- 1250 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YAŞAMIN KÜFÜR ANLARI -1
Ölüm ve yaşam
Doğa bir mevsimlik ömrünü daha tamamlıyordu.Bir böbürlenme havası vardı doğada.Gurur içindeydi.Döllenme,toprağa tohumlarını bırakma vaktiydi.
Ağustosun sıcağı,yerini çalımlı sonbahar mevsiminin uğultularına bırakıyordu.Tomurcuklardan toprağın rahmine düşen bitki özleri,gelecek yılın bereketini müjdeliyorlardı.Ağaçların solmuş yaprakları buruk,hüzünlü bir vedalaşmanın ahengiyle toprağa süzülerek düşüyorlardı.Yaşam emaresi tamamlanmış bir canlının düşüşü gibiydi yaprakların düşüşleri.Oysa kendi dallarında doğaya ilk gülümsedikleri zaman,sanki bir mevsimlik ömürleri yokmuş gibi sonsuz bir böbürleme içindeydiler.Şimdi ise dirençsiz,solmuş yaşamları sonbaharın esintilerine dayanamıyorlardı.Sonbaharın ölümünü onlarda yaşıyorlardı.
-Tuhaf dedi kendi kendine Beri
-Demek bitkilerin ölümü kış mevsimi boyunca toprağın rahmine tohumlarını bırakıp,yeni bir yaşama boy vermeleri içindir dedi.
Başını öne eğerek dökülen ağaç yapraklarına ve yerde kuruyan otlara baktı.Sonra bir tutam sararmış otu avuçlayıp topraktan kopardı.Avucunda sıkıp esen rüzgara savurdu.Daha önce okuduğu bir kitapta,Totemik Makiritare Kızılderelilerin yaratılış öyküsünü anımsadı.
-..."Tanrı yaşam düşü görürse doğar ve doğurur.Tanrıların düşünü gören kadın ile erkek düşlerinde büyük,parlak bir yumurtanın içindeydiler,şarkı söylüyor,dans ediyor,doğmak isteğiyle çılgına döndüklerinde olay çıkarıyorlardı.Tanrı böylece düş görürken bir şarkı ile yarattı onları: ’Bu yumurtayı kırıyorum,kadın doğuyor ve erkek doğuyor.Birlikte yaşayıp ölecekler ama yine doğacaklar,doğacaklar yine ölecekler,yine doğacaklar hiçbir zaman doğmalarının sonu gelmeyecek.Çünkü ölüm bir yalandır."
-Bitkiler için ölüm gerçekte bir yalan,ölmeden kendi özlerini toprağın rahmine bırakmadan var olamazlar.Ölürler kendi özlerinden tekrar doğarlar.Bu hep böyle devam
eder.Doğada ölüm yoktur.Taki insanlar yakıp kül haline getirmedikçe,kimyasal silahlarla zehirlemedikçe,çöle çevirmedikçe toprağı; bitkilerin,ağaçların kendiliğinden ölümü olmaz acı hissetmezler,üzüntü duymazlar.Yürek yitimi yok onlarda,aynı kaderi paylaşırlar hiçbirisi diğerinin varlığına engel değildir.Ya bizler,bizler böyle miyiz?Bizlerde de ölüm bir yalan mı?Hayır;en acı yürek yitimidir bizde ölüm en hunharcasını,en vahşicesini yaşarız bizler,yaşatırız birbirimize.
Besra’yı düşünerek söylüyordu tüm bunları Beri
Sonra yüzünü dik burun kayalıklarına çevirip yüreğine gömdüğü acıyı,burukluğu ve hüznü bastırmak için derin bir nefes aldı.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.