- 946 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
PARALI DAMAT-II.BÖLÜM
Doktor,bembeyaz saçlı babacan birisidi.
-----Evet güzel kızımız kendine gelmiş,nasıl hissediyorsun kendini?Ağrı sızın var mı?
-----Teşekkür ederim.Omuzumda biraz ağrı var,kolumu oynatamıyorum.
Selim dayanamaıp söze girdi
----Doktor bey,lütfen ne lazımsa yapın.Maddi yönünü düşünmeyin.
----Şu an yapılması gerekeni yaptık evlat,Gerisi yaradana kalıyor.Siz hastanın yakınmısınız.
----Hayır doktor.Ben kazayı yapan kişiyim.
----Siz yapılması gereken,işlemleri yapın,bu arada hastamız dinlenip kaendini toparlasın.Henüz olayın şokunu atlatamadı.Hemşire,hastaya bir ağrı kesici yapılsın.
Hva kararmış,evde merak son noktaya varmıştı.Kerm odanın içinde oradan oraya gidip geliyor,sanki kötü bir şeyler olmuş gibi panik içersindeydi.
----Hiç bu kadar geç kalmazdı.Başına bir şey mi geldi acaba?
Gönül hanım tam cevap vermek üzereydi ki,kapı çalındı.Hemen kapıya kopştular.Kapıyı açtaıkların da karşılarında duran Selimden başkası değildi.Kerim ilk kez kapıda gördüğü arabayı gözleriyle süzdü.Merak içindeydi.Selim,
-----Efendim üzücü bir olayı bildirmek istiyorum.Kızınız talihsiz bir kaza geçirdi.şU AN HASTANEDE,TEHLİKELİ BİR ŞEY YOK.
Dha lafını yeni bitirmişti ki,birden ayaklarının yerden kesildiğini,havalandığını hissetti.
Sabahki olayın şokunu henü atlatamamış olan Kerim,yeni bir şokun vermiş olduğu ani refleksle,Selimi yakasından yakalamış,duvara kadar sürüklemeye başlamıştır.
Gönül hanım ve çocuklar araya girerek güç bela elinden aldılar Selimi,Kerimin.
Gönül hanım bir yandan Selimi sarsarken,
----Nrede,hangi hastanede,nasıl,ne yaptın kızıma?
Bir-biri ardına gelen sorular,Kerimin elinden henüz kurtulmuş olan Selimin daha da paniklemesine neden olmasına rağmen,bir anda kendini toparlaması gerektiğini hatırladı.
-----Efendim buyrun getireyim sizi.İnanın çok üzgünüm,isteyerek olmadı.DİYEBİLDİ ANCAK.
hEMEN ARABAYA DOLUŞUP HASTANEYE KOŞTULAR.Odaya vardıklarında Sibeli uyuyor buldular.
Doktor,gereken müdahlenin yapıldığını,endişe edilecek bir dururmun olmadığını,uygun bir dille anlattı kendilerine.
Ogece eve dönmektenbaşka yapabilecekleri bir şeyin olamadığına karar verdiler.
Selim yine onları eve bırakmış,ardından kartını bırakmıştı.Aradfıklarında ne gerekiyorsa yapacağını her an emirlerinde olacağını belirterek,evine döndü Selim.
Sabah erken kalkan Kerim,hemen hastaneye koşmuş,Selimi kızının baş-ucunda oturur bulmuştu.Geçen sabah gördüğü o mağrur delikanlı gitmiş,yerini süklüm-püklüm biri almıştı sanki.Ürkek bakışlarını Kerime çevirerek,koşup elini öpmek,yenden af dilemek istiyordu.
Kerim şefkatle omuzuna dokundu delikanlının.tutup doğrulttu.
----Ne yapalım evlat kaza işte,Tanrı kızımı bize bağışladı.Korkacak bir şey yokmuş.İnşaallh
bir an evvel ayağa kalkar da,okuluna tekrar devam eder.dedi Kerim.
Daha sonra doktorla yeniden görüştükten sonra,işe gitti.
O gün uzadıkça uzadı.Bitmek bilmiyodu gün.Dalgındı.Bitkindi.
Bir anda neye uğradığını anlayamadan,merdidvenlerden aşağı yuvarlandı.En son basamağa geldiğinde,kendinden geçmişti.Gözlerini ilaç kokan bir odada açtı.Arkadaşları başındaydı.Çevresine boş boş baktı.Hiç bir şey anlamıyordu.Nasıl buraya gelmişti,burada işi neydi?Hemen kızı geldi gözlerinin önüne,
----Kızım..diyerek doğrulmak istedi.yattığı yerden.Bcakları yok gibiydi.Birden olduğu yere yığıldı kaldı.Emin bey koştu,kucağına alaıp,yatağına yatırdı.
Artık sakattı.Bir kaç gün içerisinde olan biteni getirdi gözlerinin önüne.Bir anlam veremedi.Her şey nasıl da tersine dönmüştü.Şunun şurasında emekliliğine nekalmıştı.Rahat edecekti.Emekli tazminatıyla bir gecekondu alıp,hiç değilse kiradan kurtulacaktı.
Ertesi gün korkunç gerçekle karşılaştı.Her şeybitmişti onun için.Bundan sonra felçli biri olarak yaşacaktı.Arkadaşları malulen emekli olması konusunda işlemlerini tamamlamış,gerekeni yapmışlardı.
Selim ziyaretleri sıklaştırmıştı.Bir gün Kerim’e elinde uygun bir ev olduğunu,bu konuda kendisine yardımcı olacağını söylemişti.Bu haber Kerimi oldukça heyecanlandırmıştı.Sonuçta çolukçocuğunun barınabileceği,kira ödemeden kalabileceğibir evleri olacaktı.
Sibel o yıl sınıfta kaldı."olsun"dedi,Kerim,"seneye bitirirsin"
Günler bir türlü bitmek bilmiyordu.Her anı koşturmakla geçiren Kerim,sandalyesine tusak,olduğu yerde bağımlıydı.
Osabah Selim tek başına gelmemişti.Çay kahve derken,konuya gelindi.Selim kızını istiyordu.Bu açmazda,bundan daha iyi bir fırsat olur mu diye düşündü Kerim.
Kızını Selimle nışanladı.Her şey yavaş yavaş yoluna giriyordu.Belki de düşlediği yaşam,bu sakat günlerinde kapısını çalacaktı.
Selim sözünü ettiği evi kayınpederine aldı.Kerim,emekli tazminatının tamamını damadına vermiş,gereken kolaylığı görmüştü.Artık bir evleri vardı.Kira ödemiyecek,her yılsonu ev sahibiyle kira artışı konusunda,ezilip büzülmekten kurtulacaktı.
Her şey yoluna girmişti.küçücükte olsa bir evi vardı artık.
Yıllar çabucak geçiyordu.Kızı evlenmiş,birde torunu vardı Kerimin.Artık dede olmuştu.
O sabah her şey güzel başlamıştı.Ta ki kapısı çalınann kadar Kerimin.
Kapıyı açtığında iki polis yüz yüze geldi.Selimi sordu polisler.Kerim şaşırmıştı. Bir anlam veremedi önce.Hakkında tutuklama emri olduğunu söyledi polisler.Dayanamadı Kerim,
----Nasıl olur,Selim iyi bir insan,kime ne zararı olur ki?
----Vallahi beyim bizim bu konuda bilgimiz yok,işte tutuklama emri,verdiği adres burası.
----Nasıl olur bursı benmi evim.
Polisler şaşkın,tekerlekli sandalyeye bağımlı bir adamı üzmemek için,daha fazla konuşmadan gittiler.
Kerimin aklı karışmıştı.Nasıl olur da adres olarak kendi evini gösterebilirdi.Burasını yirmi üç yıllık emeğinin karşılığı olarak almamışmıydı.
Ertesi gün yine kapısı çaldı Kerimin.Bu kez elinde çantasıyla bir bey ve iki kişi daha geldi.Çantalı olan avukat olduğunu söylemiş diğerleri icra memuru ve polismişler.Kendisine uzatılan tebligatta,evin Selimin borçlarına karşılık haczedildği yazmaktaydı.Daha sonra konuşulanları duymadı Kerim.Gözleri açıktı.Kalbini yokladı memur.Ölmüştü,tekerlekli sandalyesinde.
28 Kasım 2002
YORUMLAR
Haklısınız.acele yetiştirmeye çalıştım.İnternet kafedeki işm nedeniyle,bir yandan masa açıp kapatmaktan,biraz da klavyemin zayıf olmasından kaynaklandı.Öykü,on altı yıl önce dolma kalemle yazıldığından,bazı kısımları ben bile zor okudum.önerilerinizi dikkate alacağımdan kuşkunuz olmasın.sağlıcakla kalın
(özgür-ozan)
Ben bu öyküyü okurken selim kerim sibel karakterlerini nerdeyse karıştırıyordum.konu ii başlıyor,yalnız başlık yanlış gibi,ordata paralı damat yok imla lar okumamı zorlaştırdı.konuya hakimiyet sağlamak adına acale ile yazılmış gibi olmuş sanki konu iyi olsada kahramanlar arasında kopukluk mevcut,yenıden gözden geçirmek iyi olur sanırım.