktım.Sinirli görünüyordu.
-Hadi; ver şu silahı bu işi bitirip gidelim.dedim
Bana dönmeden içinden güler gibi hayır anlamında başını salladı.
-Sen tam bir faişesin
Bu sözü bana dokunmadı,beni etkilemedi.Zoruma da gitmedi.Yumuşak bir sesle:
-Yine ne oldu
-Bu ihtiyarı öldürmek istemiyorsun değil mi? Öldürmiyeceksin
-Bunu nereden çıkardın
-Biliyorum.Öldürseydin ellerini bu kadar gevşek bağlamazdın.İp ihtiyarn bileklerini sıkmamış bile,parmak uçları,elinin ayası morarmamış,eti kabarmamış,ip kabaran etin içinde kaybolmamış,böyle olurmu? Buraya getirirken neden gözlerini açmadın.Seni tanımasını,görmesini istemiyorsun.Nasıl öldüreceksin?
Doğru söylüyordu Tolo,İhtiyarı nasıl öldüre bilirdimki,Onu öldürsem Besra beni rahat bırakırmıydi? Her gün mezarından kalkıp gözlerimin önüne,rüyalarıma,uykularıma gelmezmiydi? Bana lanetler yağdırmazmıydi? Nasıl ihtiyara kıydın demezmiydi? Bunu yapamadım.Rızgar’ı öldürülüşünden bu yana yüreğime düğümlenen,beni içten içe kemiren duygular buna izin veremezdi.
Tolo bana dünerek:
-Açsana,gözlerini aç ve ihtiyarın gözlerinin içine bak!
-Hayır,saçmalıyosun.Açmıyacağım gözlerini
Öfkelenmiştim,ses tonum yüselince,Tolo da bağırmaya başladı.Birden yumuşak bir sesle
-Gerek yok dedi ihtiyar.
-Ben zaten sizleri tanıyorum.Bu civardaki herkes sizleri tanıyor.Hatta neler yaptığınızı iyi biliyorlar.Çünkü sizler karanlık olanlarsınız.
Bir oyun oynuyorduk gibi,biz karanlık olandık,oynadığımız oyun ise öncelik ve sonralık oyunuydu.Bizler sadece bu oyunun kurbanlariydik.İhtiyar,Rızgar ve diğerleri ise ödenen bedeldi.
Ne söylemek istiyordu ihtiyar, konuşmasına devam ederek
-Siz karanlık olansınız,öncesiniz ve olmuş olansınız.Ben ise sonrayım,olacak olanım. diyordu.
-Ama sizden uzak olmayan,sizlerden var olanım.Sizler aydınlığa,geleceğe,ışığa neden olan karanlıksınız.Benden var olan ve beni doğuransınız.
Derler ki; önce ölüm vardı.Her şey bir boşluk,bir yokluk içindeydi,herşey ölüydü.Yaratıcılık ondan sonra geldi.İnsan kendi ölümü üzerine doğdu,yücelirken de hep kendi zaaflıkları üzerine yüceldi.İnsanın tüm zaaflıkları onun karanlığı ve ölümüdür.Tıpkı siz ve ben gibi,sizler var olan,zayıf olan ve karanlık olansınız.Ben olacak olanım,hep yeni olan,hep yeni doğan,güzelleşen,yücelen ve gelecek olanım.Sizlerden doğan,sizlerle karartılan ve tekrar sizlerden doğanım.Aynen her gecenin ardından doğan gün gibi...İşte sizler bu gerçeğin kendisisiniz,gerçeğin laneti ve yaşamın küfür anlarısınız.
Hepimiz susmuştuk.Tolo oturduğu koltukta büzülmüştü.
-İndir şunu arabadan.dedi
Tekrar silah istedim.Olmaz ben yaparım deyip başka da konuşmadı...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.