KÖSTEBEK (sana)
bu mevsimde yollar çekilmez oluyor, toprak nemlenmeye başlıyor
işten-eve, evden-işe, çok sıkılıyorum bu aralar
kimseye görünmeden gitmeye çalışıyorum evden işe-işten eve,
yolda soluncanlara rastlıyorum
oturup muhabbet ediyoruz ’lübnan’a asker gönderilmemeliydi’ diyor yaşlı solucan, ’siz köstebekleri anlayamıyorum’ diyor başını sağa sola sallayarak
eve gidiyorum dikenlerimi yıkıyorum,tarıyorum güzelce, biraz da jöle
annem akşam yemeği için fırında solucan yapmış
kardeşim iştahla yiyiyor solucanları
televizyonda adı sex skandalına karışmış bi spiker
haber bültenini sunuyor
önce ’R’odrum’dan tatil manzaraları; bikinili kızlar, kaslı erkekler
ardından savaş manzaraları; ’İ’merikalı askerin kucağında battaniyeye sarılmış,
ayağından kan damlayan küçük bi kız çocuğu
’İ’merikalı askerin gözlerinde timsahvari gözyaşları
adı sex skandalına karışmış spiker artık korkuyor bütün kameralardan
ama hala hüzünlü sunabiliyor savaş haberlerini, çocuk ölümlerini...
eski sevgilim aradı şimdi
çook mutluymuş, sevgilisiyle barışmışlar yeniden
içim burkuldu
tuvalete koştum, hem kustum hem ağladım
aynaya baktım dikenlerim dökülmüş, ağarmış biraz da
kızkardeşimin dikenleri lavaboyu tıkamış yine
babam evlen artık diyor
hemen yanımızda dublex bi yuva yaparız diyor ordan annem...
çok yoruldum uyusam iyi olacak...
evet uyku...
18 eylül 2006