- 950 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
TÜRKİYENİN BAŞBAKANINDAN
TÜRKİYENİN BAŞBAKANINDAN
Ankara’nın soğuk ve yağmurlu günlerinden biriydi. Dışarıda bardaktan boşanırcasına bir yağmur ve bıçak sırtı gibi keskin bir soğuk vardı. Emine ve kızı Mine bir müddet pencereden dışarı bakıp, uzun uzun yağmuru seyrettiler. Daha sonra Emine, kızı Mine’ye bakarak;
“Hadi gel kızım, seninle kütüphanemizdeki kitaplarımızı düzeltelim. Sonra da sana, güzel bir hikaye kitabı alıp okumamı ister misin kızım?”
Mine kendisine kitap okunmasını çok seviyordu. Henüz beş yaşında olduğundan dolayı, okula gidemiyordu. Bu nedenle okuma yazma bilmiyordu. Büyük bir mutluluk içinde; “İsterim, hem de çok isterim anneciğim” diye yanıt verdi annesine. Sesindeki mutluluk inanılmaz neşe doluydu.
Anne kız birlikte kütüphaneye gidip önce kitapları tek tek silip, kütüphaneyi boşalttılar. Sonra da kütüphaneyi temizlediler. Yalnız kütüphanede ıvır zıvır kağıtlar, notlar, zamanı geçmiş ödenmiş fatura dekontları bulunmaktaydı. Annesi büyük bir titizlikle bunları seçip, gereksiz olanları atıyordu. Mine de annesine kütüphaneden aldıklarını göstererek;
“ Anneciğim bu gerek mi?” diye soruyor, annesi de Mine’nin verdiklerini inceleyip, gerekli olanları kaldırıyor, gereksiz olanları atıyordu. Silinip temizlenen kitapları teker teker kütüphaneye yerleştiriyorlardı. Kitaplar neredeyse bitmek üzereyken, Mine eline aldığı tebrik kartını annesine uzatarak;
“Anneciğim buna bakar mısın, bu kart gerekli mi?”
Annesi Mine’nin verdiği kartpostalı eline alıp okumaya başladı. Kart iki yapraktan oluşuyordu ve kart ta aynen şunlar yazılıydı.
İlk sayfasında;
“Devlet millet için vardır. Devletin millet ile bütünleşmesi esastır.”
Turgut ÖZAL
İkinci sayfasında ise;
Kurban bayramınızı yüce milletimizin huzur ve güveninin devamına vesile olması dileklerimle kutluyorum.
Gelişen güzel Türkiye’mizde hep beraber nice güzel bayramları yaşamamız dileklerimle sevgiler sunuyorum.
TURGUT ÖZAL
Başbakan
Mine’nin annesi Yazar olduğundan dolayı, Şair ve Yazarlar Derneği Gaziantep şubesinin başkanlığını yaptığı sıralarda, annesine gönderilmiş bir bayram kutlama kartı idi bu. Bundan yıllar önce, dönemin Başbakanı olan rahmetli Turgut Özal’dan başkası değildi kartpostalı gönderen.
Emine’nin gözleri dolu dolu olmuş, uzun uzun elindeki kartpostala bakıyordu. Bir yandan da kendi kendine içinden “Nur içinde yatasın, mekanın cennet olsun” diyordu. Kartpostalı bulduğu için yüzünde ki yarı mutlu, yarı hüzünlü tebessümle kızının başını okşuyordu. Mine meraklı bakışlarla annesine bakarak;
“Anneciğim kart kimden gelmiş?”
diye soruyordu.
Annesi gözünden akan iki damla yaşı silerek;
“Türkiye’nin Başbakanından güzel kızım. Türkiye’nin Başbakanından…”
16.05.2006 / ANKARA
YORUMLAR
Devlet millet için vardır ve devletin milletle bütünleşmesi esastır....Güzel bir söz..Ama gerçek öyle mi ya..Hep sözde kalmadımı..Devlet millet yerine milletin içinden bir sınıfla yani ruhban feodal yada sermaye sınıfı ile bütünleşmedi mi hep..Millet kendini yönetmesi için onların önüne koyduğu kişileri seçmedi mi yıllara devleti yönetmeleri için...Hani nerde devletle milletin bütünleşmesi..Devlet Millet yerine onlarla bütünleşti hep..Milleti sömürmek için...Gerçek bu değil mi..Keşke politikacıların başka bir çaresi olsaydı ..Olmadı..Şimdibende ağladım ..Hem çaresizmillet için hemde çaresiz devlet yöneticileri içi yani siyasetçiler için.....
Güzel bir duygu ve düşünce fırtınası yarttınız sevgilerimle