FEDAKAR GÜLLİZAR ANNE(2.BÖLÜM)
Günler su gibi geçiyordu.Güneşli bir ilkbahar günüydü.Hayvanlar baharın tadını çıkarıyor,kuzular meleşerek annelerini arıyordu.Mehmet Ustanın oğlu Hayvanları otarağa yanlız başına çıkarıyordu.O günü aklına bayırlarda akşama kadar dalaşıp yorulacağına Mahmut Amcanın ansınahosundaki arazisine Hayvanları doldurup,Hayvanlara güzel bir ziyafet çekmek geldi.Çeperi açarak Hayvanları doldurdu.Kendiside yan gelip istirahata başladı.
Mahmut Amca araziyi kontrole gittiğinde acı manzara ile karşılatı."Mikail neden benim arazime doldurdun malları,utanmıyorsun "dedi.Mikail Mahmut amcayı sinirletmek için "Otarırım burası mera değilmi? " diyerek bir nevi dalga geçiyordu.Mahmut amca elindeki çubukla Mikail’e bir sefer vurdu.Mikail Hayvanları araziden çıkararak ağlaya ağlaya evin yolunu tuttu.Bire on katarak Annesine ağlayarak durumu anlattı.Anneside eşi Mehmet ustaya olanları anında nakletti.
Mehmet Ustanın sert olan yüz hatları zifiri karanlığa dönmüştü,yerinde duramıyor.bir an önce gidip ormanda Hayvan gütmekte olan Mahmut amcayı bularak hesap sormak amacıyla yola koyuldu.giderken"Nerede yakalarsam döve döve öldürecem Mahmut’u diyordu.Bu sese kulak misafiri olan Posoflu abla durumu Güllizar hanıma haber vermek için evin yolunu tuttu.Güllizar hanım evde yemek yapıyordu.durumu anlatınca Güllizar hanım,"Kız ne iyi ettinde haber verdin,Eşim Mahmut ağanın belinde hançer var.Kavgaya tutuşurlarsa belindeki hançeri ağabeyine saplar,işe düşeriz.Ben yerini biliyorum acele gideyimde haber vereyim.Kaçsın o bölgeden ne olur ne olmaz"diyerek elindeki işi bırakarak koşar adımlarla kestirme yollardan Ansınahosuna doğru yol aldı.Kan ter içinde kalmıştı.Nefes almakiçin durakladığında yolun kesiştiği noktada Mahmet Usta ile göz göze geldi.Mahmet Usta"vay seni gidi beni bilmez kocanı benim elimden kurtarmaya gidiyorsun ha.al sana al sana"diyerek karağaç değneğini olanca güçle savunmasız ve halsiz durumda bulunan Güllizar Hanıma vurmaya başladı.Ağır darbelere dayanamayan Güllizar hanım olduğu yere yığıldı.Bayılmıştı,yerinden kalkacak mecali kalmamıştı.Ordan geçen Komşular tarafından karga tulumba eve getirilmişti.Mahmut amca az ilerde Hayvanları otarıyordu bir şeyden habersiz olarak eve geldiğinde Hanımını bu halde görmek kendisini hayli üzmüştü."Neden sesini çıkarıp bağırmadın" dedi .Hanımına ,zorla ayılan Güllizar Hanım"Sesimi çıkarsaydım sende duyup gelecektin.sinirli halinizde biriniz birinizi öldürecektiniz,biriniz mezara,biriniz hapse girecektiniz.onun için ağır darbelere sabrettim.sesimi çıkarmadım,sonradan gözlerime karanlık çöktü.gözlerimi evde açtım."dedi.
Güllizar hanım iki hafta evde kalkamadan devamlı yattı.Kasabaya çalışan araba olmadığından ve kocakarı ilaçları fayda vermediğinden Mahmut amca meşeliye giderek kaynının Atını ödünç alarak Güllizar Hanımı Kasabaya Doktora götürdü.Doktor muayene edince "Oğlum ne hale koymuşsun Hanımını senmi dövdün "dedi.Mahmut Amca hayır efendim,ben dövmedim.beni dövmeye gelen Kardeşim Mehmet Usta dövdü."İnsan nasıl şeytana uyarak nefsine yenilir ve yerdeki karıncayı dahi incitmeyen bu kadını bu hale koyabilirdi.Doktor:"Oğlum olaydan 15 gün geçmesine rağmen 15 gün rapor veriyorum.Hemen mahkemeye verin süründürün o herifi cezası en az 6 aydan başlar"dedei
Güllizar Hanım Doktor beye yalvararak"Elin ayağın öpüyorum Doktor bey,ben rapor istemiyorum.Olan oldu,ne der cümle alem,Kaynını hapse attırmış.Ben onu Alemlerin Rabbı olan yüce Allah’a havale ediyorum,o her şeye kadirdir."der.Doktorun bu durum karşısında gözleri yaşarmıştır.Kendini zor tutar.İlaçlarını yazarak eve gönderir."Kısmi felç"teşhisi ile
Güllizar hanım eski sağlığında değildir.İşlerini sürünerek yapmakta,elinde ne var ne yok herkesle paylaşmakta.herkesin hayır duasını almaktadır.Hamileliği sona yaklaşmakta ve derin endişe etmektedir.
Güneşli bir ilkbahar günü doğum sancısı başlamış ,eve çağrılan ebe muayene ederek,"bu iş beni aşar İldeki Devlet Hastanesine acilen götürülmesi lazım "diyerek,Acilen Ambulans istendi.Güllizar hanımın kardeşi meşeliden çağrılarak Ambulansla beraber gitmesi düşünüldü.Nede olsa İldeki Hastanede tanıdıkları çoktu.iyi ilgilenirdi.4 çocuğun bağrışmaları ve ağlaşmaları ile 1 saat sonra gelen Anbülansa bindirildi.
Devlet Hastanesine vardıklarında gecenin yarısı olmuştu.Hisabali Amca Kadın Doğum Uzmanının evini biliyordu.gidip yalvararak Hastaneye gelmesine yardımcı oldu.Hemen o gece ameliyata alındı,2 erkek çocuk ölü Dünyaya gelmişti.Güllizar hanım kurtulmuştu.Hemen yoğun bakıma alınarak 3 gün yoğun bakımda kaldı.Çocuklar Annelerinin geleceği günü iple çekiyordu.
Gece yarısı gelen telefon bütün aileyi uykudan kaldırmıştı.Baba Mahmut amca yere yığılarak bayıldı.Çocuklar kendilerini yerden yere vuruyorlardı.4 kardeş boynu bükük kalmıştı.Ağlamalar sabaha kadar sürdü.Güllizar hanımın öldüğünü duyan yataktan fırladığı gibi cenaze evinin yolunu tutmuştu.Cenazenin gelmesiyle mahşeri kalabalık 2 katına çıkmıştı.En küçüğü olan 6 yaşındaki Annesinin öldüğünü pek anlamıyor.kapı önünde külleri karıştırıyordu.Babasına dönerek Baba"Ablalarım ve ağabeyim neden çok ağlıyorlar,neden bize çok kimseler gelip gidiyor"diyordu.Babası cavap veremiyor",oğlum sana oyuncak
alacağım"diyordu.
Mahşeri kalabalıkla defin işlemi yapıldı.Ağızlardan çıkan söz hep aynıydı"Allah rahmet etsin,nur içinde yatsın,çok iyi insandı"sözüydü.
Mahmut Amca 4 çocuğa bakamadığı için yeniden evlendi Analık getirdi.Ananın yerini tutması mümkün değildi.En büyük Ablaları zor şartlar altında okuyarak Hemşirelik Yüksek okulunu bitirdi ve diğer kardeşlerinede rehber oldu.Allah Güllizar hanıma rahmet etsin.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.