- 919 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
ASLINA DÖNÜŞ
Edebiyat defterindeki gönülleri güzel dostlar her şeyin gönlünüze göre olmasını dilerken;Şiirlerimi okuyan,okumayan bütün dostlara saygılarımı sunarım.Sizlere 1988 yılının 3 Mart’ında yaşadığım ve hayatımı tamamen değiştiren;Ben bunu, şunu beceremem
diyenlere ibretlik olan öyle bir olay yaşadımki,birçok kişinin beni anlaması için aynı şeyleri yaşaması gerekir.
Yürekteki feryadın ne olduğunu az çok herkes bilir.O acıyla kıvranmak,ama gerçekten tutulmak bir bedende iki can olmak;sabah, akşam aynı şeyden dolayı ıstırap çekmenin ardından huzur bulabilmek aklımın ucundan bile geçmiyordu.
Askerden döneli yıllar olmuştu. Bir hırsla Üniversite imtihanına girmiş ve kazanmıştım ama istediğim bölüm olmadığı için çok geçmeden bıraktım.Bir işyerinde çalışmaya başladım.Bu arada yüreğimde gel gitlersürüyor ve hiç huzurum yoktu.Taki 1988 yılının 3 Mart’ına kadar sürdü bu durum.
Böbreğimde bir taş vardı , birkaç yıldır beni bayağı rahatsız ediyordu.Çalışmakta olduğum işyerindende ayrılmıştım.Fırsat bu fırsat deyip ameliyat olmaya karar verdim.Bir dostun sayesinde kolayca gün alıp ameliyat tarihini aldım bir gün sonrada hastahaneye yattım. 03 - Mart - 1988 perşembe günü saat 12.50 de ameliyata alındım. Narkoz verlirken uyuyacağım söylendi.Öylede oldu derken birdenbire dünya gözlerimin önünde dönmeye başladı Masmavi . Net bir ses " Biz insanı yarattık" diyordu
ve heryerden geliyordu.Kalbim üç kez " Anlıyorum Yarabbi" diyerek cevap veriyordu söylenenlere.Ameliyat olduğum böbreğin tarafına bir nefes bir soluk üfledi ve yapılan müdahalenin doktor ve hemşireler tarafından anlanmayacağı kalp yoluyla söylendi .Kalbin dile gelişene şahit olmuştum.Bir koku koklatıldı burnuma içimi bayıltan beni kendimden geçiren yeryüzünde hiç bir şey öyle kokmuyor. Tepemde bir soru işareti vardı içi nur dolu.Noktasından bir damla düşünce tamamen kendimden geçtim.bunlar üç kez oldu.Selahaddin Eyyub-i zırhlı ve miğferli haliyle karşıma getirildi."Selahaddin Eyyub-i İslamın kılıcı diyordu kalbim".Bundan sonra bende islamın kılıcı olacağım diye geçiriyordum kalbimden.Anında semtimizin camisinin müezzinlik yeri gözümün önüne getirildi.Kardeşimin kız için birşeyler söylendi bana.Bumu ?diyerek sevgiyle başını okşadım.ama ne olduğunu bilmiyorum .Bir ara ben ben bunları daha öncede görmüştüm diye içimden geçiriyordum.Gökten esmer tenle bir ipe tutunup inen biri geldi gözümün önüne.Vucudunun arkasının sağında bir yara izi vardı.Böbreğimden taş değilde sanki başka bir şey kopuyordu sanki.Bir burulma oluyordu. Çok acaip birşekildeydi bu .Gözlerimin önündense Asya’dan Avustralya ve diğer adaların yerlerine yerleştirilişi film şeridi gibi geçiyordu.Bazı şeyleri bazan hatırlıyorum ama tam değil onları biraz hatırlar gibi olunca o müthiş koku hemen geliyor hala burnuma.Ameliyatımın sonuna doğru sağ elimde bir çocuk vardı sol elimle batıyı işaret ediyordum.Kalb konuştu birden "Yarab bu kıyamet" deyince ben bitmiştim.Geçmişim pek hoş değildi çünkü.Sanki bin yıl geçti o halde sonra yine kalb yoluyla "Korkma sen benim sevgili kulumsun" denildiğinde ayılmıştım.Ruhum bedenime geçmişti. Dikişlerin atıldığını hissediyordum.Ama hiç birşey umurumda değildi.Ağzımdan tek kelime çıkıyordu."Allahım sana şükürler olsun."Annem soruyordu Ne Oldu Oğlum diye. Hastahanede yirmiüç gün yattım.Gelen giden, hiç birşey umurumda değildi.Ameliyattan çıktıktan sonra ve diğer günler ameliyat olduğum yerde hiç bir acı hissetmedim.(Çünkü 1998 dede Safradan taş aldırdım 12 saat acıdan mahvoldum.)Ne olduğunu anlamıştım.Hem bedeni hem manevi ameliyat olmuştum.Ameliyatın bir yerinde yüzünü görmediğim bir kadın sesi duymuştum.Ben o kadınla tam 14 yıl sonra evlendim.Bunu daha sonra size anlatacağım.Günde üç paket sigara içerdim.bazan seni bırakacağım deyip sobaya iki paket sigara atardım ama sabahleyin aç karnına iki sigara içerdim.Meyhaneye giderdim hergece .kendi kendime söz verirdim içmeyeceğim diye.ve diğer bir sürü hastalık.Hepsini bir kalemde sildim attım Rabbime hamd olsun!Neredeyse 19 yıl oldu .19 yıldır bir Müslümanın nasıl yaşaması gerekirse öyle yaşıyorum.İnşaallah Müslüman gibi doğup, Müslüman gibi yaşayan, Müslüman gibi ölen kullardan olacağız.Allah’ın(c.c.)izniyle.Bütün Müslümanlara.Bütün insanlara aynı şeyi diliyor ve herkese saygılarımı sunuyorum.Allah’a(c.c.) Emanet olun !
DİPNOT: SAYGIDEĞER DOSTLAR YUKARIDAKİ OLAY TAMAMEN GERÇEKTİR.HER ANI YAŞANMIŞTIR.EKSİĞİ VAR FAZLASIYOK. 1.SAAT 50 DAKİKA SÜREN AMELİYAT SÜRESİNCE YAŞADIKLARIM BENİM HAYATIMI TAMAMEN DEĞİŞTİRMİŞ VE YEPYENİ UFUKLAR AÇMIŞTIR BANA .BEN MEŞHUR OLMAK İSTESEYDİM 1988 YILINDAN BERİ YAPARDIM BUNU VE İMKANIMDA VARDI.EKONOMİK OLARAK ÇOK ZORDA OLSAMDA BUNU VE YAZACAĞIM DİĞER ÖYKÜYÜ ASLA PARAYA ÇEVİRMEM.PSİKOLOJİK OLARAK ALLAH’A(c.c) ŞÜKÜRLER OLSUN HİÇ BİR SIKINTIM YOK.BİR DOST BİZİ PSİKOLOJİK HASTA OLARAK ALGILADI AMMA OLSUN ! DİLERİM AYNI ŞEYİ ODA YAŞAR VE BENİ ANLAR.ASLINDA DELİYDİM BİR ZAMANLAR.
FAKAT ŞU AN HUZURLUYUM VE 19 YILDIR BU HUZURLA YAŞIYORUM.DİN BELLİ, DİNİ TARİF ETMEK GEREKMEZ . DİNİ YAŞAMAK GEREKİR HERŞEYİYLE.TARİKAT YOLDUR LİDER ADAMSA HİDAYETE GÖTÜRÜR ŞEYH EDEBALİ GİBİ.SAHTEKARSA CÜBBELİ GİBİ CEHENNEMLİK EDER ADAMI.BÜTÜN GÖNÜL DOSTLARIMA SAYGI VE SEVGİLERİMLE.
YORUMLAR
Yazımda anlattığım herşey doğrudur.Eksiği var fazlası yok.Her kelimesi yaşanmıştır.Rabbimden dilerim .Bütün şaşırmışlar benim gibi böyle bir olay yaşayıp doğru yolu bulsunlar.Saygılarımla.
Açıklamanız için teşekkür ederim ancak gönlüm, yazınızın altında bir dip notla şu anda yazdığınız gibi bir açıklama da görmek isterdi. Zira bir çok okuyan niyetinizi anlayamayacak ve sadece böylesi bir olayın gerçekten yaşandığı kanaatine varabilecektir. Bu da elbette samimi inananları ve aklı kâmilleri rencide edecektir.
Duyarlılığınız için teşekkür ederim.
Saygılarımla...
Sevgili dostum o anıyı yazmamdaki maksadım sadece bir insanın nerelerden nerelere dönebileceğini.Allah'ın(c.c.)dilediğini ne şekle sokabileceğini.Her sıkıntının bir deneme olduğunu,Yürekten istenirse Allah'ın (c.c.) insana neleri bahşedebileceği içindi.Dini çıkar için kullananlardan nefret ediyor ve onları Rabbime havale ediyorum.Saygılarımla.Allah'a(c.c.)emanet olun.
Sevgili kardeşim;
Yazınızı okurken nelerden etkilenmiş olabileceğinizi düşünmeden edemedim.
Kesinlikle inançlı bir kardeşimiz olduğunuzdan hiç şüphe etmiyorum. En azından ifadeniz o yönde olduğu için etmiyorum. Bir kul olarak aksini iddia etmem ya da düşünmem hayat görüşüme ters düşmektedir. Kaldı ki insanların inançlarını sınıflandırmak ya da ölçmek hiç bir kulun haddi değildir.
Anlattığınız konuya gelince;
Bu gün islamiyetin yozlaştırılmasında kullanılan en yaygın yöntem, kişileri ya da yaşanan bazı olayları ilahi bir kılıfa bürüyerek bunu birileriyle paylaşmaktır. Öylesine yaygın hale gelmiştir ki tarikat liderlerinden başlayan bu akım, inançlı toplumun neredeyse tamamını kapsayacak boyutlara ulaşmıştır. Bazı tarikat liderlerinin kitap haline getirdikleri yazılarında ise ancak dikkatli ve eleştirel bakışla okuyacak olursanız farkedebileceğiniz bir bilinç altı yüklemesi tekniğini görebilirsiniz. Genellikle kendilerine olağan üstü yetenekler yükleyen bu tür sinsi yazılarda, neredeyse peygamberlik alametleri sayılabilecek yapay olaylar ile okuyucu kitlelerini etki altına alma çabaları bulunmaktadır.
Her samimi müslümanın özellikle bu illetten kendisini arındırması yüce dinimizin olmazsa olmazı sayılmalı ve her müslüman bu yönde çaba sarfetmelidir. Aksi halde bazı sözde din alimlerinin yorumlarına girmiş bir deyimle ''şeyhler çoban, müritleri koyundur'' anlayışı hakim olur ki bu da dinimizle taban tabana zıt bir bakış açısıdır. İster adı şeyh olsun isterse tarikat lideri. Hiç bir birey bir diğerine kulluk boyutunda itaat etmek gibi korkunç bir hataya kapılmamalıdır. Kaldı ki peygamberimiz Hz. Muhammet bile ümmetine koyun muamelesi yapmamış, kölesine bile onurlu bir birey muamelesi yaparak bizlere yol göstermiştir.
Bu tür paylaşımlarınızı lütfen etkilerini de hesaba katarak paylaşınız.
Saygılarımla...