- 1467 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
yasak arzu
onunla bir tren istasyonunun bekleme salonunda karşılaştık,kumral sarı saçları kahverengi pardüsösü ile hemen dikatimi çekmişti,mevsim kıştı ve parmak uçları tıpkı dudakları gibi pembeleşmişti,ürkerek merhaba dedim benim adım serdal,
hiç konuşmadı yanıt vermedi onu kendince bırakıp biraz ötedeki banka oturdum hava soguktu kurtalan ekspresi gelecek bende onla diyarbakıra gidecektim ,yıl bindokuzyüz yetmiş sekiz
banka oturmuş gözlerimi kapatmış oyalanırken ben geldim diyen bir sesle irkildim ,yanıma usulca sokulu vermişti ,kimdi kimin nesiydi,
ben evden kaçtım dedi ..niçini yoktu ulukışlalıymış abim kızdı bende kaçtım ,tirene binmiş ankarada inmiş ,ve istasyondan öteye ayakları onu götürememiş.
içimde bir hüzün oluştu ömrümde kimseyi öylesine koruma arzusu duymamaışımdır ,bir taksiye bınıp onu annemlerin yanına götürdüm ,evde annemler uzuncasohbet ettiler dikimevindeki postaneden ailesinin aradık ,
birgün cebecide rüzgarlıda oturdugumuz evin kapısı çaldı ,kapıyı açtıgımızda genç bir bey yanında bir bayan ve çocuk vardı ,genç adam siz serdal şahinermisiniz dedi evet dedim herhalde üst kattaki kiralamak için gelmişlerdi evsahipleri anahtarı bize bırakmışlardıda ben emral dedi genç kadın ulukışladan buda beyim orduda subay ,ankaradayız şimdide sizi bulmak istedik hala buralarda olmanız ne şans gözlerine baktım o gözleri kardeşce benimsemiştim, ve yıllar sonra ankara tren istasyonunun ne yaşamları yüreginde taşıdıgını daha iyi anlıyorum.ve biliyorumki o gözler aşkı ilk anlatan gözlerdi şimdi ben o gözlere kardeşce bakmak zorundaydım.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.