Alışkanlıkların Tutsağı Olmak...
İnsan 20 yaşında iken, dünyayı değiştirmek istermiş.
30 yaşına gelince ülkesini.
40 yaşında, yaşadığı çevreyi değiştirmeye savaşırmış.
50 yaşında kaderini.
60 yaşında ise, en büyük arzusu, sadece yatak çarşaflarını değiştirmek olurmuş…
Bir dergiden aktardığım bu yargı cümlelerine katılır mısınız, katılmaz mısınız bilemiyorum… Ama bildiğim bir şey var ki, değiştirme çabası, kaygısı, insanoğlunun doğasında var…
Ne zaman ki buna ters düşüyoruz, yani değişmemek ve değiştirmemek için diretiyoruz, işte o zaman kendimize ve çevremize yabancılaşıp; mutsuz, basit, sıradan bir yaşama pencere açmış oluyoruz… Böylesi de kolayımıza geliyor galiba!..
Yani, hangi yaşta olursak olalım, içimizde bir şeyleri değiştirme isteği var, ama çabası yok… Alışkanlıklar ağır basıyor her zaman…
Türk dili ile ilgili kurslardan birinde, ders veren eğitimci, sözünün bir yerinde, “Alışkanlıklar kötüdür” demişti… Biz kursiyerler ağız birliği etmişçesine, “İçki, sigara gibi alışkanlıkları anlayabiliyoruz ama, kitap okuma gibi bir alışkanlık nasıl kötü olabilir?” diye sormuştuk bilgiç bilgiç… O da ısrarla: “Alışkanlıklar kötüdür, çünkü insanı, sınırlı, bağımlı kılar, yaratıcılığı engeller. Her alışkanlığın daha iyi bir durumu mutlaka vardır” demişti…
Şimdi şimdi katılıyorum kurs öğretmenimizin söylediklerine…
Diyelim ki, her gün bir saatinizi kitap okumaya ayırıyorsunuz… Siz bu alışkanlığınıza sıkı sıkıya bağlı olduğunuz sürece, kitap okumaya ayırdığınız zaman hiçbir şekilde iki saate çıkmayacak…
Ya da evinize, işinize gelip giderken, hiç de zorunlu olmadığınız halde, hep aynı yoldan geçmeyi alışkanlık haline getirdiyseniz, diğer yollarda var olanlardan, yaşananlardan hiç haberiniz olmayacak…
Alışkanlıklarınız sizi, hiç sevmeden yaptığınız bir işten koparamayacak belki.
Hatta, içinde yaşamak istemediğiniz bir şehirden,
Hiç giymek istemediğiniz bir giysiden,
Dinlemekten hoşlanmadığınız bir müzikten,
Oynamaktan zevk almadığınız bir oyundan…
Dedik ya, anlamlı ya da anlamsız da olsa, bir şeyleri değiştirme isteği insanın doğasında var, ama alışkanlıklara tutsak olup mutsuz, sıradan bir yaşam sürmek de var…
Hangisine yenik düşersiniz bilmiyorum… Tercih sizin!...